10 bin metrede uçağın camını kırmaya çalışan yolcuya ne yaparsınız?

Hafta sonunda Galatasaray’ın Konya dönüşünde, THY uçağında yaşanan ilginç olayı okumuşsunuzdur.

Olayı uçakta bizzat yaşayan kadın futbol yazarı Ebru Kılıçoğlu’ndan dinledim.

Kendini bilmez bir Galatasaray taraftarı, Necati Ateş’e vurup küfür edince büyük bir arbede yaşanmış.

Hasan Şaş koltukların üzerinden uçarak falan adama saldırmış.

Ebru, "Uçak tam kalkacağı sırada yaşandı bu olay, kapılar bile kapanmıştı" diyor.

O sırada hafif bir kar yağıyormuş.

Arbede, Gerets’in bu adamı uçaktan indirin müdahalesi, polisin gelmesi derken olay 1 saat kadar sürmüş.

Bu arada da kar yağışı hızlanmış ve pist uçağın kalkmasına imkan tanımayan bir hale gelmiş.

Pilot pistte biraz tur attıktan sonra havalanamayacağını anlamış ve uçuşu iptal etmiş.

Şimdi merak ediyorum bu kendini bilmez Galatasaraylı’nın THY’ye maliyeti ne oldu?

Belki o kaybettiği süre içinde, kendi seferi dışında iki sefer daha yapacaktı uçak...

O kaybettiği seferler hariç bir de yolcuların gece konaklama ücretini karşıladı THY!

Acaba THY’nin bir kara listesi var mı, bu olay çıkaran ve hem Galatasaray’a hem THY’ye hem de uçaktaki diğer yolculara maddi manevi zarar veren "taraftar", yarın öbür gün elini kolunu sallayarak yine uçağa binebilecek mi?

* * *

Yıllar önce bir İstanbul-Paris uçuşunda inanılmaz bir olay yaşamıştım.

Muhtemelen uyuşturucu hap kullanmış bir Makedon yolcu uçuş sırasında aldığı alkolün de etkisiyle 10 bin metre yüksekte ortalığı birbirine katmıştı.

Bir grup gazeteciydik, hostesler adamı kontrol altına alamayınca olaya müdahale ettik.

Adam gömleğini yırtıyor, sağa sola saldırıyor, tam anlamıyla zaptedilemiyor.

Gazeteci arkadaşlar sonunda dayanamadı ve adamı uçağın arkasına götürüp üzerine çullandılar.

Ne mümkün, ayı gibi bir şeydi...

Adam kemerlerle bağlandı, koltukların üzerine yatırıldı ama rahat durmuyor!

Sürekli küfür edip, yatırıldığı koltuklarda uçağın pencerelerini tekmeliyor, neredeyse camları kıracak!

Sonunda pilot olaya müdahale etti ve uçuş güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle 1,5 saatlik yoldan İstanbul’a geri dönmeye karar verdi.

Biz 15 gazeteci rica minnet, adamı zaptedeceğimize garanti verince pilot Paris uçuşuna devam etti.

Ama kalan 2 saatlik uçuşu nasıl tamamladığımızı bir Allah biliyor bir de biz...

Psikopat Makedon’u döve döve Paris’e götürmüştük, inişte de polise teslim etmiştik.

O uçakta birbirini tanıyan 15 gazeteci olmasaydı ne olurdu bilmiyorum...

Bu tür uçuş güvenliğini tehlikeye atan yolcular bütün dünyada cezalandırılır.

Makedon yolcunun bize yaşattığı kabus böyleydi.

Peki ya bizim kendini bilmez taraftar ne oldu? THY’nin kara listesine girdi mi acaba?

Arabanızı MTV tamir etsin!

MTV’nin eski araçları modifiye eden "kült" programı Pimp My Ride, şimdi Türk izleyicisinin araçlarına da kapılarını açıyor.

Bir süre sonra yayına başlayacak MTV Türkiye’nin organizasyonu çerçevesinde artık Türk izleyicisi de eski araçlarını MTV’ye verip yeniden yaptırabilecek.

Pimp My Ride neredeyse hurdaya çıkacak olan araçların, sahiplerinin ilgi alanları ve ihtiyaçları doğrultusunda gözalıcı bir görünüme kavuşturulduğu bir yapım.

Bugüne kadar Amerika ve İngiltere’de esen Pimp My Ride fırtınası artık Pimp My Ride International ile Türkiye’nin de içinde bulunduğu diğer birçok ülkeyi kasıp kavuracak.

Külüstür arabanızı Pimp My Ride ekibiyle muhteşem bir hale getirmek istiyorsanız www.pimpmyrideint.com adresine online başvuruda bulunabilir ya da arabanızın resimlerini pimpmyrideint@mtvne.com adresine mail atabilirsiniz.

Hakem modası

Geçen gün Roma’nın maçını izliyorum TV8’de.

Her ne kadar eskiden Fabio Capello yönetiminde Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaraylı futbolcuları tartaklamış olsalar da Roma’ya hálá bir sempatim var.

Özellikle de formalarına...

Turuncu renkli dar formalarının hemen her biri moda tasarımı.

Bizim takımlarımızın formalarıyla, İtalyan takımlarının formaları arasındaki bu uçurum herhalde iki ülke modası arasındaki yaratıcılık farkından kaynaklanıyor.

Nike, Adidas gibi aynı firmalar üretiyor derseniz, o zaman İtalyanlar daha iyilerini seçiyor.

Maçta fark ettim ki yaratıcılık artık hakem formalarına da yansımış.

Yanları çizgili formasıyla maçın hakemi, şık bir sweat shirt giymiş gibiydi.

Mail olmaz mı?

Ece Gürsel
aradığı sevgiliyi bulamadığını söylemiş ve hoşlanan erkeklerin kendisine mektup yazmasını önermiş.

Mektup yazmasını bıraktım, Ece en son ne zaman mektup aldı acaba?

Hıncal Uluç da internetteki sitelerle arasının çok hoş olmadığını, takip etmediğini yazmıştı geçmişte.

Ece Gürsel’in internete tepkisi Hıncal Uluç’tan mı acaba?

Yoksa sadece romantik bir erkek mi arıyor?
Yazarın Tüm Yazıları