Tarihi Karaköy Balıkçısı

Balıklar her sabah seçilerek alınıyor. Öğlenleri bitiyor. Sadece kömür ateşi kullanılıyor. En ufak bir sos kullanılmıyor. Zeytinyağı eski usul keçeden süzülme. Yer ayırtma yok. Lokantanın girişinde kara tahta var, o gün hangi balık geldiyse burada yazıyor. Seksen yaşında bir meka*n. Kısaca gizli bir 'balık lezzeti diyarı'.

Tünel'le Karaköy'e indiğinizde sağa sapıp yüz adım kadar yürüyorsunuz. Sonra karşıya geçtiğinizde, karşınızda Kardeşim Sokak. Haliç'e, denize doğru gidiyor. Sokağın girişinde hemen sağda Kurşunlu Han'a dönen köşenin karşında 80 yıllık Tarihi Karaköy Balıkçısı Lokantası. Beş katlı bir binanın giriş katında. Yukarda 35 tane iş yeri var.

Lokantanın girişinde iki masa, yukarı katta yedi masa bulunuyor. Girişte karşımıza bir kara tahta çıkıyor. O sabah hangi balık geldiyse onlar tahtaya yazılıyor. Örnek: Balık çorbası, tranca şiş, levrek (üretme değil) fileto, kalkan ızgara, karides, tekir, uskumru... salata ve helva. Fiyatlar, Boğaz'ın yarı fiyatı. Zemin kattaki duvarda duvar resmi var: Kız kulesi ve kayıkta kürek çekenler. Yukarı katta da iki duvar resmi bulunuyor: Haliç'te kürek çeken kayıkçılar. Ahşap merdivenleri, duvar kenarlarına dikilmiş çeşitli bitkileriyle sıcak bir meka*n. Üst kat duvarlarında, balina ve yunus arası balık resimleri uzanıp gidiyor, bir çizgi halinde, duvar süsü olarak.

Burası yılların balık lokantası, Tarihi Karaköy Balıkçısı.

En önemli özelliği saat 12.00 ile 15. 00 arasında açık olması ve de içki servisinin olmaması. Sadece balık veriyorlar. Daha doğrusu dört çeşit yiyecek veriyorlar. Balık çorbası, çeşitli balıklar, salata ve helva. Lokantanın sahibi Hakan Özkaram, her sabah taze balık aldıklarını ve o gün tükettiklerini belirtiyor.

Tahir usta, 29 senedir mutfakta çalışıyor. Her sabah çok erkenden balık haline gidiyor ve açık arttırmadan kasa ile, irili ufaklı bir çok balık alıyor. Seçerek alıyor balıkları, ‘‘porsiyonlara göre; hepsinin aynı olması lazım çünkü’’ diyor.

Bazen sandalcılar Ada ya da Sarayburnu açıklarında yakaladıkları balıkları getiriyorlar. Tahir Kebapçı, kesinlikle hiç bir sos kullanmıyor: ‘‘Sos, lezzeti olmayan balıklar içindir’’ diyor. Mevsimi ya kalkanı anlatıyor, ‘‘iyi bir kalkanın sırtının kalın olması gerekir.’’ Lezzette ateşin hızının çok önemli olduğunu belirtiyor. Ateşin hızlısında balığın içi pişmiyor, dışı yanıyor; yavaş ateşte ise balık tamamen kuruyor. Yılların tecrübesi ateşi ayarlamada ortaya çıkıyor. Salataları da lezzetli, piyaz iki günlük işlemden ve iyice dinlendikten sonra gazsız olarak sunuluyor müşteriye. Jumbo karides de bulunuyor.

Özkaraman'ın belirttiği önemli bir hususta lokantada sadece kömür ateşi kullanılması. Ayrıca Altınoluk'tan alınma, eski usul keçeden süzülme zeytinyağı kullanılıyor.

Lokantanın bulunduğu bina 1910 yılında iş hanı yeri olarak yapılmış; bir ara Karaköy Maliyesi'nin bir bölümü olarak çalışmış. Korunması gereken tarihi eserlerden.

Peki kimler geliyor buraya? Müşteri profili olarak genelde ağzının tadını bilenler geliyor.

Yabancılar, konsolosluk mensupları, yurt dışından Türkiye'yi ziyarete gelen iş adamları. Ama gelen kim olursa olsun rezervasyon yok. Gelen masa boşalana kadar ayakta bekliyor. Bütün müşterilere eşit davranıyorlar. Civardaki sigorta şirketlerinden, bankalardan telofonla da sipariş veriliyor. Mini bir sorunu var meka*nın, o da park yerinin olmaması.

Bu aralık sokaklarda, çok eskiden de küçük küçük dükka*nlarda balık satılıyormuş. Tabii o zamanlar buralarda bu kadar çok iş merkezi yokmuş. Evlerin üst katlarında aileler yaşıyormuş alt katlarında manav ve balıkçılar yer alıyormuş. 1926'dansonra lokantalar açılmaya başlanmış. 1950 'ye kadar böyle gelmiş ve daha sonra da ticaret merkezine dönüşmüş, Lokantanın yanındaki Kurşunlu Han, Cenevizliler'den kalma. Şimdi içerde boyacı, tornacı, yaycı bulunuyor. Lokantanın etrafında Çelik Yay, Rulman Ticaret, Emniyet Civa, Uygun Ticaret, Sultan Vidaları.. gibi dükka*nlar var.

Tarihi Karaköy Balıkçısı. Tel: 0212. 251 13 71. Tersane Caddesi. Kardeşim Sokak No: 30. Karaköy.