Kuzey Amerika'nın cennet bölgesi: Alberta

Kanada'nın batısında yer alan Alberta eyaleti, sahip olduğu düzinelerce nehir ve gölle ülkenin en sulak bölgesi. İsmini Kraliçe Victoria’nın dördüncü kızı Prenses Louise Caroline Alberta'dan alan Alberta, ülkenin en büyük dördüncü eyaleti.

Güney-kuzey doğrultusunda 1200 km, doğu-batı doğrultusunda ise 600 km uzanan bu eyalette, yüksekliğin de etkisiyle, iklim önemli farklılıklar gösteriyor. Kuzey Alberta, büyük oranda taygalarla kaplı ve eyaletin yarı-kurak güney bölümüne kıyasla buzlanmanın olduğu günlerin sayısı, bu bölgede daha fazla.

Alberta'nın batısı, yüksek dağ dizisi dolayısıyla oldukça korunaklı. Bir çeşit Föhn rüzgârı olan Chinook rüzgârları sayesinde kışlar bu bölgede daha yumuşak geçiyor. Eyaletin genel olarak düz olan güneydoğu bölümünde ise kışlar oldukça sert geçerken, yaz aylarında da oldukça yüksek sıcaklık değerlerine rastlanıyor. .Dünyanın en eski milli parklarına da ev sahipliği yapan Alberta’da yapılacak o kadar çok aktivite, gezilip görülecek o kadar çok yer var ki insan seçenekler arasında karar vermekte zorlanabiliyor.

Doğa yürüyüşlerinden dağcılığa, yüzmeden raftinge, kış sporlarından balık tutmaya kadar sayısız aktivite için mükemmel koşullara sahip Alberta, bu özelliklerinden dolayı her yıl çok sayıda kişinin akınına uğruyor..Alberta'nın başkenti, 1 milyonun biraz üstündeki nüfusuyla Edmonton olsa da, güneyde yer alan ve büyük bir ticaret merkezi olan Calgary, 1,1 milyonluk nüfusuyla eyaletteki en büyük kent. 1940'larda keşfedilen petrol kaynakları, o dönemden başlayarak eyaletin Kuzey Amerika'da petrol üretiminin liderlerinden biri olmasını sağlamış. Dünyanın en büyük petrol rezervi, eyaletin kuzeyinde 55.000 nüfusa sahip olan, Fort McMurray kentinde.