Hindistan'ın mavi şehri Jodhpur

Burası Rajasthan Eyaleti'nin mavi incisi olarak kabul edilen Jodhpur şehri. Bu şehirde en önemli gelenek evlerin maviye boyanması olarak biliniyor. İlginç binaları, gelenekleri ve görenekleri ile Jodhpur bambaşka bir dünya. İşte aykırı şehir Jodhpur…

Fotoğraflar: Alamy, greavesindia

Coğrafi bakımdan Hindistan'ın Rajastan Eyaleti'nin tam merkezinde yer alan Jodhpur, mavi rengiyle turistleri kendine mıknatıs gibi çeken bir şehir.

Rivayete göre Brahmanlar, eski zamanlarda kendi evlerini diğer sınıflardan gelen insanlarınkinden ayırabilmek için maviye boyuyormuş.

Fakat zaman içinde bu durum bir geleneğe dönüşmüş ve tüm evler maviye boyanmaya başlamış.

Bu arada konuyla ilgili bir diğer açıklamada, mavi rengin evleri sineklerden koruması ve serin tutması şeklinde.

Jodhpur, Hindistan'ın geneli düşünüldüğünde, 1.5 milyonluk nüfusuyla oldukça küçük ve sakin bir şehir.

Şehrin mavi renginin sırrı ise, Hindistan’da en üst sınıf olarak kabul edilen Brahmanlar'ın bu şehirde yaşıyor olması.

Ayrıca Jodhpur, mimarisiyle Akdeniz'i andıran bir şehir olarak ifade ediliyor.

Şehrin ekonomisinin bel kemiği ise mobilyacılık sektörü. Jodhpur'un, antika mobilya replikaları yapan dükkanlarının dünyaca ünlü olduğunu belirtelim.

Şehrin en görülesi yerlerinden biri ise, hiç şüphesiz Mehrangarh kalesi.

1459`da inşa edilen bu kale, tarihte bir kez bile işgale uğramamış.

Kalenin bir de ilginç hikayesi var: Rivayete göre Rao Jodha adında bir kral, kendisine hiçbir düşmanın fethedemeyeceği bir kale yaptırmak ister.

Bunun için uygun bir yer arayışına çıkan Kral, sonunda Jodhpur'da bulunan hakim bir tepeyi, en uygun yer olarak gözüne kestirir.

Fakat çok geçmeden o tepede bir ermişin yaşadığı ortaya çıkar. Ve 'Chidiyawale Baba' adlı bu ermiş evini terk etmeye gönüllü değildir.

Ne var ki, Kral güç kullanarak adamı yerinden eder. Evinden olan Chidiyawale Baba ise buna karşılık olarak krallığı kıtlık yaşaması için lanetler.

Ermişin tavrını öğrenen kral çok korkar. Ve akabinde kendisini ve krallığını affetmesi için ermişin kapısını çalar.

Chidiyawale Baba, lanetin ancak bir kurban verilirse ortadan kalkacağını krala bildirir. Çaresiz kalan kralın imdadına ise Rajaram Meghwal adlı bir savaşçı yetişir.

Ailesine bakılması karşılığında kurban olmayı kabul eder. Ve tepeye canlı canlı gömülür. Bugün kalenin içinde bu savaşçıya ait olduğu iddia edilen bir anıt mevcuttur.

Şehirdeki bu el izleri için denilen ise eskiden uygulanan bir geleneğe göre, savaşta ölen erkeklerin cenaze merasiminde, evli oldukları kadınlar da diri diri yakılırmış. Kaleye girip öldürülmeden önce, kadınların yaptıkları son şey ise bu el izlerini bırakmakmış.

Şehirdeki bir diğer mimari şaheser ise kaleye yaklaşık 15 dakika mesafede olan Jaswant Thada tapınağı.

Şehirde mobilya sektörü dışında bir diğer önemli geçim kaynağı ise el işçiliği ürünler.

Bunların en önde geleni ise hemen her çarşıda karşınıza çıkan ipek terlikler.

Şehirde mobilya sektörü dışında bir diğer önemli geçim kaynağı ise el işçiliği ürünler.

Bunların en önde geleni ise hemen her çarşıda karşınıza çıkan ipek terlikler.

Jodhpur'un ayrıca mücevher imalatında da, marka bir şehir olduğunu da unutmayalım.

Mutfak kültürü de bir hayli zengin olan Jodhpur'da, muska böreğini andıran sebzeli Samosa, ayranı andıran lassi içeceği ve bol şerbetli bir tatlı olan Jalebi ön plana çıkan lezzetler arasındaymış.

Jodhpur, sıradışı rengi ve Hindistan'a özgü çok kültürlü dokusuyla mutlaka görülmesi gereken bir şehir.

Bir gün mutlaka gidip görmeniz lazım. Geri dönmek istemeyeceksiniz...