Belçika'nın kalbi: Brüksel

Çikolatanın başkenti olan bu şehirde her adımda mis gibi kokular sarıyor dört bir yanı… Neden mi? Çünkü her köşe başında özel yapım Belçika çikolataları, waffle yapan mini büfeler ve kafeler yer alıyor.

Çikolatası dışında bira çeşitleri de çok ünlü. Bin bir çeşit birayı bu şehirde bulabilirsiniz. İlk gördüğümde “Bir biranın nasıl bu kadar çok çeşidi olabilir?” diye çok şaşırmıştım doğrusu.

Birkaç ulaşım şekli var bu güzel şehre... Biz Paris'ten trenle kısa bir yolculuk yaparak gittik. Ama dilerseniz direkt uçuşlar da mevcut. Her Avrupa şehrinde olduğu gibi Belçika'nın da tarihi oldukça kalabalık…

Yürüdüğünüz sokaklarda hâlâ korunmakta olan binalar, kiliseler, köprüler, parlamento binaları, heykeller mevcut. Tarihle modernizmin adeta birleşmiş ve birçok yapı dünya mirasları listesinde…

Eski zamanlarda halk burayı pazar alanı olarak kullanırmış ve alışveriş için gelirlermiş. Şimdilerde tamamen turistik ama hâlâ eski ruhunu koruyan barok ve gotik binalarla çevrili harika bir meydan. İsterseniz at arabalarıyla sokaklarda tur atabilirsiniz.

Ulaşım metro veya tramvayla çok kolay. İstediğiniz yere kolayca varabilirsiniz. Brüksel özellikle sonbahar ve kış aylarında oldukça soğuk. Gitmeyi düşünürseniz mutlaka kalın kıyafetlerinizi yanınıza almalısınız.

Ara sokaklara mutlaka girmelisiniz. Minik butikler ve birçok yöresel tatlılarının satıldığı pastaneler mevcut. Hepsi de birbirinden güzel. Çikolata şehri olduğu için haliyle belli başlı bazı markaların ürünleri bir hayli pahalı.

Küçücük bir kutu bitter çikolatanın 100 Euro olduğuna bile şahit oldum. Neyse ki uygun fiyatlıları da mevcut. Mesela Leonidas... Hem uygun hem de çok lezzetli.

Mutlaka denemelisiniz. Eve dönerken yakınlarınız içinde birer kutu Belçika çikolatası almalısınız. Ne kadar lezzetli olduğunu anladığınızda eminim almak isteyeceksiniz.

Belçika'ya gitmişken mutlaka yapmanızı önereceğim bir şey daha var! Hemen bir tren bileti alıp Brugge şehrini görmeniz.

Sanki minyatür bir masal diyarı gibi, ara sokaklarında şirin dükkânlara, evlere ve mis gibi çikolata kokuları eşliğinde yürürken adeta büyüleniyorsunuz.

Burası kalmak için ideal değil. Günübirlik görüp akşam geri dönebilirsiniz. O kadar minik bir yer ki, yapacak şeyler de sınırlı.

Trenle Brüksel'den 1 saat 15 dakika sürüyor. Önerebileceğim waffle yapan bir yer maalesef yok.

Çünkü her yapan o kadar lezzetli yapıyor ki, hiç birini birbirinden ayıramadım.