GeriSeyahat Avrupa’nın ortasında, prensi olmayan prenslik
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Avrupa’nın ortasında, prensi olmayan prenslik

Avrupa’nın ortasında, prensi olmayan prenslik

Doğası, karlı tepeleri, yürüyüş rotaları ve eşsiz manzarasıyla Pirene Dağları’nda bağımsız bir prenslik... Ama bu küçük ülke bildiğimiz kraliyet gibi de değil. Vergisiz alışveriş cenneti ve tam bir ‘turizm krallığı’…

Geçmişte Aragonlu İspanyol bir kral ile Fransız bir kont paylaşamamış bu toprakları, uzun süre savaşmışlar. Sonunda savaşmaktan vazgeçip ‘beraber yönetelim’ demişler ve bir anlaşma imzalamışlar 1278’de. İşte o gün bugündür sınırları hiç değişmeden devam etmiş bu feodal düzen. Katalonya’daki Urgell piskoposu, Fransa devlet başkanı ve Andorralıların seçimle başa getirdiği kişi tarafından ortaklaşa yönetiliyor.

468 kilometrekare toprağıyla Avrupa’nın en küçük şehir devletlerinden biri. Nüfusu 100 bin bile değil. Yılda 10 milyondan fazla turist ağırlıyor. Türkiye vatandaşlarından vize istemiyor ancak ülkede havalimanı yok. Yani Schengen’e dahil Fransa ya da İspanya’dan geçmelisiniz.

Ama bir de güzel haberim var. Valira del Nord ile Valira del Orient adlı iki dağ akarsuyunun birleştikleri noktadaki başkent Andorra La Vella, tam bir alışveriş cenneti. Bunun sebebi ülkenin vergisiz oluşu. Sadece komşular bile akın akın Andorra’ya gidiyor ucuz alışverişe.

Turistik olarak da oldukça şirin bir ‘ülkecik’ burası. Öyle muhteşem yapılar falan yok ama bölgeden çıkarılan taşlarla yapılan evleriyle bambaşka bir havası var.

1.029 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek başkentlerinden biri Andorra La Vella. Şehir, anacaddesini dolduran mağazaların yanı sıra yerel el sanatları ve hediyelik eşya satıcılarına, pek çok galeriye, restoran ve kafeye ev sahipliği yapıyor.

Günümüzde hükümetin idari merkezi olan Casa de la Vall, 1580’de inşa edilmiş. Mütevazı taş binada sergilenen, geçmişte ülkeyi yönetenlerin amblemleriyle gösterişli armaları görülmeyi hak ediyor. Binayı değerli kılan diğer şey de ülkenin tarihi belgelerinin bulunduğu Yedi Anahtar Dolabı.

Etkileyici manzarasıyla Plaça del Poble’de harika ahşap süslemeleriyle göz dolduran Aziz Esteve Kilisesi de var. 12’nci yüzyıldan kalma kilise turistlerin uğrak yerlerinden biri. Başkentteki cam piramit kulesiyle Centre Termolúdic Caldea, Avrupa’nın en büyük SPA komplekslerinden. 6 bin metrekarelik bir alana kurulu tesis Türk ve Roma hamamı, açık ve kapalı lagün, sayısız sauna ve jakuzi gibi alanlarıyla tam bir huzura ulaşma mekânı.

Kenti sabahtan dolaşıp bitirdiyseniz güzel bir öğle yemeği sonrasındaki ilk adresimiz, Les Escaldes kasabası. Adını bölgedeki sıcak su kaynağından alıyor. Yüksek oranda sülfür ve nitrojen içeren şifalı, 22-66 derece sularıyla meşhur.

Buradan kısa bir otomobil yolculuğuyla varacağınız Vallnord harika yamaçlarıyla kayakçı ve snowboard tutkunlarının gözde yeri. Arcalis, Pal ve Arinsal adlı üç kayak merkezi var. 2 Aralık’ta sezonu açan Arinsal ve Pal daha ılımlı pistlere sahipken Arcalis deneyimli kayakçıları ağırlıyor. Kar sezonu 10 ay.

Toplam 7 küçük kenti var Andorra’nın. Encamp kayakçıların kayak merkezlerine ulaşmak için, konaklamak için tercih ettikleri şehir. La Cortinada şehri, Aziz Marti de la Cortinada Kilisesi ile meşhur. Kuş gözlemcileri, doğa yürüyüşçüleri ve Pireneler’in baş döndürücü doğasına ilgi duyanların gözdesi ise El Serrat kasabası. Valira del Nord Vadisi’ndeki en güzel yerleşim Ordino. Sakin sokakları ve eski kilisesiyle ortaçağdan kalmış gibi.

False