GeriSeyahat Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

Dünyanın en kalabalık ülkesine hoş geldiniz. 1.4 milyar nüfusu ile sokaklarda devamlı otobüsteki “İlerleyelim Beyler” muhabbetindesiniz. İlk günler biraz kalabalıktan ürküyor ve sıkılıyorsunuz, ama biz de nihayetinde 20 milyonluk İstanbulluyuz, kendimizi Çin’in kalabalığına yedirtmeyiz. İşte Çin maceram! Hastasıyım...

Avrupa büyüklüğünde bir kara parçası ile dünyanın 14’te 1 toprağının sahibi olan Çin, dünya nüfusunun da beşte birine sahip. 4 bin senelik tarihi olan ve hâlâ yaşayan bir ülke burası.

Yeryüzünün en eski medeniyetlerinden biri olan Çin, tuhaf bir şekilde Mısır ile aynı zamanda, MÖ 2000’de inşa edilmeye başlamış. Dikkat ederseniz aslında en eski medeniyetler nehirler ile de ilintili; Başta Fırat ile Dicle arasındaki Mezopotamya olmak üzere, ‘Nil Nehri’ ile Mısır, ‘İndus’ ve ‘Ganj’ nehirleri ile Hindistan ve ‘Gök Irmak’ ile ‘Sarı Irmak’ arasında Çin...

Bilim dünyasında en eski medeniyet kavramı hâlâ tartışıladursun, bizim topraklarımızdaki Göbeklitepe bu işe son noktayı koymuş görünüyor. İlk fırsatta ziyaret edilecek yerler listesinde en başta. Ama şurası gerçek ki Çin hâlâ devam eden en eski medeniyet.

Hanedanlar ile idare edilen topraklarda MÖ 2000’lerde kurulan Xia (Çiya) Hanedanlığı’ndan yazılı belge yok. Yazılı tarihte MÖ 1600’lerde başlayan Shang (Şang) Hanedanlığı’ndan ve akabinde Zhou Hanedanlığı’ndan bahsedilir. 

Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

Türkiye sınırlarını dolaşacak kadar uzun duvar

Bir süre sonra Çin parçalanır ve beylikler arası savaşlar devri başlar. MÖ 300’lerde Qin (Çin) İmparatorluğu beyliklerin birleşmesi ile kurulur.

Bu, Osmanlı’yı anımsatır biraz.

Çin’i gezdikçe ve okudukça Osmanlı’yla olan benzerliklerine şahit oldum,  ama bin sene evvelinden. Meşhur Çin Seddi bu zamanda İmparator Qin Shi Huang (Çin Şi Huang) tarafından yaptırılmış. Bu Qin Shi Huang biraz fazla otoriter ve gaddar imiş. 13 yaşında tahta çıktığı zaman Çin’de birbiri ile savaşan yedi ayrı beylik var imiş. Qin hepsini birleştirmiş ve her beyliğin zaten var olan koruma duvarlarını birleştirip 8 bin kilometre uzunluğundaki Çin Seddi’ni meydana getirmiş. Düşünün, en uzun deniz kıyıları olan Ege’yi düz geçersek tüm ülkemizin sınırları uzunluğuna yakın bir rakam.

Çin Seddi yapımında 1 milyon zorunlu işçi çalıştırılmış. İnşaat işi için ailelere zorunlu göçler yaptırılmış. Bir de bu köle işçilikten kaçanları önlemek için 300 bin kişilik gözleyici ordu kurulmuş.

Aslında Çin Seddi’nin yapılış nedenlerinin bir tanesi de burada yatıyor; Dışlardan gelen Asya kavimlerine karşı ama aynı zamanda bu kavimlere katılmak için Çin’den kaçan Çinli aileleri de önlemek için.  Ailelerden herhangi bir fert suç işler ise, suçlu ile beraber tüm aile idam edilirmiş. İdam şekli ise vücudu belden ikiye bölmek...

Nihayet bu zulme dayanamayan halk, isyan edip bu hanedanlığı ortadan kaldırmış. Qin Shi Huang ise zehirlenerek öldürülmüş.

Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

Duvar dediğin Moğollara kadar

Rehberimiz Lilly, duvarı anlatırken kuzeyde Çin’e sızmaya çalışan, Moğollar başta olmak üzere Rouran, Tujue ve Qidan kavimlerinden bahsetti. Yujue kavmini ise ‘Tuuçe’ şeklinde telaffuz etti. “Baksana kimmiş bu Tuuçe’ler” dedim,  kim çıksa beğenirsiniz; bu Tuuçe’ler, biz Türkler imişiz.

Moğollar duvarı aşan tek kavim olacak ve büyük Moğol İmparatorluğu’na bu Çin ülkesini de katacaklardır.

Cengiz Han (1162-1227), 2700 senelik tarihinde bu duvarları geçebilen tek ordunun komutanıdır. Tek seferde değil bir kaç kez birkaç ayrı noktadan nüfuz etmiştir. Nihayetinde Qin (Çin) Hanedanlığı (1115-1234) yıkılmış, yerine Yuan (Han) Hanedanlığı (1271-1368) kurulmuş.

Qin Hanedanlığı’ndan sonra gelen Han Hanedanlığı ülkenin altın çağına imzasını atacaktır. Bu devirde, bir ucu Anadolu’ya bağlı İpekyolu açılacak, Konfüçyüs felsefesi devletin resmi temeli olacaktır.

Büyük Çin filozofu, yazar ve siyaset adamı Konfüçyüs, MÖ 551 yılında Shandong şehrinde doğmuş. Günümüz Çin Halk Cumhuriyeti idaresinde bile hâlâ bazı temel felsefeleri yatıyor. Bu düşünürün felsefesi, sonradan bir din olarak kabul edilmiş ve Konfüçyanizm doğmuş.

Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

Müzmin hastasıyım Konfüçyüs’ün

Olay budur: Kavgadan, savaştan ve tartışmalardan arınmış, uyum içerisinde yaşayan bir toplum yaratmak ve böyle bir dünyayı kurmak... Tabii bunun için ilk önce insanı eğitmek gerekiyor. Bu eğitimde ‘öteki dünya’, cehennem, insanüstü varlıklar, şeytanlar gibi korkulara yer verilmiyor. İnsan ve toplum ilişkilerini düzenlemek öğretinin amacı! Konfüçyüs’ün öğretileri ve nutukları ‘Lun Yu’ adı altında dört temel kavramı içeriyor.

-Anaya ve babaya saygı,

-Merhametli insan olma,

-ADALET,

-Eğitim, kitaplar ve öğretim.

Bu müthiş insanı daha fazla anlatmanın yerine, meşhur sözlerinin birkaçı ile yazımı bitireyim. Savaşların içine doğmuş olan bu filozofun müzmin hastasıyım.

-Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.

-Bilgi, insanı şüpheden; iyilik, acı çekmekten; kararlı olmak, korkudan kurtarır.

-Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikâyet etmeyiniz.

-Bilen kişiyle dost ol, çünkü seni aydınlatır. Bilgisiz kişiyle dost ol, çünkü sen onu aydınlatırsın. Bilmediğini bilmeyenlerden hemen uzaklaş, çünkü onlar aptaldır, seni de aptallaştırır.

-Başağın iyi yetişmesine engel, zararlı otlar değil, çiftçinin ihmalidir.

-Yalan söyleyenler doğru söyleyenlere inanmazlar.

-Adalet kutupyıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.

Atalar duvarı aşamamış ama ben Çin’i içten fethettim

 

Korku komedi ile dopdolu bir hafta başlıyor!

False