GeriSeyahat Mimar kuşlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Mimar kuşlar

Mimar kuşlar

Bir kuş için yuva, evden çok yumurtalarını, küçük yavruları koruyacak bir sığınak, bir beşik. Ve bu beşik genellikle küçük bir sanat eseri oluyor. Kimi kuş yuvasını çamurdan, kimisi yosundan yapıyor. Bazıları küçük dalları bazıları otları kullanıyor. Bir grup koni şeklinde yuva yapmayı tercih ederken diğerleri üstü açık, düz yuvayı seçiyor. Yani ‘‘yuva mimarisinin’’ bu kadar geniş bir yelpazesi var.

Yuva yapmak, kuşların yavrularına öğrettikleri birşey değil. İçgüdüsel bir davranış. Kuş içinden gelen bir dürtü ile neyi, ne zaman, nasıl yapacağını biliyor. Genellikle erkek yeri ve yuvada kullanacakları malzemeyi buluyor. Dişi ise yuvanın kurulacağı yerden ayrılmıyor ve seçtikleri bölgeleri koruyor. Yuva kurmaya dıştan başlıyorlar, ilk olarak küçük daireler oluşturuluyor, daireler küçüldükçe yapı daha sıklaşıyor. En son olarak da yuvanın girişi özenle yapılıyor. Bu bölge genellikle başka kuşların göğüslerinden kopan hafif tüylerden oluşuyor.

Kazıyorlar, birleştiriyorlar, üst üste koyuyorlar, duvar gibi örüyorlar. Çok dikkatli çalışıyorlar. Bütün bu uğraşları sadece bir sene için veriyorlar. Çoğu kuş türü gelecek sezon gıcır gıcır başka bir yuvaya taşınıyor.

Kuşlar başlarının üzerinde bir dam olması için endişeleniyor daha doğrusu ayaklarının yanları kapalı bir yere basması için çaba sarfediyorlar. Bunu da sadece yumurtalarını korumak ve yavrularını büyütmek için istiyorlar. Yavrular uçmayı öğrendikten sonra yuva artık hiçbir işe yaramıyor. Öylece bomboş kalıyor. Tüm bir yıl, ailenin aynı yere dönmesi ya da yeni kiracıların gelmesi için ayakta durmaya çalışıyor. Kuş türleri arasında işin kolayına kaçanlar da yok değil. Bazı kuşlar, yırtıcı baykuş gibi, ağaç kovuklarını kullanıyor, bazıları ise tavukgiller gibi, yumurtalarını yerde bir oyuğa bırakıyor.

KULLANMA KILAVUZU!

Yuvanın şekli ve yapılışında kullanılacak malzeme yaşanılan yere bağlı. Bütün kuşlar yuvalarını çevrelerinde buldukları malzemeyle yapıyorlar. Bu malzemeyi birlikte kullanmaları gerekiyor. Peki ya kullanma kılavuzunu nereden buluyorlar?

Bu sorunun tek cevabı içgüdü. Yuva yapmak, uçmak ve avlanmak gibi kuşların içinden geliyor. Tabii büyüklerin de bu konuda gösterdikleri yardımları da unutmamak gerekiyor. Her türün yapı stili değişik. Araç olarak hepsi gagalarını ve pençelerini kullansa da her yuvanın küçük farkları bulunuyor. Yapacakları hareketler genetik olarak prgramlanmış durumda. Yapım sona erinceye kadar her hareket ardından bir başka hareketin gelmesine yol açıyor. Başlangıç hareketi de üreme içgüdüsünün ortaya çıkması sayılıyor.

Aslında bu hormonal hareketlenmenin bazı dış etkenleri bulunuyor. Bu dış etkenlerin çoğu da görme duyusu ile ilgili. Baharın uyanması kuşlar için en büyük işaret.

Klasik yuva birbirine geçmiş otlardan, yapraklardan küçük dallardan oluşuyor. Serçeler ve kumrular, yuvalarını ağaç dallarının arasına bu malzemeyi kullanarak yapıyorlar. Böyle yuvalar oldukça büyük zaman ve emek istiyor, belli bir süre yardıma muhtaç olacak yavrular için ideal bir korunak oluyorlar. Bazı kuşlar da leylekler gibi yuvalarını damların üzerinde ya da bazı ağaçların gövdelerinde kuruyorlar.

Yuva yapımı her zaman dıştan, dairesel hareketlerle başlıyor. Dış bölgede hep büyük malzeme kullanılıyor. İçeriye doğru daireler daraldıkça daha ince malzeme kullanılmaya başlanıyor. En son olarak da yatak ve giriş olarak kullanılacak tüyler yuvanın içine getiriliyor. Dişi, göğsünün ve kuyruğunun yardımıyla yuvanın içini şekillendiriyor. Onun yuvanın içinde daha uzun süre geçireceği göz önüne alındığı için erkek bu işe karışmamayı daha uygun görüyor.

Birçok kuş yuva yapımında çamura da yer veriyor. Yuvaya biçim verebilmek, sağlamlaştırmak için çamurdan yararlanıyor. Bazı türler de çamur yerine yuvanın dış cephesini sağlamlaştırmak için hayvan pisliklerini ve salyalarını kullanıyorlar. Bazı yuvaların sıvası öyle koyu oluyor ki, dışarıdan sadece girişleri ayırdedilebiliyor.

KAYALARIN KİRACILARI

Kuşlar arasında yuva yapımı konusunda bir yarışma yapılsa birincilik ödülü hiç kuşkusuz uzun kuyruklu terzi kuşuna verilebilir. Bu kuş iki büyük yapraktan birini taban, diğerini tavan olarak kullanıyor, gagasını iğne, küçük dalları da iplik yerine koyan kuş yağmurdan bu yuva sayesinde kurtuluyor.

Karada yaşayan kuşlar ve deniz kenarında yaşayan kuşlar arasında bazı farklılıklar bulunuyor. Deniz kırlangıcı örneğin yuvasını kurmak için yosunlardan, kurumuş deniz bitkilerinden yararlanıyor ayrıca yuvayı sağlamlaştırmak için de küçük taşları kullanıyor, deniz kabuklularından yardım alıyor. Su kenarlarında yuva yapmak karada yuva yapmaktan çok daha zor, hem denize yakın olmak, hem de yavruları güven altında tutabilmek için her tür diğerine saygı göstermeyi biliyor.

Deniz kenarındaki kayalar her türün kendine ait bir dairesi olan apartman gibi. Kuşlar düşmanlarına, hayat tarzlarına ve yiyeceklerinin durumuna göre kendi yerlerini seçiyorlar. Çoğunlukla kendilerine ayrılan yerden öteye geçmiyor, başkalarının yuvasının bulunduğu bölümü de işgal etmiyorlar.

Hava ile toprak arasında herkese yer var

Ördekler yuvalarını otların arasına kuruyor.

Kuşlar arasında en ilginç yuvalar Afrika savanlarında görülüyor. Ağaç dallarından sarkan bu yuvalar yavrular için bir barınak, bu yuvalara yılanlar bile giremiyor.

Evin sahibi dişi leylek, yuvasını dama kuruyor ve yavrularını bekliyor. Yavru büyüyüp artık bir yuvaya ihtiyaç hissetmese de bu yuva anne leylek tarafından gelecek sene kullanılıyor.

Devekuşları bir yuva kurmuyorlar, ama erkeğin ağırlığı kumun üzerinde dişinin yumurtalarını bırakabilmesi için gereken derinliği sağlıyor.

Afrika'ya özgü, leyleğe ve balıkçıla benzeyen bir kuş olan Scopus Umbretta, kubbe şeklindeki en büyük yuvayı yapan kuş.

Sinek kuşu, Melisunga Helenae'nin yuvası ise iki cm. uzunluğunda, yani en küçük yuva onun.

Orman hindisi, Catheturus Lathami, toprağın altına yuva yapıyor. İçi kurumuş otlardan oluşuyor, yağmur yağdıkça yavrular için doğal sıcaklık meydana geliyor.

Tarla kuşu, toprak üzerine kurduğu yuvayı çevredeki çiçeklerle saklıyor.

Yeşil ağaçkakan yuvasını ağacın içine oyuyor.

Sülün'ün bitkilerle desteklenmiş yuvası tam toprak hizasında yer alıyor.

Karga yuvasını dalların arasında yapıyor.

Sümsükkuşu, yosunlardan oluşan yuvasını kayanın en üst bölümüne kuruyor.

Balıkçı Martin'in yuvası kumların altında kalıyor.

Deniz soytarısı, Fratercula Arctica, tavşanların deniz kenarında bıraktıkları yuvaları kullanıyor.

Martının yere paralel kurulmuş yuvası balık kalıntılarından ve yosunlardan oluşuyor.

Kutup martısı Fulmarus Glacialis için kayanın üzerindeki bir taş parçası yeterli.

Telli turna Phoenicopterus Ruber, kayalar üzerine koni biçiminde çamurdan bir yuva yapıyor.

Küçük deniz saksağanı Alle Alle, kayaların içindeki bir girintiyi kendine yuva ediniyor.

False