GeriSeyahat Bodrum’da bu yaz Selülit soteleri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bodrum’da bu yaz Selülit soteleri

Bodrum’da bu yaz Selülit soteleri

Bu yazın trendi gözden ırak ama gönle yakın mekânlar. Buyrun ünlülerin gözdesi Bodrum’a özel selülit soteleri rehberi .

Kimi selülitinin derdinde, kimi muhafazakâr / makbul sanatçı çizgisine halel getirmeme...
Biliyorsunuz, bizim ünlülerimiz
5-10 yıldır içki içmiyor. Burada isim isim saymaya gerek yok; herkes verdiği beyanatlarda gece dışarı çıkıp eğlenmeyi sevmediğini söylüyor.
Haksız da sayılmazlar tabii, sonra festivallere, belediye konserlerine, açılışlara davet edilmiyorlar.
Aynı şekilde ramazanda da tatil yapmayacaklar.
Ya da biz öyle sanacağız, sağda solda görünüp ‘faça’ vermemeye gayret edecekler.
Evet evet, bu yazın trendi kesinlikle gözden ırak ama gönle yakın mekanlar olmalı.
Selülit / dişilik polemiğiyle gagalanan Gülben Ergen’in bu trendden haberi yok belki ama Avşar kızı öyle mi?
Paparazzi / selülit önlemlerini en üst düzeye çıkaran, şortlu yüzmeden tekneyle açılmaya kadar her yolu deneyen Avşar son olarak Torba’daki Casa dell’Arte butik oteline gitti.
Maki 29, Garo’s, Billionaire gibi herkesin gözünün üstünüzde olduğu yerlerdense Casa dell’Arte gibi daha ‘sote’ yerleri tercih ediyor.
Hazır elim değmişken ben de Bodrum için bir selülit soteleri rehberi
hazırlayayım dedim.

Hele de tekneyle geliyorsan

KUUM BEACH

Türkbükü’nden vazgeçemeyecekler için bütün sahilin en korunaklı mekânı. Çünkü Gölköy sınırında. Arkasında oteli var, isterseniz konaklayabilirsiniz de. Bu yıl işletmeyi Erol Kaynar almış. Sonuç: Lezzetli yemekler, mükemmel servis ve başta Serdar Bilgili olmak üzere buraya konfor ve güven içinde gelen ünlü müdavimler. Bir ara Serdar Bey’in Sortie güzellemesine kulak misafiri bile olduk: “Buraya bayılıyorum. Magazin ordusu yok. Çekilme/görünme derdin yok. Hele de tekneyle geliyorsan...” Adamcağız ne bilsin hemen yan masasında iki gazetecinin oturduğunu... (252)  311 00 60.

CASA DELL‘ARTE

İstanbul’un en altıyla en üstü

Kuytuların en güzeli. Bir kere Torba’nın en ucunda. Ayrıca kendini göstermek istemeyenler için iç avluda özel bir havuzu da var.  Burası 12 odalı bir sanat oteli olarak tasarlandı. Bu yaz tatilin ve sanatın yanına gastronomiyi de eklediler. New York Times’ın ‘İstanbul’un en yüksek ve en uygun fiyatlı lezzetleri’ olarak tanıttığı Mimolet ve Antochia’yı kendi bünyesinde buluşturdu. Lokantaların sahipleri Murat Bozok ve Jale Balcı birbirini tamamlayan iki kafadar gibi. Benim gibi Bozok’un fine dining denelemelerinden kaçanın imdadına Jale’nin Antakya usulü dürümleri yetişiyor. (252) 367 18 48

XUMA BEACH

İçki satışları ikiye katlanıyor

Burası da Yalıkavak’ın en ucunda. Geçen hafta Bacardi’nin 150’nci yaşgünü partisi için gittik. Parti, yeni yaptıkları Pure adlı bölümdeydi. Burası hem parti alanı hem de çok özel misafirlerini gözlerden ırak ağırlayabilecek yer olarak tasarlanmış. İşletmecisiyle sohbet ettik, ramazanda içki satışlarının iki misline çıktığını söylüyor.
(252) 385 47 75.

RİXOS

Kendine özel adası var

Rixos Otel, Torba kavşağından hemen sonra ve o kadar büyük ki orada olduğunuzu anlamaları bile zor.Kendine özel bir de adası var. Bu adayı eğlence yeri olarak tasarlamışlar. Ada gazinosunda sürekli canlı performanslar sergileniyor. Ben gittiğimde Çiğdem Tunç, Semiha Yankı ve İskender Doğan üçlüsünün üstüne Berkant, onun ardından Tanyeli ve son olarak Selami Şahin çıktı. 20 Ağustos’ta tekrar Selami Şahin var. Bir gazino eğlencesinin bu kadar şamatalı olabileceğini asla tahmin etmezdim. Meğer Selami Şahin duygu hafızamızın bütün fon müziklerine imzasını atmış: ‘Alışmak Sevmekten Daha Zor’, ‘Boşvere Boşvere’, ‘Seninle Başım Dertte’...  (252) 337 11 22

OTTO-FLAMM

Havuzlu beach club

Göltürkbükü’nün göl kısmında olduğu için görece daha sakin. Emre Ergani’nin Havana’sı üç sezon önce buradan taşındığından beri harap haldeydi. İstanbul’da Asmalımescitli iki komşu Flam ve Otto’nun işletmesi olarak açıldı. Billionaire’i saymazsanız havuzu olan benim bildiğim tek beach club. O havuz da iç kısımda kaldığı için denizden fotoğrafınız falan çekilemiyor. Yalnız  bir şey beni
çok şaşırttı: Nevzat Atasoy’un Otto-Flamm’ın müziklerine özen göstermemesi. Yanlış anlamadıysam sürekli aynı set dönüp duruyordu. Bu arada yatıya niyetlenirseniz aklınızda olsun, çok şirin süitler yapmışlar. İçi-dışı baraka gibi ama her türlü teknoloji mevcut. 2 bin kişilik de bir konser alanları var. (252) 357 80 11

False