GeriSağlık Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz? Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz? Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz? Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor

Her gün kalan ömrümüzden bir gün eksiliyor ve biz hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz. Ama başımıza kötü bir olay geldiğinde ya da ciddi bir hastalık yaşadığımızda aslında hayatımızın her anının, geçirdiğimiz her dakikanın ne kadar kıymetli olduğunun farkına varıyoruz. Her günümüzü ‘Bugün kalan hayatımızın ilk günü’ diye doya doya yaşamamız gerekiyor ancak bu bilinçle yaşamamız da her zaman mümkün olmuyor. Peki eğer daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz? Bu sorunun yanıtını ölümcül hastalık teşhisi konulan insanlardan duymak ister misiniz?

The Guardian, bu soruya yanıt bulmak için kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan 30 kişiyle konuştu ve bu kişiler yaşadıkları pişmanlıkları, kalan ömürlerini nasıl geçirmek istediklerini ve hayata dair tavsiyelerini paylaştı. Kimi “Hayat istemediğimiz şeyleri yapmak için çok kısa. İstediğiniz anıları biriktirmeye odaklanın ve asla mazeret üretmeyin” diyor kimi de "Gerçekten ne yapmak istediğimi şimdi anladım" diyor.

İşte ölümcül bir hastalık tanısı alan kanser savaşçıları ve hayata dair tavsiyeleri...

'KÜÇÜK ŞEYLERİ DERT ETMİYORUM, GERÇEKTEN HAYATIMI YAŞIYORUM'

Mari Isdale (40) / İngiltere

2015 yılında, daha 31 yaşındayken dördüncü evre bağırsak kanseri teşhisi konulan Isdale’e 18 ay ömrünün kaldığı söylendi. Tedavisi boyunca 170 seans kemoterapiye görmesine rağmen kanser lenflerine yayıldı. Isdale kanser teşhisi almadan önce hayata dair genel görüşünün kanserden sonra nasıl değiştiğini anlattı:

“Hayatım boyunca önce kariyer sahibi olacağım, sonra evleneceğim, çocuk sahibi olacağım ve seyahate çıkacağız diye düşünüyordum. Sonra birden kanser olduğum ortaya çıktı. Genelde hayalimizdeki çocuklarımız, kariyerimiz ve geleceğimizi düşünüyoruz ama yarın ölsem ölüm döşeğinde ailemle yeterince vakit geçirmediğim için pişman olduğumu söylerdim. İşte bu yüzden ben de artık buna odaklanıyorum.

Hayatta deneyimlemek istediğim şeylerden oluşan bir ‘Ölmeden önce yapılacaklar’ listem var. Eşim ve ailem bunları birlikte yapabilmemiz için çabalıyor. Beni Maldivler'e şnorkelli yüzmeye, Kapadokya üzerinde sıcak hava balonuyla gezmeye ve İzlanda'da kar motosikleti sürmeye götürdüler. Bir mağara otelde kaldık, piramitleri, Kolezyum'u gördük ve New York üzerinde helikopterle uçtuk. Kaplanları ellerimizle besledik, Rocky Dağları trenine bindik, yamaç paraşütü yaptık ve Hollanda'nın lale tarlalarını gördük.

Hayatım büyük olasılıkla kısa olacak, bu yüzden kendimi iyi hissettiğim günlerde, hayatımı gerçekten yaşıyorum. Dışarı çıkıyorum ve istediğim her şeyi yapıyorum.

Bu hastalığa yakalandıktan sonra hayatta bazı şeylere öncelik verme şeklim değişti. Bir doktor olarak mesleğimi sevmeme rağmen uzun mesailer yapmak, Noel tatillerini, doğum günü gibi özel kaçırmak anlamına geliyordu. Bundan vazgeçmek büyük bir fedakârlık ama şimdi sevdiklerimle daha fazla zaman geçirmek için bunu yapmaya hazırım. Gerçekten yaşamaya başlamadan önce öleceğimin söylenmesi ironik…

Beni heyecanlandırmayan şeyler bugünlerde benim için daha az önemli. Artık küçük şeyleri dert etmiyorum. Hayat, temizlik yapmaya fazla vakit ayırmak için çok kısa. Çamaşır yığınları bekleyecek.”

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor
(Fotoğraf temsilidir)

‘ARTIK İŞ HAYATINI UMURSAMIYORUM’

Mark Edmondson (41) / İngiltere

2017 yılında Edmondson'a kolon kanseri teşhisi konuldu. Doktorların karaciğerinde 30'dan fazla tümör tespit etmesi üzerine kendisine bir yıl ömür biçildi. O zamandan beri 140'tan fazla kemoterapi aldı ve 30'dan fazla ameliyat oldu.

“Kansere yakalanmadan önce genel müdür veya CEO olma hayalleri kuruyordum. İş hayatımda başarılı olmak istiyordum ama bana bu teşhis konduktan birkaç saat sonra bu durum ortadan kalktı. Artık iş hayatını umursamıyorum ama bizi motive edecek, dikkatimizi dağıtacak, eğlendirecek ve tatmin sağlayacak bir şeyle uğraşmanın gücüne inanıyorum. Bunu yeni başladığım işten biliyorum. Zorluklarla karşılaşan ve baş etmeye çalışan insanlara yönelik bir destek hizmeti veriyorum. Eğer biri bana tedavimin üzerinden iki yıl geçtikten sonra benim gibi insanlara destek oluyorum. 100'den fazla kişiyle görüştüm. Koçluğu ve mentorluğu çok seviyorum ve hiç bu kadar mutlu olmamıştım.

Asıl önemli olan başımıza ne geldiği değil, nasıl tepki verdiğimizdir. Bu da kim olduğumuzu ortaya koyan şeydir. Sadece kanser söz konusu olduğunda değil bu durum nasıl yaşayacağımızı belirler.

Tüketim çılgınlığı yaşıyoruz ama konforlu olduğu sürece hangi arabaya ya da eve sahip olduğumuzun hiçbir önemli yok. Gerçekten önemli olan sevgidir, insanlara değer vermek, onların yanında olmaktır. Ben de yapabileceğim kadar bunu yapıyor, yaşayabileceğim en mutlu hayatı yaşamak istiyorum çünkü artık ne kadar zamanım olduğunu bilmiyorum."

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor
(Fotoğraf temsilidir)

'SON NEFESİNİZE KADAR HAYATIN TADINI ÇIKARIN'

Michèle Bowley (57) İsviçre

Bowley, 2020 yazında koltuk altında bir şişlik fark etti. Yapılan biyopside meme kanseri olduğu ortaya çıktı. Hastalık akciğerlerine, karaciğerine ve kemiklerine yayıldı. 2021 yılının sonlarına doğru kendisine üç ila altı aylık bir ömür biçilen Bowley’in hayata dair tavsiyeleri işe şöyle:

“Kendinizi ve bu hastalıkla ilgili durumunuzu kabul edin. Enerjinizi savaşarak harcamayın. İhtiyaçlarınıza odaklanın ve sizi mutlu eden şeyleri yapın. Yaratıcı bir şeyler yapın, yeni bir şeyler öğrenin, sizin için önemli olan bir şeye dahil olun. Son nefesinize kadar hayatınızın tadını çıkarmaya bakın.

Benim hiçbir pişmanlığım yok. Her zaman benim için önemli olan şeyleri yaptım ve başkalarının benim hakkımda ne beklediğine ya da ne düşündüğüne aldırmadan tüm potansiyelimi kullandım. Dolu dolu bir hayatım oldu.”

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor
(Fotoğraf temsilidir)

'YAPAMAYACAKLARIMA DEĞİL YAPABİLECEKLERİME ODAKLANIYORUM'

James Smith (39) / İngiltere

Smith, 2019'da sol kolunda bir çekilme ve ardından bir zayıflık fark etti. İki yıl sonra kendisine motor nöron hastalığı (MND) teşhisi konuldu. Doktorlar birkaç yıl ömrü kaldığını söylediğinde eşi en küçük çocuklarına hamileydi. Smith hastalığı nedeniyle alkole yöneldiğini ama çok geçmeden kendine nasıl geldiğini anlattı:

"Alkolü, düşünmek istemediğim şeyleri engellemek için tüketiyordum ama bir müddet sonra  bıraktım. Artık sahip olduklarımla yüzleşiyorum ve her günü olduğu gibi kabul ediyorum. Yapamayacaklarıma değil, yapabileceklerime odaklanıyorum. Kariyerimden vazgeçmek zorunda kaldım, ancak hastalığı konusunda farkındalığı artırmak için hem kendi hikayemi hem de başkalarının hikayelerini paylaştığım podcast'imi oluşturma konusunda yeni bir tutkum oldu. Benimle aynı durumları yaşayan insanlarla ilişki kurmak ve konuşmak bir terapi gibi.

Hayatı gerçekten yaşamak için ölümcül bir hastalık teşhisinin gerektiğini söylemek korkunç bir şey ama böyle bir hastalığın teşhisi hayata farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Eğer bir şeyi istiyorsanız ve gücünüz yetiyorsa, gidin ve onu alın. Bir şey yapmak istiyorsanız ve imkânınız varsa, gidin ve yapın."

'ZAMANIN MİKTARI DEĞİL, KALİTESİ ÖNEMLİ'

Chris Johnson (44) / İngiltere

2019'da Johnson'a nadir görülen bir mide-bağırsak kanseri teşhisi konuldu. 2020 yılında karaciğerinde bulunan yüzlerce küçük tümör, hastalığın seyrinin değişmesine neden oldu. Johnson hastalığına teşhis koyulduktan sonra yaşadıklarını ve duygularını şu sözlerle anlattı:

“Zamanım kısıtlı, bu yüzden ailem ve arkadaşlarımla bir şeyler yapmayı ve etrafımda olumlu bir etki yaratmayı tercih ediyorum.Artık ofise giderken gömlek giymiyorum ve kravat takmıyorum. 2021 yılında maraton koşuyordum ve geçen yıl Ulusal üç zirve mücadelesini tamamladım. Bu sayede bağış topluyordum ama egzersiz yapmam aynı zamanda tedavimin yan etkilerini de gidermeye yardımcı oluyordu. Süreç ilerledikçe uzun mesafeler kat etmem zorlaştı.

İnsanlar kanseri yenmekten ya da savaşı kazanmaktan bahsediyor. Kanseri asla yenemeyeceğim, bu bir seçenek değil. Kanser beni bir noktada beni öldürecek ama o zamana kadar hayatımı nasıl yaşayacağım benim kazanımım olacak. Önemli olan ona sahip olduğum zamanın miktarı değil, kalitesi."

'HASTALIĞIM BENİ KORKULARIMDAN ARINDIRDI'

Juan Reyes (56) / ABD

Reyes'e 2015 yılında ALS teşhisi konuldu ama iki yıldır hastalığın semptomlarını yaşıyordu. Ortalama hayatta kalma süresi üç yıldı. Teşhis koyulduktan sonra altı ay içinde tekerlekli sandalye kullanmaya başladı, ellerini kullanma yeteneğini kaybetti.

“Ben oldukça sessiz, sakin, içe dönük ve çekingen biriyim. Topluluk önünde konuşmaktan korkardım ama ALS ile yaşamak zorunda olmak beni birçok korkumdan arındırdı.

İlk kez Ekim 2019'da yerel bir komedi kulübünde ALS için düzenlediğim bağış toplama etkinliğinde stand-up yaptım. Aslında hiç böyle bir niyetim yoktu ama gecenin açılışını yaparken şansımı denedim. Daha sonra kendimi inanılmaz derecede iyi hissettim.

Hastalığıma tanı konulduktan altı ay sonra paraşütle atladım. Uçaktan dışarı atılan o ilk adım nefesimi kesti. Hava akımı kulakları sağır ediciydi, sonra manzaranın üzerinde asılı kaldım. Bunu yaşadığım için çok mutluyum."

'HAYATIMIN GERİ KALAN KISMINI BİRKAÇ YILA SIĞDIRMAM GEREKTİĞİNİ HİSSETTİM'

Sophie Umhofer (42) / İngiltere

2018 yılında hassas bağırsak sendromu (IBS) ve kron hastalığı nedeniyle yapılan testlerin ardından Umhofer'e vücudunun diğer bölgelerine yayılmış bağırsak kanseri teşhisi konuldu ve üç yıl daha yaşayabileceği söylendi. “Başlangıçta hayatımın geri kalan kısmını bana verilen birkaç yıla sığdırmam gerektiğini hissettim.” diyen Umhofer, sözlerine şöyle devam etti:

“Çocuklarım için 21 yaşına kadar doğum günü kartları ve mektuplar yazdım. Keşke buna kanser sebep olmasaydı ama kendimle ilgili pek çok şeyi değiştirdim. Kanser teşhisi konulmadan önce çok strese girerdim. Çocuklarım küçükken bir rutinleri olması gerektiğine dair mükemmeliyetçiliğim vardı. Pek çok konuda endişelenerek çok zaman harcadım. Anne olduktan sonra yapmak istediklerimden bir nevi vazgeçtim. İşte bu yüzden kendim için bir şeyler yapmadığıma biraz daha pişman oldum.

Teşhis ile birlikte birdenbire gerçekten ne yapmak istediğimi fark ettim. Kemoterapiye girdiğimde kendimi eğlendirmek için yapabileceğim şeyler bulmaya çalışıyordum. Mesela motor sporlarını izlemeye başladım. Biraz iyileşince bir yarışmaya girdim ve finale kaldım. Sonunda motor sporlarında bir iş buldum ve şimdi tam zamanlı olarak çalışıyorum. Keşke düşünce şeklimizi değiştirirsek ve hayatın daha iyi olabileceğini herkes görebilseydi.”

HAYATIMI KEŞKE ŞUNU YAPSAYDIM DİYE GEÇİRMİYORUM

Rob Jones (69) / İngiltere

Ekim 2012'de Jones'a karaciğerine yayılmış bağırsak kanseri teşhisi konuldu. 27 kez kemoterapi gördü ve kanser tedavisi süresince yaşadıklarını şöyle anlattı.

“Ben ölmeden önce yapılacaklar listesi olan biri değilim ve hayatımı 'Keşke şunu yapsaydım' diyerek geçirmiyorum. Eğer istediğim bir şey varsa imkanlar dahilindeyse yapıyorum ama hiçbir zaman dünya turuna çıkma ya da Amerika'ya uçma hayalim olmadı, aslında tam bir ev kuşuyum.

Bir keresinde kanser hastalarının hayatta şanslı olduklarını okumuştum çünkü genellikle ne zaman öleceklerine dair bir zaman dilimleri var. Hayatlarını düzene koyabilirler, sevdiklerine veda edebilirler, kibar olmak için tahammül ettiği tüm insanları görmezden gelebilirler. Kalp krizi geçirip olay yerinde ölen insanların ise böyle bir şansı yok. Bunu şimdi anladım. Ama sanki dünyanın sonu yaklaşıyormuş gibi konuşmama kimse izin vermiyor çünkü herkes benim yenilmez olduğumu düşünüyor. Elbette hiçbirimiz değiliz. Eğer seçme şansımız olsaydı hepimiz uzun ve mutlu bir hayat yaşamak isterdik. Peki ne zaman ölmeyi seçerdik? Bunun için uygun bir zaman yok.”

Daha kısa yaşayacağınızı bilseydiniz hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz Kendisine ölümcül hastalık teşhisi konan insanlar anlatıyor
(Fotoğraf temsilidir)

'BAŞKALARININ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ UMURSAMAYI BIRAKTIM'

Sukhy Bahia (39) / İngiltere

2019 yılında meme kanseri teşhisi konan Bahia'ya, Mart 2022'de onkoloğu tarafından her şeyin yolunda olduğu söylendi. Beş ay sonra ise hastalığın kemiklerine ve karaciğerine yayıldığı anlaşıldı. Bekar bir anne olan Bahia'nın hikayesi ise şöyle:

“Bu çok üzücü çünkü gerçekten uzun bir süre çocuklarınızın yanında olacağınızı düşünüyorsunuz. Kızım 9, oğlum ise 6 yaşında ve sağlığım konusunda onlara karşı tamamen şeffaf oldum. Onlara burada olmadığım zamanlar için doğum günü, mezuniyet, düğün kutlama kartları, en sevdikleri yemek tariflerinden oluşan bir yemek kitabı bırakmayı umuyorum. Ayrıca ergenlik dönemi ile ilgili başkalarına sormaya çekinebilecekleri konularda tavsiyeler vereceğim video blogları planlıyorum.

Ben artık başkalarının benim hakkımda ne düşündüğünü umursamayı bıraktım. Gençliğimden beri hep bir kol dövmesi istemiştim. Geçen yıl, benim için ne kadar önemli olduklarını göstermek için çocuklarımın doğum çiçeklerinin dövmesiyle başlamaya karar verdim. Çocuklarım dövmelerimi çok seviyor ama ailem buna bayılmıyor."

False