GeriSağlık Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri

Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri

Ağrı kesici alacak hastalar mutlaka mide koruyucu ilaç kullanmalı...

Ağrı kesici ilaçlar günümüzde en çok kullanılan ilaçlar arasındadır, çoğunlukla da reçetesiz olarak eczanelerden alınabilmektedir. Bunların içinde en sık kullanılan parasetamol içeren pereperatlardır. Bu ilaç nisbeten güvenli olup çocuk ve erişkinlerde ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır. Bazı parasetamol pereperatları ilaveten kafein içerir. Bu takdirde özellikle kalp hastalarının daha dikkatli kullanması gerekir.

İLERİ DERECEDE DOZ AŞIMI ÖLÜMCÜL OLABİLİR

Parasetamolün mide ve bağırsaklar üzerine önemli bir yan etkisi yoktur. Reflü ve gastrit hastaları, tedavilerinin yanı sıra bu ilacı da ağrı için kullanabilirler. Kafein içeren formları reflü şikayetlerini artırabilir, bu hastaların kullanması önerilmez.

Parasetamol ile ilgili en önemli risk doz aşımı halidir. Yüksek dozda alındığı zaman bu ilacın karaciğer toksisitesi ortaya çıkar. Özellikle ileri derecede doz aşımında bu durum ölümcül olabilir.

Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri

AĞRI KESİCİ İLAÇ TÜRLERİ

Dünyada ve ülkemizde en yaygın tüketilen ağrı kesici ilaçlar NSAİ (non-steroid anti inflamatuvar) grubu ilaçlardır. Bu ilaçların piyasada pek çok türü vardır ve bunlar tablet, fitil ya da enjeksiyon formlarında sunulmaktadır. Ağrı üzerinde oldukça etkili olmalarına karşın yan etki yönünden de önemli bir ilaç grubudur. Bu yan etkiler özellikle yaşlı hastalarda görülür ki, bel ve eklem sorunları nedeniyle bu ilaçları en yaygın olarak yaşlı bireylerin kullandığı düşünülürse konunun önemi ortaya çıkar. Burada bu ilaçların özellikle sindirim sistemi üzerindeki yan etkilerini tartışacağız.

NSAİ grubu ağrı kesici ilaçlar öncelikle mide üzerinde önemli hasar verici etkiye sahiptir. Bu hasar basit zedelenme yani erozyondan başlar, derin ülserlere kadar değişebilir. Erozyonlar sıyrık şeklinde yaralardır. Bazen şiddetli mide ağrısına neden olurlar, daha seyrek olarak da kanamaya yol açarlar. Mideden gelen kanama dışkıda siyah renkte görülür ve mutlaka hastaneye başvurmayı gerektir. NSAİ grubu ağrı kesici ilaca bağlı ülserler ise daha büyük ve derin olan mide yaralarıdır. Ciddi şekilde kanama yapabilirler; bu da hayati tehlikeye yol açar. Nadiren de midede delinmeye (perforasyon) neden olabilirler. Bu da hayati tehlike oluşturan ve acil cerrahi müdahale gerektiren bir durumdur. 

ENJEKSİYON YOLU YAN ETKİDEN KORUMAZ

Toplumda çok yanlış bilinen bir konu bu ilaçların sadece ağızdan alınırsa bu etkilerinin olacağı, enjeksiyon ya da başka yolla alınırsa mide üzerine yan etki oluşmayacağı bilgisidir. Halbuki bu tamamen yanlış bir bilgidir. Bu ilaçlar zaten ağız yoluyla alındıklarında da kan dolaşımına karıştıktan sonra mideye ulaşarak mukozada hasar yapıcı etkilerini gösterirler. Dolayısıyla enjeksiyon yoluyla almakla yan etkiden korunulmaz, mukozada yine aynı hasar oluşur.

 

Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri
 

MİDE KORUYUCULAR

Mide yan etkilerinden korunmanın en etkili yolu birlikte mide koruyucu tabir edilen proton pompa inhibitörü (PPİ) ilaçların alınmasıdır. Özellikle daha önce mide şikayeti olan, ülser ya da gastrit geçirme öyküsü olan hastaların bu bu ilaçları kullanırken birlikte mutlaka mide koruyucu PPİ ilaç almaları gerekir. İkinci önemli bir risk grubu da kalp, dolaşım, vb. nedenlerle düzenli düşük doz asprin kullanan hastalardır. Bu hastalar hiçbir mide şikayeti olmasa bile, ilaveten NSAİ grubu bir ağrı kesici alacaklarsa mutlaka önce mide koruyucu ilaç almaları gerekir; çünkü 2 benzer yan etkili ilaç birlikte alınırsa kanama riski artmaktadır. Nihayet normal dozun üzerindeki dozlarda NSAİ grubu ağrı kesici ilaç alacak olan hastaların da yine mutlaka öncesinde mide koruyucu ilaç kullanmaları önerilir.

AĞRI KESİCİLERİN YAN ETKİLERİ

NDAİ grubu ilaçlar mide dışında ince ve kalın bağırsakta da ülserlere yol açabilirler. Özellikle ince bağırsak ülserleri tanısı zor bir tıbbi sorundur. İlk belirtisi özellikle göbek etrafında oluşan karın ağrısıdır. Bu ağrı bazen çok şiddetli olabilir. Ultrasonografi ya da mide endoskopisinde ağrının nedeni bulunamaz. Bu ülserleri göstermenin en iyi yolu ince bağırsak kapsül endoskopisidir. İnce bağırsak ülserlerinden korunmada midede olduğu gibi öncesinde PPİ grubu koruyucu kullanmanın yeri yoktur yani faydası olmaz. Tek geçerli önlem mevcut ilacın kesilmesi ve böyle bir sorun yaşamış olan hastanın bu grup ağrı kesicileri bir daha kullanmamasıdır.

 

Ağrı kesici ilaçların sindirim sistemi etkileri
 

NSAİ grubu ağrı kesiciler aynen etkinlik açısından olduğu gibi yan etki yönünden de derecelendirilebilir, yani bazılarının bu bahsettiğimiz yan etkileri görece daha azdır. Dolayısıyla kullanmak zorunlu olduğu zaman –örneğin bazı romatolojik hastalıklarda-her ne kadar etkinlikleri da az olsa da bu ilaçların seçilmesi önerilir. Bunların başında ibuprofen gelir. Tüm NSAİ grubunda sindirim sitemi yan etkisi en az olan bu ilaç zorunlu durumlarda kullanım için tercih edilmelidir.

NSAİ grubu ilaçların karaciğer üzerinde de yan etkileri vardır ama bunların çoğu doza bağlı olmayan idyosinkratik dediğimiz yani önceden kestirilemeyen karaciğer zedelenmesi şeklindedir. Korunmada bu grup ilaçları uzun süre kullanacak hastalarda karaciğer enzimlerinin takibi önerilir.

Prof. Dr. Ethem Tankurt

False