Yeni CHP: Genel başkan lider olacak mı? (II)

DÜN yazdım. Demokrasinin önlenemeyen eksikliklerinden birisi tek adam (lider) ağırlığıdır. Buna engel olmayı dünyanın hiçbir demokratik ülkesi başaramamıştır.

Demokrasi her ne kadar halkın yönetimi ise de kitleler liderin (otoritenin) peşinden gitmeye çok heveslidirler. Galiba kitlelerde büyük çapta; kendi sorumluğunu başkasına emanet etme merakı/rahatlığı vardır.
Kitle:
1) lideri kendinden biri sayacak,
2) ancak kendinden üstün görecek.
Kitle liderin hem kendi değerlerine saygılı (muhafazakar) olduğuna, hem de onu ileriye taşıyacağına (ilerici olduğuna) inanmak ister.
Bu açıdan bakılınca benim için “yeni CHP” meselesi esasında “Kılıçdaroğlu’nun CHP’si” meselesidir.
* * *
CHP’nin son kurultayının ardından yapılan “Kemal Kılıçdaroğlu şimdi lider oldu mu, olmadı mı” tartışmalarını yersiz buluyorum.
Zira kimse, hatta hiç bir yetkili kurul kişiyi “lider” yapamaz, kişi kendisi “lider” olur!
Son CHP Kurultayı Kılıçdaroğlu’na “lider” olması için önündeki son engel olan “Parti Meclisi”ni istediği gibi değiştirme fırsatı tanımıştır.
Ama Kılıçdaroğlu bu yolu açınca kendiliğinden lider olmaz.
* * *
Şimdi Kılıçdaroğlu’nun lider olmak için önündeki merhaleler şunlardır:
1) Kitlelere, özellikle muhafazakâr kitlelere/ oy deposu varoşlara / Batı’yı tamamen kaybetmeden Güneydoğu’ya kendisini onların dilini anlayan, onların değer ve özlemlerine sahip çıkan bir kişi olarak göstermek;
2) Her liderin ortak özelliği olan “zamanı okumayı” becermek ve zamanın ihtiyaçlarına göre reçeteler üretmek (Kürt meselesi, türban, gelir dağılımı vb.) ve bu reçetelerin (programların) rakiplerden (AKP) hem daha da üstün olduğunu, hem de uygulanabilir olduğunu göstermek;
3) Yakın danışmanları ile ürettiği reçeteleri CHP’lilere kabul ettirmek.
4) Bu reçeteler ile iktidarı sarsmak;
5) Nihayetinde de reçeteleri kitlelere benimsetmektir.
İşin özü:
“Benim malım daha iyi!” diyebilmek ve buna kitleleri inandırmaktır.
Maalesef, mesele liderdedir!
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu bir senfoni orkestrası şefi edası içinde orkestrasına kitleleri mest eden sesler çıkarttırabilirse lider olur.
Eski Parti Meclisi’nde şefin istediği notaları çalmak istemeyenler vardı, şimdi elimine edildiler. Artık orkestra “uyumlu”!
Ama şef ne kalitede bir şef, şimdi göreceğiz!
Şefin selam verirken kitlelere döndüğünde başarılı olduğunu son yerel seçimlerde İstanbul’da gözledik.
Ancak henüz orkestrayı nasıl yöneteceğine dair belirtiler yok.
Referandum öncesi çok çalıştı ama iyi bir orkestra şefi algılaması veremedi. Hadi diyelim ki, Parti Meclisi engel oldu. Şimdi bu bahane yok!
* * *
Ben AKP’nin sivil vesayete adım adım gittiğini gören bir kişi olarak muhalefetin dizginleme görevine çok bel bağlıyorum.
Bu açıdan CHP’de olan bitenlerden heyecan duymak istiyorum.
Ama bir meselenin gönüle hitap edebilmesi için önce akla hitap etmesi lazım.
CHP’yi önümüzdeki 6 ay bu gözle izleyeceğim!
Yazarın Tüm Yazıları