Ankara havası

Değerli okurlar...Hepinize sevdiklerinizle beraber mutlu, huzurlu ve keyifli pazarlar dileyerek satırlarıma başlamak isterim. Geçen haftaki yazımda sonbaharın gelişinden ve bize getirdiği güzelliklerden bahsetmiştim. Bugünkü yazımda ise güzel Ankara’mıza gelen sonbaharın harikulade görselliklerinden, gündüzleri içimizi hâlâ sıcacık kılan güneşinden, akşamları ise rahatça uyuyabilmemize olanak veren tatlı serin havasından, parklarının, bahçelerinin yeşilinden, toprak renklerinin tonlarından ve tüm bunların bize nasıl ilham olduğundan bahsedeceğim. Ve boş zamanlarımızda kalbimizi, zihnimizi, ruhumuzu dinlendirip mola verebileceğimiz yerler, ilçeler hakkında kısa kısa önerilerde bulunacağım. Kısacası hep beraber biraz ‘Ankara havası’ alacağız.

Haberin Devamı

Ankara havası

ANKARA’DA SONBAHAR

Ankara’nın her mevsime hemen uyumlanma ve o mevsimin rengine bürünme gibi sihirli bir özelliği vardır. Sonbaharın yavaştan da olsa etkisini göstermeye başladığı bugünlerde, başkentimizin bahçeleri, parkları, mesire ve yeşil alanları, yaprakların dönüştüğü kızıl, turuncu, sarı, yeşil, kahverengi ve daha birçok renklerin farklı tonlarıyla bizlere adeta görsel bir şölen sunuyor. Eymir Gölü’nde sabah yürüyüşüne giderseniz mutlaka üzerinize kalın bir giyecek alın. Sabah havasının taze kokusuyla birleşen serinlik, yürüyüş yaparken ayaklarınızın altında çıtırdayarak ezilen dökülmüş yapraklar “İşte sonbahar geldi” diye kulağınıza fısıldıyor. Büfelerden birinde mola verip, sıcak bir çay veya ıhlamur içmek de harika gelecektir emin olun ki! Sonra gücünüz yettiğince yürüyüşünüze devam... Seğmenler Parkı’nda da durum farklı olmayacaktır. Orada ayrıca evcil dostlarımızın bolluğu ile daha çok gülümseten vakit geçirebilir, yanınıza aldığınız ev yapımı sandviçinizi keyifle yerken bu sıralar favori olan kitabınızı okuyabilir ve sonbaharın serin kokusunu derin derin içinize çekebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ankara havası

SONBAHARIN ADRESİ ANKARA KALESİ

“Neden Ankara Kalesi?” diye soracaksınız, biliyorum. ‘Çünkü, sonbaharda Kale’den Ankara’yı seyretmenin farklı bir büyüsü var’ diyeceğim ben de. Gökyüzü puslu dahi olsa Kale’den şehre baktığınızda her şey bemberrak. Bir yandan avludan gelen çalgı sesleri, bir yandan Kale’deki lokanta ve kafelerin muazzam lezzetleri, sizi sonbaharın hüznünden çekip alıp, dünyanın en mutlu insanı haline getiriyor. Bazen yanınıza gelen müzisyenler istek şarkınızı bile çalıyorlar. Hemen söyleyeyim repertuvarları çok geniş. O yüzden geri çevirmeyin ve sevdiğiniz bir şarkıyı söylemelerine izin verip keyifle dinleyin derim. Ankara Kalesi’nde 20’den fazla kule olduğu söyleniyor. Tamamını görmedim çünkü alan, gözle görebileceğimden çok geniş. Ankara Valiliği’nin resmi web sayfasında yer alan bilgilerden öğrendiğime göre, Dış Kale Ankara’yı bir yürek şeklinde çeviriyormuş ve dört katlı olan İç Kale de kısmen Ankara taşından kısmen de toplama taşlardan yapılmış. İç Kale’nin iki büyük kapısından birisi Dış Kapı diğeri ise Hisar Kapısı adını alıyormuş. Günümüzde halen surları ve kuleleri ortasında yani bağrında Osmanlı zamanından kalma birçok ev bulunan Kale’yi siz de ilk fırsatta ziyaret ederek Kale’nin sonbahardaki büyülü manzarasını kaçırmayın. Ben Ankara’ya ilk geldiğim yıllardan itibaren tarihi dokuya ve tarihi yapılara olan özel ilgim ve merakım sebebiyle Ankara Kalesi’ne neredeyse her hafta koşa koşa giderdim. Sonra Opera Meydanı’nda bulunan bir kurumda geçici görevde iken gün aşırı Kale’ye çıkıp kuş bakışı şehri seyretmek, Kale surlarının iç kısmında yer alan dükkânları gezmek, buralardan alışveriş yapmak, mesai saatlerim el verdiğinde Resim Heykel Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne gidip saatlerce orada bulunan tarihi eserleri seyre dalmak benim vazgeçilmez bir rutinim haline gelmişti. Şimdi Çayyolu tarafında oturuyor olsam da Ankara Kalesi ve çevresini çok özlüyor ve fırsat buldukça gidip en azından ince belli bardakta çayımı içerken, tarihi, yine iliklerime kadar hissedip mutlu oluyorum. Bu vesileyle, başkentimizin simgesi haline gelmiş Ankara Kalesi’nin bu kadar iyi korunuyor olması ve değerinin bilinmesinde, ayrıca sokak sağlıklaştırmaları, renovasyonlar gibi yenilikçi yatırımlarda çok büyük katkıları olan Ankara Kent Konseyi’nin tüm yetkililerine ve özellikle Ankara Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı 21. Dönem Milletvekili Sayın Şevket Bülend Yahnici’ye de bir Ankara sevdalısı vatandaş olarak teşekkürlerimi iletiyorum.

Haberin Devamı

GORDİON ANTİK KENTİ

Ankara havası

Ankara havası

Ankara şehir merkezinden 94 kilometre uzaklıkta, Polatlı’ya ise sadece 29 kilometre mesafede bulunan Gordion Antik Kenti, uzunca bir dönem Frigya’nın başkenti olmuş ve rivayetlere göre de Frig Kralı Gordios’tan almış ismini. Bir demiryolu çalışmasında tesadüfen bulunan bu antik kentin diğer bir adı da Yassıhöyük. (Köyün adı aslında) Koskoca bir sur kapısı karşılıyor sizi ilk başta ve bu kapıdan girdikten sonra sur içinde saraylar, tümülüsler (tarihi bir mezar türü) bu zamana kadar bozulmadan kalabilmiş bir sürü yapı görüyorsunuz. Kral Midas’ın tümülüsünü de Midas Müzesi’nde görmeniz mümkün. Ben nedense buranın yani Gordion’un enerjisinde meditasyon yaptığımda çok rahatlıyor, sanki geçmişte burada yaşanılan güzel anıları hissediyor ve zaman içinde yolculuk ediyor gibi hissediyorum. Gordion Müzesi içinde de o döneme özgü çanak, çömlek, sikke ve o zamanki insanların günlük hayatta kullandıkları aletler de sergileniyor. Bu sonbahar hafta sonunuzun bir gününü Gordion’a ayırın bence.

Haberin Devamı

Ankara havası

BU HAFTAKİ ETKİNLİK ÖNERİLERİM

Değerli Okurlar, bu güzel pazar gününün akşamını, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı ev sahipliğinde ‘Canto Sunday Music Fest’ etkinliği bünyesinde CerModern Açıkhava’da saat 21.30’da başlayacak Ayhan Sicimoğlu&Latin All Star Orkestrası konseri ile hem kaliteli müzik dinleyip hem Latin ezgileriyle ruhunuzun coşmasına izin verip, dans ederek taçlandırmanızı tavsiye ederim. Bu hafta yapılacaklar listenize eklemenizi şiddetle önerdiğim bir başka sanatsal etkinliğin ise Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından 21 Eylül’de Büyük Tiyatro Opera Sahnesi’nde sergilenecek olan ‘Rigoletto’ operası olduğunu söylemek isterim. 22 Eylül Cuma akşamı CSO Ada Ana Salon’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şef Alessandro Cedrone yönetiminde Film Müzikleri konseri var. Saat 21.00’de başlayacak konserde Star Wars, Gladyatör, Harry Potter, Mission Impossible ve Pirates of the Caribbean ve daha bir gişe rekorları kırmış dünyaca ünlü filmlerin müzikleri senfoni orkestrası tarafından icra edilecek. Ben biletimi aldım ve sabırsızlıkla muhteşem olacağına inandığım bu konser için gün sayıyorum.

Haberin Devamı

BU HAFTAKİ AKTİVİTE ÖNERİM

Şüphesiz, herkesin her sanat dalına yeteneği olacak diye bir kural yok. Örneğin ben resim çizmek konusunda hiç iyi sayılmam. Ama eylül kapıdan girdiğinde içimden gelen sese kulak vererek gidip sonbahar renkleri ağırlıklı yağlı boya, tuval ve şövale aldım. İçimden geldiği gibi çiziktirmeye başladım. Çizdiğim şeylerin bir anlamı yok gibi görünüyor olabilir ama bence var. Ben Ankara’da gördüğüm, deneyimlediğim sonbaharı resmediyorum kendimce. Hiç de fena görünmüyorlar inanın. Sanatsal değeri olması gerekmiyor illaki. İçinizden geldiği gibi renklerle oynayarak bir şeyler çizmek hem nefis bir yaratım hem de harika bir duygusal sağaltım. Bunu siz de deneyebilirsiniz. Resim için gerekli malzemelere internet üzerindeki farklı farklı birçok siteden çok uygun fiyata ulaşabilir ve satın alabilirsiniz. Lütfen kendinize bu iyiliği yapın. Hepinize sağlıklı, verimli, şanslı ve yepyeni fırsatlarla dolu güzel bir hafta diliyorum. Çok sevgiyle!

Yazarın Tüm Yazıları