Fotoğrafları tarih vesikası

Sevgili Hürriyet okurları... Foto muhabiri olarak 29 yılı geride bıraktım. Çok büyük ustalardan genç yeteneklere, değerli foto muhabirlerini tanıma şansı yakaladım. Öğrendiğim; bu meslekte başarınızın ölçülebilir olduğudur.

Haberin Devamı

Başarılıysanız, işleriniz birer tarihi belge olarak kayda geçer. İyi bir foto muhabiri ardında bıraktığı belge fotoğraflarla anılır. Türkiye’de arkasında iz bırakan isimleri aklımdan geçirdiğimde bu listenin en üstlerinde yer alacak foto muhabirlerinden biri Ergin Konuksever olur...

Fotoğrafları tarih vesikası

Fotoğrafları tarih vesikası

KIBRIS DEYİNCE AKLA GELEN İSİM 

Geçtiğimiz günlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu kutladık. Kıbrıs ile ilgili haberleri okuren, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda gazetecilik yapan 85 yaşındaki Ergin Konuksever’in sesini duymak istedim ve aradım. Çünkü Arap-İsrail, İran-Irak, Irak-ABD savaşları gibi yakın tarihimizdeki birçok sıcak bölgede görev yapan Ergin Konuksever, Kıbrıs deyince akla ilk gelen isimlerin başında geliyor.

Haberin Devamı

Fotoğrafları tarih vesikası

Barış Harekâtı’nda, deniz piyadeleri ile Kıbrıs Adası’na ilk ayak basanlardan biri olan Konuksever, ağır yaralanmış ve Rumların eline düşerken, aynı olayda meslektaşımız Adem Yavuz şehit edilmişti. Telefonda görüştüğüm oğlu Timuçin Konuksever, babasının rahatsızlığını anlatınca bu büyük ustayı Hürriyet okurlarına aktarmak istedim...

Fotoğrafları tarih vesikası

Fotoğrafları tarih vesikası

KIBRIS GAZİSİ FOTO MUHABİRİ

Gazeteciliğe 1956’da şair Orhan Veli Kanık’ın kardeşi gazeteci Adnan Veli Kanık’ın teşvikiyle Vatan Gazetesi’nde başlayan Konuksever, bir röportajında ilk haberinin de Orhan Veli’nin anma töreni olduğunu söylemişti.

Haberin Devamı

Fotoğrafları tarih vesikası

Konuksever, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yaralanmasının hikâyesini Gezgin Foto Dergisi’ne verdiği bir röportajda, Adem ve Nihan Meleke çiftine şöyle anlattı: “Adem Yavuz ile birlikte hamile bir kadını doğuma götüreceğini duyunca biz de muhtarın arabasına bindik ve yola çıktık. Türk askeri tarafından alınmadığını öğrendiğim bölgeden geçmek üzereydik ki şoförü uyardım. Adem ile Cengiz’e (Kapkın) ‘Bizi ölüme götürüyor’ dememe kalmadan 3-5 yüz metre sonra yaylım ateşi altında kaldık. Aracın içine yattım. Şoförün ağzından bir mermi girdi ve benim üstüme yığıldı. Araba durunca fotoğraf makinemi camdan sallayarak ‘journalist’ diye bağırdım. Arabadan iner inmez tekrar yaylım ateşine maruz kaldık ve kolumdan vuruldum. Saldırı sonrasında bir Rum, bana ilk müdahaleyi yaptı. Kolumdan kan fışkırıyordu. Beni ve Adem Yavuz’u hastaneye götürdüler. Beni sedyeyle hastaneye sokmaya çalıştıkları sırada, bir grup ‘Türk gelmiş, Türk gelmiş’ diyerek beni yumruklamaya başladı. Bir doktor, ‘Hipokrat yemini ettim. Benim güvencem altındasın. Sana kimse bir şey yapamaz’ dedi. Adem’de bir şey yoktu. Ameliyata girerken ölürüm kalırım diye çoluk çocuğu ona emanet ettim. Ameliyattan çıktıktan iki saat sonra Adem’i getirdiler sedyede. Beni sedyeyle taşırlarken hastane bahçesinde bir kişi karnına ateş etmiş. 15 gün yanımda yattı. Maalesef onu kurtaramadık. Hastaneden sonra Limasol’da Mücahit ve Türk esirlerle dolu bir yere götürüp, hücreye kapattılar. Yaram patladı. Limasol’da hastanede 4 gün yattım. Sonra Kızılhaç beni, Türk kesimine getirdi.”

Haberin Devamı

Fotoğrafları tarih vesikası

DENİZ GEZMİŞ FOTOĞRAFINDA Kİ PARKANIN HİKÂYESİ

Deniz Gezmiş’in bugün herkesin yakından tanıdığı ikon haline gelen parkalı fotoğrafını çeken isim Ergin Konuksever... Aynı zamanda Deniz Gezmiş’in yakın dostu da olan Konuksever, bir röportajda o parkayı da kendisinin verdiğini söylemişti. Konuksever, “O zamanlar NATO’da görev yapan çok subay arkadaşım vardı. Parka getirirlerdi bana. Bende birkaç tane olurdu, biri de Deniz’in payına düştü! 17 Mart 1971’de Deniz’i aylar sonra görmüştüm. Birkaç cümle konuşmak istedim ama onu hızla götürdüler. Sadece deklanşöre basabilmiştim. Çektiğim fotoğraf ile aslında Deniz’e veda etmişim. Parkasının içinde dimdik duruyordu. Şimdi bu fotoğrafa baktığımda boğazım düğüm düğüm oluyor. Cezaevinde ziyaret ettiğim Mahir Çayan’a verdiğim mavi renkli kazağın öyküsü daha trajiktir. Üşüdüğü için verdim. Kızıldere’de öldürüldüğünde üzerinde o kazak vardı, delik deşik olmuştu” sözleriyle parkanın hikayesini anlatmıştı. Deniz Gezmiş’i 1967’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yeni girdiği zaman tanıdığını sohbetlerinde sık sık aktaran Konuksever, “Yasaklı ve kaçak olduğu dönemde ODTÜ’de sadece bana konuştu. Her eylemlerini haber yaptım. Bir gazeteci olarak bana hep güvendi” dedi.

Haberin Devamı

Fotoğrafları tarih vesikası

Fotoğrafları tarih vesikası

6. FİLOYU O ÇEKTİ

Konuksever’in “Orada benden başka gazeteci yoktu” dediği olaylardan biri de 18 Temmuz 1968’de yaşanan 6. Filo Protestosu...Öncülüğünü Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çektiği protestoda öğrencilerin Taksim’de toplandığını aktaran Konuksever, o günü “Sultanahmet’ten Dolmabahçe’ye kadar indik. Çocuklar, orada demirlemiş 6. Filo’ya tepki gösterdi. Yürüyüş sırasında yukarıdan gelen 6 askeri gördüler. Sırtlarında çantalar, golf oynamış dönüyorlardı. Zaten bilenmişlerdi, hücum ettiler. Yerlere savrulan golf oynamış Amerikalılara daldılar. Adamlar çareyi kendilerini denize atmakta buldu” sözleriyle anlattı.

Fotoğrafları tarih vesikası

ANTKABİR’E DEFNEDİLEN ÖĞRENCİLER

Haberin Devamı

Ergin Konuksever’in arşivinin büyük bölümü fotoğraf ajansı Depo Photos’ta. 27 Mayıs 1960 ihtilali gibi birçok önemli olaya dair karelerinin yer aldığı arşivinin Depo Photos’a aktarılması sırasında sık sık görüştüğü Ergin Konuksever’i “Ona hayran olmamak imkansız” diye anlatan Tolga Adanalı, “27 Mayıs 1960 ihtilal öncesinde şehit olan beş genç, 10 Haziran 1960’ta ihtilalin ardından Anıtkabir’e defnediliyor. Ergin ağabey, cenazeleri İstanbul’dan Ankara’ya kadar izlemiş ve tarihi fotoğraflar çekmiş. O gün Anıtkabir’e defnedilen cenazeler, 1988’e kadar kalıyor. 28 yıl sonra çıkan kanunla Anıtkabir’de Atatürk ve İnönü dışındaki tüm cenazeler, Cebeci Şehitliği’ne taşınıyor” diyerek arşive taşınan bir olayı aktardı.

Fotoğrafları tarih vesikası

 ERGİN KONUKSEVER KİMDİR?

1937 yılında Samsun’da dünyaya gelen Ergin Konuksever’in, çocukluk ve gençlik yılları Kurtuluş, Şişli semtinde geçti. Şişli Terakki Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü bölümünden mezun olan Konuksever, 1956 yılında Vatan Gazetesi’nde mesleğe adım attı. Ardından Yeni Sabah, Hürriyet, Akşam, Günaydın, Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde çalışan Konuksever, Sovyetler Birliği’nin, Afganistan’ı işgali, İran-Irak, Arap-İsrail, ABD-Irak savaşlarında tarihi fotoğraflar çekti. 1968 kuşağının öğrenci eylemlerini, kanlı pazarı, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşlarını, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı fotoğrafladı. Basın şeref kartı sahibi ve mesleki birçok ödülü bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları