Sevgili gençler,

Bu mektubu sizi uyarmak için yazıyorum. Belki farkındasınız, belki değilsiniz. Bugün içinde yaşadığınız ekonomik iklim sürdürülebilir değil. Gelecek yıllarda bunun faturası ama sert ama yumuşak bir şekilde karşınıza dikilecek, bilesiniz.

Haberin Devamı

Gençler derken 30'lu yaşlardaki ve daha genç arkadaşları kastediyorum. Bu yaş grubu henüz ciddi bir ekonomik krize denk gelmiş değil.

 

En son yaşanan küresel boyuttaki 2008 krizinin yereldeki etkisi sınırlı oldu. Pek hissedilmedi.

 

Bu ülkede son esas kriz 2001'de yaşandı. Bugün 30'lu yaşlarda olanlar o günlerde çalışma hayatının ya başlarındaydı ya da henüz çalışmıyordu. Ayrıca üzerinden 15 yıl geçmiş bir krizden söz ediyoruz. Kaldı ki Türkiye ekonomisi o krizden bu yana hızlı bir büyüme temposu yakaladı. Kötü anılar çoktan soluklaştı.

 

Bizim nesilse ekonomik krizlerle yoğrulmuş bir nesil. O yüzden hep biraz temkinli, hep biraz karamsar, hep biraz tedirgin. Şimdilerde de Merkez Bankalarının itmesiyle döndürülen ekonomilerin ne tarafa evrileceğini tahmin etmekle meşgul.

 

Haberin Devamı

Bunlar iyi günleriniz diyemem. Yalnız bugünkü hayatınız dünya piyasalarına enjekte edilmiş 10 trilyon dolar sayesinde yürüyor, yürüyorsa.

 

O para olmasa iş bulmakta daha çok zorlanacaktınız. Daha tasarruflu yaşamak durumunda kalacaktınız. Daha az şey tüketecek, daha az seyahat edecek, sanatla, sporla daha az ilgilenecektiniz.

 

Bir gün dünya mecburen bugünden ”farklı bir ortama” geçecek. O geçişin tetikleyeni ne olacak, süreç ne kadar can yakıcı olacak söylemek çok zor. Şunu söyleyebiliriz. O gün geldiğinde biz de dünyaya ayak uyduracağız, büzüleceğiz.

 

Ama beş ama on yıl içinde, ama yirmi yıl sonra bugünkünden farklı bir gerçekliğe dönmek durumunda kalabilirsiniz. Zamanlamasını vermek mümkün değil.

 

Bugünkü ortama ”yeni normal” ya da ”bu kez farklı” diyenleri çok ciddiye almayın. Bugün size ”doğal gelen şeyleri” o kadar da doğal karşılamayın. Hatta gelecek planlarınız içine böyle bir risk payı yerleştirin derim.

 

Haberin Devamı

Sürekli alarm halinde olun demiyorum. Ama farkında olun. O gözle bakın gelişmelere...

 

****

 

ÇARE BİLİMSELLİK

Mahfi Eğilmez geçenlerde harika bir yazı yazdı. İronik bir başlığı vardı yazının: ”Merkez Bankası Faizleri %5'e Çeksin”. Şimdi buraya linki koysam muhtemelen tıklamazsınız. O yüzden baş tarafını aynen alıntılıyorum:

 

 ”Başıma taş filan düşmedi, yıllardır savunduklarımın yanlış olduğunu da kabul etmedim, 'burası Türkiye burada başka dinamikler geçerli’ gibi sokak teorilerine de kapılmadım. Sadece bıktım. İnatla bilime meydan okuyanlara karşı bilimi savunmaktan bıktım. Faizin neden değil sonuç olduğunu şekillerle, denklemlerle, hipotezlerle kanıtlamaya çabalamaktan, enflasyonu bırakıp faizi düşürürseniz faizi orada tutamazsınız, kur fırlar, enflasyon fırlar, mecbur kalır faizi indirdiğiniz yerden de daha yukarı çıkarmak zorunda kalırsınız demekten yoruldum.” diye başlıyor. Sonrasında da madem teoriye inanmıyorsunuz, sebep sonuç ilişkilerini çarpıtıyorsunuz, o zaman buyurun faizi %5'e çekmeyi deneyin ve görün demeye getiriyor Sayın Eğilmez.

 

Haberin Devamı

Yazının devamı www.mahfiegilmez.com'da bulunabilir.

 

Belki de Türkiye'nin en temel problemine el basıyor Mahfi hocam.

 

Bilimselliği boşlayarak hatta dışlayarak, inançlarla, dini mülahazalar ve örgütlenmelerle bugünkü küresel kapitalist sistemle başa çıkabileceğini sanmak... Deneye yanıla güdülen politikaların faturasını hep beraber ödüyoruz.

 

15 Temmuz'un bana gösterdiği en önemli şey şu oldu: Çare bilimsellik!

 

***

 

FUAR ZAMANI

Bu yılki Fuar son yıllardaki en güçlü tanıtımla açılıyor. Sponsor etkisi organizasyonun her noktasında hissediliyor.

 

Grubun kurumsal iletişiminden sorumlu insanı Ünal Ersözlü bunun tamamen bir marka yatırımı, İzmir ve Çeşme inşaatlarının tanıtımı faaliyeti olduğunu söylüyor. Fuar alanı ile ilgili gizli bir ajandanın olmadığını belirtiyor. Umarım öyledir, sevgili Ünal haklıdır.

 

Haberin Devamı

Kamuoyundaki endişeleri giderecek olan esasen Büyükşehir tabii ki. Bir yerde mal sahibi. İşin ilginci Kültürpark konusunda en çok endişelenenler arasında Aziz Bey'in kendi seçmeni de var. Büyükşehir:

 

Süreçle ilgili daha şeffaf olacak mı?

 

Bilgilendirme toplantılarını defi bela kabilinden değil de hakkını vererek yapacak mı?

 

Kongre ve sergi merkezini yapmakta ısrar edecek mi?

 

Fuar'daki kuş varlığının envanterini çıkaracak mı? Evet kuş varlığının!

 

Fuar bitsin. Kıyamet esas o zaman kopacak gibime geliyor.

 

**** 

Yazarın Tüm Yazıları