Pazar kahvesi

Dünkü yazısında Mehmet Barlas, bir “eşek fıkrası” anlatmıştı... Çok güldüm.

Haberin Devamı

Fıkra anlatmayı pek beceremem ama bir “eşek fıkrası” da ben anlatayım...

***

Tavşanlığa çok özenen bir eşek, ona benzemek için kulaklarını kesmiş...

Sonra da annesinin karşısına geçip sormuş:

- Tavşana benzedim mi?

- Ne benzemesi evlat...

Sen artık eşek bile değilsin.

***

Canım bir fıkra daha anlatmak istiyor.

Kervancı ağır hastalanmış...

Ölüm döşeğinde... Develeri toplayıp bir veda konuşması yapmış.

Demiş ki:

- Sizi yıllardır çok yordum. Artık ölüyorum. Hakkınızı helal edin.

Develerin sözcüsü cevap vermiş:

- Helâl olsun patron, her şey helâl olsun... Yalnız, bizi yıllardır kılavuz diye şu uyuz eşeğin arkasından yürüttün ya, işte onu bir türlü hazmedemiyoruz.

***

Sevgili Barlas’a teşekkür ederim. Bu pazar beni siyasetten koparıp başka dünyalara götürdü... Oh, nefes aldım.

Öyleyse buyurun.

Bir fıkra daha:

Haberin Devamı

Horozların kongresi varmış. Bütün horozlar toplanmışlar. Kendilerine başhoroz seçecekler.

Lakin bu kadar çok horozun bulunduğu yerde, bir türlü sabah olmuyormuş... Ben şimdi ne yapayım? Özür diliyorum. Yazıyı yazdığım şu saatlerde, kongre hâlâ devam ediyordu.

***

Unutmadan...

Bu arada, başhoroz adaylarından birine sormuşlar:

- Tavuk mu yumurtadan, yoksa yumurta mı tavuktan?

Sayın horoz, cevabını sosyal medyada vereceğini söylemiş.

İyi pazarlar.   

Yazarın Tüm Yazıları