Test yaptırıp toplanmak serbest mi?

38’inci yaşın sana mutluluk, huzur getirsin.

Sağlıklı ol!

AMA...

◊ Milyonlarca insan evinde otururken...

◊ Zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmazken...

◊ Mekanlar kapalıyken...

◊ Maskesiz sokağa adım atılmazken...

◊ “Virüs mutasyon geçirdi, artık çift maske takın” söylentileri dolaşırken...

Siz ne yaptınız yahu öyle?

Aralarında Beren Saat ve Kenan Doğulu’nun da olduğu arkadaş grubunu toplayan Belçim Bilgin, bir otelin restoranını kapatıp doğum günü partisi verdi.

Tepkilerin önüne geçmek için de “Hepimiz testimizi yaptırdık, öyle toplandık” dedi. Bu mu yani?

- O zaman biz de sabah test yaptıralım, akşam 20-30 kişi bir masa etrafında bir araya gelelim.

- Sabah test yaptıranlar, akşam restoranlarda serbestçe yemek yesinler.

- Hatta sabah test yaptırmak şartıyla sinemalara falan gidelim.

Bizler mümkün olduğunca kurallara uyacağız, sizler gönlünüzce partileyeceksiniz.

Pardon ama ayrıcalığınız ne?

Üstelik bir de o partiden fotoğraflar paylaşıyorsunuz.

Bu güven nereden geliyor?

Aslında ne ayrıcalıkları ne de güvendikleri birileri var.

‘Umursamazlıkları’ ve koca bir ‘cahil cesaretleri’ var.

“Toplanalım kim ne diyecek?” diyorlar...

◊ Amaaaan bıktık evde otur otur” diyorlar...

Paylaştıkları fotoğrafları görenler ne der, ne düşünür hiç sallamıyorlar.

Ne güzel hayat.

Ama bu ‘güzel hayatın’ onlara para cezası olarak bir geri dönüşü elbet olacaktır.

◊ Onlara ceza koyar mı, öder geçerler” diyeceksiniz değil mi?

O da doğru...

Akşam olsa da bir ‘Clubhouse’lasak

Birçok kullanıcı bu durumda. Herkes işini gücünü bir an önce bitirip, evindeki en sevdiği koltuğa oturmayı ve akşam saatlerinde hareketlenen Clubhouse odalarına girmeyi bekliyor. Çok sardı bu yeni nesil iletişim tarzı.

Acayip şeyler yaşanıyor odalarda. Örneğin geçtiğimiz akşam bir odanın yönetimi, diğer kullanıcılar tarafından ele geçirildi.

Ortalık karıştı. Neyse ki ertesi gün isyan bastırıldı ve her şey normale döndü. Başka bir odada ise bir hanımefendi, eski sevgilisiyle karşılaştı.

Sadece onunla karşılaşsa iyi, eski sevgilisinin yeni flörtünü de odada yakalayınca ‘pusuya yattı’, bekledi.

Kendisine söz hakkı verilince (uygulamada konuşmak için moderatörlerin size izin vermesi gerekiyor) başladı bağırıp çağırmaya.

Hem kıza, hem erkeğe öyle laflar söyledi ki... Günün sonunda üçü de rezil oldu!

Bu hayatın içinden olayların canlı canlı yaşandığı Clubhouse, yeniden güçlenmeye başlayan Twitter’ın da tahtını sarstı.

Sohbet odalarından çıkanlar Twitter’a girdiklerinde bir boşluk hissediyor, yetmiyor Twitter onlara.

Diğer tarafta bir oda içinde fikrini sesli söylemek, tartışmak çok daha cazip geliyor.

Artık Twitter’ın yeni hamlesi ne olur bilemem ama böyle giderse ciddi kullanıcı kaybı yaşayacak, orası net.

Bir garip hikaye

Cem Yılmaz’ın paylaştığı bir videoyu Serenay Sarıkaya’nın beğenmesi, barıştıkları şeklinde yorumlandı.

Dedikodular, Sarıkaya’nın açıklamasıyla son buldu.

Oyuncu, “Bir like’tan buraya gelmesin mevzu. Çok normal şeyler bunlar. Görüşmüyoruz ama küs değiliz” dedi.

Bunlar çok normal şeyler, evet.

Bir like’tan mevzu büyütülmemeli, haklı.

Görüşülmez ama küs de kalınmaz bazen, doğru.

Doğru ama her ilişki için geçerli değil bunlar.

Şöyle düşünelim...

- Serenay Sarıkaya bir sevgilisi olduğunda, Cem Yılmaz’ın paylaşımlarını beğenmeye devam edecek mi?

- Ya da Cem Yılmaz yeni bir ilişkiye başladığında Serenay’ı stalk’lamaya devam edip göndermeler yapacak mı?

- O zaman da diyecekler mi “Büyütmeyin bunları, alt tarafı bir like” diye?

Çok göz önünde olduklarından, Serenay’ın hayatına giren adam da, Yılmaz’ın hayatına girecek olan kadın da bu hareketlere darılıp gücenecek ve iki ismin bağını tamamen koparmaya çalışacaklar.

Maalesef böyle bu.

Yani bazı isimler arasında bir ‘like’tan öyle hikayeler çıkar ki... Roman olur roman!

Uzak durması gerekenler

Duygu Özaslan: Uzak durması gerek Clubhouse’dan. Eğer dayanamayıp dalarsa odalara, platformun ‘eğlence kaynağına’ dönüşebilir.

Şevval Şahin: Görüntü olarak sadece profil fotoğrafı var uygulamada. O yüzden Şevval Şahin sevmeyecektir burayı. Bu iyi haber.

Murat Övüç: Girmesini hiç tercih etmem ama oldu da girdi diyelim... Seviyenin yerlerde olduğu birkaç oda var, belki oraların aranılan ismi olabilir.

Şeyma Subaşı: Clubhouse’a üye olursa, büyük bir boşluğa düşer. Olmaz yani. Yapamaz.