Söylemek kolay da bırakmak zor

“Ne olduysa değişti Zerrin Özer. Piyasa onun moralini bozdu. Şimdi de ‘Müziği bıraktım’ açıklamasını yaptı. Son zamanlarda öyle yoktu ki...

Haberin Devamı

‘Varlığı da yokluğu da bir şeyi değiştirmeyecek’ sohbetlerine neden oldu onun müziği bırakma kararı.
Üzgünüm ama gerçekten de varlığı son zamanlarda müzikseverlere bir şey ifade etmiyordu.
Fakat geç değil. Biz bırakıp da dönenleri çok gördük. ‘Bırakıyorum’ açıklamasından kısa süre sonra dönenlere şahit olduk.
Zerrin Özer de böyle bir plan mı yaptı kafasında bilemem.”
2 ay önce yazdım bu satırları.
Çünkü Zerrin Özer “Müziği bıraktım” açıklamasını yapmıştı. Hatta evde uzunca sohbetini yaptık o gün...
- “Zaten yoktu ki...”
- “Kesin geri döner...”
- “Bu planlıdır” geyikleri döndürdük...
Bırakma kararının üzerinden
2 ay geçti ve geri döndü
Özer.
Bir klip çekmiş geçen gün.
Muhtemelen;
- Ben bir bırakayım da tepkileri göreyim...
- Geri çekersem kendimi, bir anda patlayabilirim...
- Aradığım ve hak ettiğim ilgiyi ancak böyle bulabilirim...
Diye düşündü.
Ama maalesef bırakma kararı da geri dönme kararı da istediği etkiyi yapmadı Zerrin Hanım’ın.
Bizim onun bu gelgitli hallerine değil, sesine ve enerjisine ihtiyacımız var. Asıl onu geri getirirse olacak istedikleri.

Haberin Devamı

 İlişkide mesafe

Uzak mesafe ilişkileri sorulmuş İrem Sak ile Furkan Korkmaz’a. “Zor olmuyor” demişler.
E bir karşılaştırma yapalım
uzak ve kısa mesafe ilişkileriyle
ilgili o zaman.
Yakınındayken;
- Mesele olmayan mevzuları mesele ediniyorsun...
- Pire için yorgan yakabiliyorsun...
- Onun canına hiç acımıyorsun...
- Görüşünce “çok görüştük”, görüşmeyince “hiç görüşemedik” diyorsun...
- Hataları düzeltme konuşması yerine hataları ödetme savaşına giriyorsun...
- Rahatsın, ulaşabiliyorsun her istediğinde, o yüzden hoyrat olabiliyorsun...
Uzaktayken;
- Her sitemini kibarca içine atıyorsun...
- Ekstra dikkat barındıran hareketler yapıyorsun...
- Telefonun çaldığında “Az sonra ben onu ararım” demiyorsun, elin titreyerek açıyorsun...
- Görüntülü konuşma ortalaman ile en çok interneti sen kullanıyorsun...
- Gereksiz tartışmalardan uzak duruyorsun...
- Tekamül seviyen artıyor...
Yazıya başlarken düşüncelerim yazı sonunda değişti.
Uzak mesafe ilişkisi, yakın mesafeden daha iyidir.
‘Ateş’ kolay kolay
sönmez.

Haberin Devamı

Böyle değildi Spago

Bir süredir uzaktan bakıyorum Nişantaşı St. Regis Hotel’in terasındaki Spago Restoran’a...
Uzaktan, çünkü çok değiştiler.
Hafta içi afişlerini göndermiş bir arkadaşım. Zeynep Mansur’un Spago’da sahneye çıkacağını duyuran bir afiş.
Zeynep’e bir lafım yok, fakat Spago hiç böyle bir yer değildi.
Çok farklı kafalarda müzik yapılırdı orada, müşteri kalitesi üst düzeydi, alınan keyfe paha biçilemezdi.
Ne hale getirmişler...
Spago ünlü şef Wolfgang Puck’a ait.
Ben geçenlerde yurtdışında kendisinin de sık sık ziyaret ettiği bir Spago’ya gittim.
Orada İstanbul’daki bu durumdan Puck’ın da rahatsızlık duyduğunu öğrendim.
“Benim restoranlarım canlı müzik mekânı değil ki” diyormuş ünlü şef.
Yani anlayacağınız; ‘patron rahatsız’.

Vale&ceza

Haberin Devamı

Sahil hattında geldi başıma. Rumeli Hisarı civarlarında. Elime ulaşan ceza makbuzuyla öğrendim. “Yanlış park” yazıyor. İyi de ben arabamı oraya park etmedim ki... Sonra hemen hatırladım. Bir mekânın valesine bıraktığım aracıma polisler ceza yazmış. Vale arkadaşlar; biz arabayı sizlere teslim ediyoruz, sizler
gidip ceza yazılacak yere park ediyorsunuz. Özellikle hafta sonları bırakın arabayla geçmeyi, yürünecek yer bile bulunamıyor İstanbul’un sahil hattında. Valeler arabaları yolun her iki tarafına da sıra sıra diziyorlar. Nasıl olur bilmiyorum ama buna bir çözüm diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları