Hey sen! İbo...

Bir sitenin asansöründe kediyi tekmeleyerek öldüren İbo!

Haberin Devamı

İyi hâl indirimi alan İbo!
Savunmasını “O gün moralim bozuktu” diye yapan İbo!
Ey vicdansız İbo!
Ben seninle aynı şehirde yaşadığıma nefret ettim İbo!
Maalesef zihnimde şiddete meylettim senin yüzünden İbo!
Sen bu insanlık için bir virüssün.
Senin gün yüzü göremeyecek şekilde gözetim altında tutulman gerekiyor.
Çünkü sen ve senin gibilerden her şey beklenir İbo!
İnşallah cezanı her zerren acıya acıya çekersin İbo!
Pis İbo!
Ahlaksız İbo!
Alçak İbo!

Çöpe atın filmi

Ahmet Kaya’nın hayatını anlatan filmin gösterime girecek olması, Kaya’nın eşi Gülten Kaya’yı çileden çıkarmış.
“Bu ticari işi desteklemiyoruz” demiş özetle Gülten Hanım.
Sonra baktım ki filmde ne Ahmet Kaya sesi ne de onun şarkıları var...
Hiç Ahmet Kaya filmi onun şarkıları olmadan olur mu?
Kim izler? Bence bu proje ölü doğmak üzeredir, hiç olmasa daha iyidir...
Böyle paldır küldür biyografi filmi çekmeye çalışanlara da ders olsun artık...
Çünkü yeter.
Aileden izin almadan, önerilerini dinlemeden çekilmez böyle filmler.
Ben Ahmet Kaya şarkıları olmadan çekilen Ahmet Kaya filmini bu saatten sonra sadece komedi filmi diye seyrederim, haberiniz olsun...

Haberin Devamı

Sen önce kiranı öde

Çok konuşanlar, çok ahlâk dersi verenler, çok düzgün gözüken tiplerin nedense hep bir yamukları çıkıyor şu alemde.
Gerçek adı Pınar Işık olan ama Pucca lakabıyla tanınan bir sosyal medya fenomeni vardı. İşte o hanımefendi oturduğu evin kirasını ödemiyormuş. Tam bu iddialar konuşulurken, Pucca’nın eski ev sahibi olan Tuba Ünsal dahil oldu tartışmaya ve “Pucca eskiden benim kiracımdı, evimi mahvetti, aylarca kira ödemedi ve evi haber vermeden terk etti” dedi.
E istediği kadar olanı biteni inkâr edecek açıklamalar yapsın şimdi Pınar Işık... Nafile...
Ne yani yalan mı söylüyor ev sahipleri?
Bir insan kendi itibarını işte ancak böyle yerle yeksan edebilir. Geçmiş olsun. Artık kimse evini kiraya da vermez buna...

Bu diziyi çok sevdim

Kanal D’nin yeni dizisi “Senden Önce”nin ilk bölüm izleme gecesine gittim. Sevdim yeni diziyi. Hikâye içinde hikâye var. Bir sonraki sahnesini bile merak ettiriyor. Dizide evli bir adamla birlikte olan kadını görünce tamam dedim, güncel bir konu.
Dizinin başrollerini Alp Navruz, Sinem Ünsal ve Nilperi Şahinkaya paylaşıyor.
İddialı dizinin oyuncu kadrosunda Altan Erkekli, Tansel Öngel, Uğur Uzunel, Uğur Biçer, Kadim Yaşar, Nalan Kuruçim, Işıl Dayıoğlu, Lidya Atlik, Taha Ünal, Berra Aydınlı, Elif Baysal ve Ahmet Fuat Onan gibi birbirinden başarılı isimler yer alıyor.

Haberin Devamı

Haklı, haksız

Modacı Muammer Ketenci, “Kızları düşünsenize. Anadan üryan ortada dolaşacaklar, sonra da diyecekler ki erkekler bizi taciz etti” gibi garip bir açıklama yaptı.
Sonra da “Nişantaşı’nda ne popolar, ne memeler var bir görseniz” falan dedi.
Bakın! Ben hemcinslerimden utanır haldeyim. Yoldan geçen, azıcık açık giyinen bir kadına atılan bakışları gördükçe içimden “Keşke süper kahraman olsaydım” diye mırıldanıyorum.
O adamları çevirip “Kardeşim ayıp değil mi” diye bağırasım geliyor...
Objektif bir gözle Ketenci’nin bu sözlerini ‘haklı-haksız’ olarak yorumlamak istiyorum.
Haklı Ketenci:
Eğer yukarıda bahsettiğim açıdan bakıyorsa duruma, yani erkeklerin kalitesizliğine, çirkinliğine, cahilliğine gönderme yapıyor ise bir nebze anlarım Ketenci’yi.
“Bizim toplumumuz henüz özgürlüğünü yaşamak isteyen kadınlar için hazır değil” diyorsa, “Erkekler o kadar can sıkıcı bir haldeler ki açık giyinen kadınları rahatsız ediyorlar” demek istiyorsa tamam derim, bu konuyu konuşalım. Çünkü haklı tarafları var.
Haksız Ketenci:
Bir modacının kadınları giydikleri kıyafet yüzünden eleştirmesi doğru değil. Sosyoloji yapmak bir modacının görevi hiç değil. Bırak toplum ne haldeyse öyle kalsın, sana mı düşer?
En başta sen savunmalısın kadınların giyim kuşamdaki özgürlük haklarını.

Haberin Devamı

Çok arttı, dikkat edin!

Ne reklam ne başka bir şey bu yaptığım...
Sağlığınıza dikkat edin çağırısı açıkça! Bir araştırma okudum. Dünya nüfusundaki yaşlanmadan (yaş almadan) ülkemiz daha fazla etkileniyormuş.
E haliyle yaş aldıkça da kronik hastalıkların sayısı artmış.
Ve tüm bunlara bağlı olarak evde sağlık hizmetlerinde son 2 yılda yüzdelik oranlarla bile tarif edilemeyecek bir artış yaşanmış.
İster adına glutatyon deyin, ister son dönemde moda olan ‘Nad IV’ deyin isterseniz de hastalandığınızda alınan serumlardan bahsedin...
Özellikle pandemiden sonra hastaneye gitmek istemeyenler evde sağlık hizmetlerini tercih ediyor.
Burada önemli nokta profesyonel yerlerden hizmet almak.
Aman dikkat edin. Ben Memorial Evde Sağlık hizmetini kullandım 2 ay önce. Her hafta evime gelip gittiler. Normalde panik olacağım, kendimi kime emanet ediyorum diye soracağım yerde tüm yelkenleri suya indirdim onlar sayesinde.
Glutatyon tedavisi aldım ve belki de herkesin hasta olduğu bu dönemden etkilenmedim.
Ben sağda solda çok sık görüyorum evine serumcu (dikkat ‘serumcu’) çağıranları.
Aman diyeyim bir kez daha.
Herkese güvenilmez bu konuda.

Yazarın Tüm Yazıları