Günde 750 binden aylık 4 bin liraya

Günde 750 bin lira harcıyorum diyordu Dilan Polat...Tutuklandı.

Haberin Devamı

Şimdi hapishanede ne kadar harcayabileceği, limitinin ne olduğu konuşuluyor.
“Aylık 4 bin lira harcayabilecek” deniyor.
750 bin liradan, 4 bin liraya...
Çok can sıkıcı.
Şu süreç herhalde bazı insanlarda ‘ketumluğu’ körüklemiştir.
Paran mı var susacaksın.
İş mi yapıyorsun çaktırmayacaksın.
Sevgilin mi var saklayacaksın.
Araba mı aldın göze sokmayacaksın.
Aksi olunca aksilikler de art arda geliyor çünkü.

Bu size açık çağrımızdır

Şahsi meselemiz ismiyle bir film çekiliyormuş.
Hatay’ı plato olarak seçmiş film ekibi. Enkazların üzerine kurmuşlar çekim alanını...
Buna kim yaratıcı bir fikir diye baktıysa.
Bu işi kim desteklediyse.
Kim süper fikir diye alkış tutuysa yazık be kardeşim!
Durun daha bir sene geçmedi üzerinden.
Tabii anlat yaşanılanları orası ayrı!
Ama enkaz üzerine film platosu kurmak nedir?
Hataylılar “bu size açık çağrımızdır” diye film ekibine bir yazı yazmışlar ve imza kampanyası başlattıklarını duyurmuşlar.
İstemiyorlar yani.
Haklılar da!
Siz gelin dönün bu hatadan.
Gidin filminizi başka yerde çekin.
Daha kalpler soğumadan insanların acısı üzerinde tepinmeyin!

Haberin Devamı

Bu saatten sonra kanana üzülmem

Son zamanlarda ponzi yani saadet zinciri dolandırıcılığı artınca, ‘piyasadaki normal getirilerin çok üzerinde getiri vadeden hiç kimseye inanmayın’ deniyor.
Uyarılar yapılıyor sık sık.
En son Var Böyle Tipler isimli sosyal medya fenomeni vurgun yaptı.
1 Kasım’da açıklama yapacağız falan diyerek de oyaladılar milleti.
E yok tabii açıklama falan.
İnanıp da böyle bir tuzağa düşenlere üzülmüyorum artık.
Mantık biraz lütfen.
Kimse durduk yere 100 liranızı 200 lira yapmaz.
Niye yapsın ki?
Buradan yola çıkarak bir uyarı daha...
Sadece bildiğimiz ponzi değil bir de ‘sevda ponzicileri’ var.
Bu da aslında özel hayatta bir saadet zinciri dolandırıcılığıdır.
Aklın alabileceğinden daha büyük bir aşk vadedenlere, büyük cümleler kurup gözünüzü boyayanlara, yanınızda gibi yapanlara da kanmayın.
Onların da sayısı arttı çünkü.
İnanıyorsun, seveyim nasıl olsa iki katını gösterecek bana diyorsun.
Sonra kendini ‘Ellerim bomboş’ şarkısını dinlerken buluyorsun.
Baksanıza son zamanlarda etrafınızda ya da magazinde olup bitenlere.
Hep benzer işler...
Aman diyeyim, aman!

Eee kime ne

Haberin Devamı

Ne garip ülkeyiz.
Aldatıyor ya da aldatılıyorsunuz bir bakmışsınız gündem olmuşsunuz, herkes sizi konuşuyor.
Sonra bazıları bunu lehlerinde kullanıp kendilerini gündemde tutmak için her şeyi yapıyor.
Ben böyle olaylarla gündeme gelsem ne sosyal medya ne başka bir şey...
Ağzımı açmam, açamam.
Ya acımı yaşarım ya utancımı.
Neyse...
Geçen hafta Bilal Hancı’nın bir görüntüsü ortay açıktı. Eski eşi Esin paylaştı o görüntüleri.
Sonra ikisi de tutunmaya çalıştı gündemde.
Bilal bir mesaj paylaşmış...
“Hayat herkese ikinci bir şans veriyorsa ben de hayattan ikinci bir şans istiyorum” demiş.
Yani eski eşten değil ama hayattan istiyormuş şansı.
Ben anlamadım anlayan var mı?
Bul şansını kardeşim, bize ne, kime ne?
Bir görüntün çıktı diye niye şimdi bu ağlak cümleler.
Amaaaaan...

Tahammül

Haberin Devamı

Eksikliğini ne bir serum ne de takviye ilaçlarla tamamlayabilirsiniz.
Hiçbir yerde parayla da satılmaz.
Azıcık eksilse, tükenmeye yüz tutsa, davranışlarınızı tümden değiştirir.
Dün ‘oley’ dediğinize yarın ‘of’ dedirtir.
Tamam dediğinizi hayır, istiyorum dediklerinize istemiyorum demeye başlarsınız.
Oysa karşınızdaki insan aynıdır.
Değişen siz, eksilen sizin tahammül seviyenizdir.
Ama şöyle de bir zıpırlığı vardır bu tahammülün...
Kafa dinleyerek eski seviyesine tekrar çıkar bazen.
O yüzden azalmaya başladığı anlarda kendinize bir sıyrılma fırsatı verin olaylardan.
Geri kazanınca tekrar çıkarsınız ortalığa.

Yazarın Tüm Yazıları