‘Fake’ ile arkadaşa yürümek

Yürümekten kastım övgü dolu sözlerle, iltifat cümleleriyle falan değil.

Haberin Devamı

Kastım negatiflik.
Yapıyor millet.
Gazeteci gazeteciye, şarkıcı şarkıcıya, oyuncu meslektaşına, avukat diğer avukat arkadaşına yürüyor.
Yüz yüze gelince canım cicimler havada uçuşuyor.
İddia o ki Demet Akalın ile Işın Karaca arasında yaşanmış benzer bir durum.
Işın Karaca fake hesaptan Demet Akalın’a hakaretler yağdırıyormuş.
Doğruysa çok acayip.
Böyle arkadaşlık olmaz ki.
Işın ile Demet için demiyorum ama bunu birbirlerine en çok yapanlar kadınlar oluyor.
Yani bir çekememezlik, bir ayağına basayımcılık almış başını gidiyor.
Samimiyetsizliğe baksanıza, bir düşünün...
Yemek masasında sarılıyor, “dünya ahret kardeşimsin, ailemsin” diyor ama eve dönnüce “Sen işe yaramaz bir kadınsın” diye yorumlar yapıyor sosyal medyadan.
Günümüzde kirlenmişliğin en uç örneklerinden biridir bu...
Biz erkekler henüz bu kadar kirlenmedik, çok eminim buna.

Haberin Devamı

Ülkemize gelen yabancıya yaptığımız ‘dayatmalar’

‘Fake’ ile arkadaşa yürümek

Hard rock’ın bilindik isimlerinden Dave Evans Türkiye’ye gelmiş.
Gelmiş bir de Ataşehir’de bir mekâna gitmiş, nasıl olduysa.
Neyse...
Mekândaki dansözle dakikalarca dans edip göbek atmış ünlü isim.

‘Fake’ ile arkadaşa yürümek

Biz neden, bir yabancıya göbek attırma, turiste mutlaka rakı içirtme, dansöze para taktırma, acı biber ve Adana kebabı yedirme gibi dayatmalara giriyoruz ki...
Sevmiyorlar işte, istemiyor birçoğu...
Dave Evans’ı bir izleyin bakın, ne dediğimi anlayacaksınız...

Millete çile çektirdiler

Dünyanın en iyi DJ’leri arasında gösterilen Armin Van Buuren cuma akşamı İstanbul Lifepark’taydı.
Lifepark’ta bir problem olduğunu biliyordum ama bu sefer giden herkesten daha beterlerini işittim.
Alanda suya verilen 150-200 liraları, tuvaletlerdeki problemleri, telefonların çekmemesini bir kenara bırakıyorum.
Ama ulaşım problemi bir kenara bırakamıyorum.
Bunda tabii ki fırsatçı taksicilerin de payı büyük.
Maslak’taki alana giden yol, polisler tarafından kesilince uygulamalar üzerinden taksi çağıramayanlar kapıdaki taksilere binmek istedi.
Ama ne oldu biliyor musunuz?
1500 lira ile 2000 lira arasında bir fiyat istemiş tüm taksiciler.
Evet evet tüm taksiciler. Sanki hepsi sözleşmiş gibi hareket etmiş.
Mesela Göztepe’ye gitmek isteyen bir arkadaşıma taksi şoförü “tamam” demiş “ama 2 bin liranı alırım taksimetre de açmam.”
Beşiktaş’a gitmek isteyene “orası yakın gidersem 1500 liraya giderim anlaştık mı” diye sormuş.
Bir başka arkadaşlarım bir buçuk kilometre ormanın dışına doğru yürümek zorunda kalmış ki taksi bulsun. Düşünsenize eğlenmeye gidiyorsunuz karşılığında çile çekiyorsunuz.
Festival dediğin bu değildir.
Organizasyon böyle olmaz.
Misafirlerin gelişinden gidişine kadar her türlü konforunu sağlamak zorundasınız siz.
Peki ya taksiciler?
Yahu sizlerin de çocukları, eşleri, kardeşleri orada olabilirdi?
İnsanlardan uçuk fiyatlar istemek onları arabaya almamak hangi vicdanınıza sığıyor sizin?
Çok ayıp ya.
Nereden tutsak elimizde kalıyor, vallahi çok yazık.

Haberin Devamı

Bize ne paralarından fakat...

Şimdilerde Dilan Polat’la ilgili iddialar havada uçuşuyor.
Hiç tanımam.
Hiç görmedim.
Ama birinin parasının kaynağını da hiç merak etmedim.
Eğer ki yasa dışı işler dönmüyorsa, birilerinin hakkı yenmiyorsa bu kimseyi ilgilendirmez zaten. Burada tek sıkıntı, insanların gözüne sokma mevzusu.
Sen bu kadar göze sokarsan, paralarını paylaşır, aşırı lüks hayatını bangır bangır göze sokarsan, birileri rahatsız olup basar düğmeye.
O tek düğme bazen bulunduğun yerden aşağıya çeker seni.
Sen yine yaşa lüksünü ama sessizce yap bunu.
Kazan paranı ama kendine sakla servetini.
Uçakmış, tekneymiş, dolar dolu gül buketleriymiş falan boşver bunları.

Yazarın Tüm Yazıları