İstanbul Sözleşmesi çatlağı

Kadına yönelik şiddet konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeye, karar vericilerin doğru adımlar atması ve doğru yasal düzenlemeler yapmasına yardımcı olmaya kimsenin itirazı olmaz.

Haberin Devamı

Ancak sonuçta hiçbir katkı sağlanamadığını, tali konularla zaman kaybedildiğini, komisyon kurulmasına neden olan BM’nin İstanbul Sözleşmesi’nden neredeyse hiç söz edilmediğini iddia edenler, karar aşamasına geldi. İşte CHP’li, İYİ Parti’li ve HDP’li üyeler, TBMM Kadına Şiddetin Önlenmesi Komisyonu’ndan bu gerekçelerle çekildiler.

Çekilme kararının ardından yapılan açıklamalarda, “Bizim için bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma rezaletini gölgelemektir. Bizleri figüran haline getirme çabası, kendi gündemlerini tatbik etme ve sözleşmeden çıkmayı meşrulaştırmaya dönük bir girişim içerisinde olduklarını görüyoruz” denildi.

Bu gelişmelerin yaşandığı günlerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına itiraz eden bazı kadın milletvekillerinin organizasyonuyla, bu konuda özel bir toplantı yaptı. Toplantıya katılan STK temsilcisi kadınların tamamı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının yarattığı olumsuz sonuçları çok net ortaya koydular. Yani sonuçta, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yaratacağı tahribatı fark eden Cumhurbaşkanlığı ve ilgili bakanlıklar hem eylem planı hem de kadına şiddeti önlemeye yönelik yeni genelgeler hazırlarken, komisyonun AK Partili yönetimi, muhalefeti rahatsız eden ortamın giderilmesini sağlayabilirdi.

Haberin Devamı

Şimdi yapılan çalışma sadece cumhur ittifakını yansıtacak.

Bakalım hazırlanacak rapor eleştirileri haksız çıkarabilecek mi?

MASKESİZ ÇIKMAM ABİ!

Pandemi
maskeyi, cep telefonlarından bile önemli bir parçamız haline getirdiğinde, bu ilişkinin bu kadar uzun süreceğini hiç kimse tahmin etmedi. Delta gibi yeni mutasyonlar olduğu sürece özellikle kalabalık ortamlarda maskeden kurtuluş pek yakın gibi durmuyor.

Kıyafetin tamamlayıcı aksesuvarı küpeler gibi çeşit çeşit, renk renk üretilen maskelerin hayatımızdaki tek işlevi bizi koronavirüsten kurtarmak değil. Bilimsel olarak ortaya çıktı ki; son bir yıl içerisinde grip gibi bulaşıcı hastalıklarda çok belirgin bir azalma görüldü. İşte bu durum, son iki hafta içerisinde değişmeye başladı.

Haberin Devamı

Meltem Özgenç’in aktardığına göre, yaz sıcakları ve normalleşme bahane edilerek maskenin çıkartılmasının hızlanmasının ardından grip vakalarında görünür bir artış saptandı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan aşılamanın hızlanması sonrasında, maske takmada ve hijyen noktasında sıkıntılar olduğunu gözlemlediklerini belirterek, “Son 10-15 gündür polikliniklerimize başvuran ve grip semptomları daha çok ön planda olan vaka sayısı çoğaldı. Pandemi döneminde özellikle sonbahar ve kış aylarında, maske kullanımından dolayı grip vakalarının çok fazla azaldığını, hatta son 10 yılın en az düzeyine düştüğünü tespit etmiştik.

Haberin Devamı

Son günlerde, polikliniklerimize başvuran ve grip semptomları ön planda olan, COVID-19 testi de negatif çıkan hasta sayısı 2019 Haziran ayına göre yüzde 40 arttı. Vatandaşlarımızı uyarmak istiyoruz. Aşı olanların da belirli bir hassasiyet göstermesi gerektiği ve kesinlikle maskeden vazgeçmemesi gerektiğini düşünüyoruz” diye uyarıda bulundu.

Grip olmak bir şey değil de çifte bela varken, aman maskesiz çıkmayın.

Yazarın Tüm Yazıları