Köprübaşı

Gorbaçov’un ölümünün ardından, içimizdekilerin SSCB’nin yıkılmasına neden üzüldüğünü anlıyoruz...

Haberin Devamı

Soğuk savaş yıllarını niçin özlediklerini de...

Neden?

Sosyalizmin ve komünizmin çöküşünden dolayı...

*

Oysa bizler Türk dünyasının bağımsızlığına kavuşmasına sevinmiştik...

Milyonlarca müslüman Türk bugün hem dinini yaşıyor hem de kendi kaderini kendileri tayin ediyor...

*

1917 Ekim Devrimi’nde Lenin ve Troçki’ye destek veren ve onlarla ‘asgari müşterekte’ buluşan Türk liderlerinden Sultan Galiyev ve Molla Nur Vahidov bu yüzden Çarlık İmparatorluğu’na karşı gelmiş ve müslüman Bolşevikleri örgütleyerek savaşmışlardı.

Devrimden sonra kendilerine verilen “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı” sözleri ise yerine getirilmedi...

*

Ulusal komünizmin fikir babası ve kurucularından Tatar lider Stalin Galiyev’i defalarca tutuklatıp Sibirya ve farklı yerlerde sürgüne gönderen Stalin, 1940 yılında Lefortovo Hapishanesi’nin zindanlarında işkenceyle öldürtmüştü...

*

Haberin Devamı

Molla Nur Vahidov ise Çarlık İmparatorluğu’nun Beyaz Ordu’suyla savaşmış ve yakalanmış, daha sonra kurşuna dizilmişti...

Bir köprü gibi kullanılan ve sonra bir kenara atılan Türklerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını ve hürriyetini de vermeyen Lenin, Stalin gibi komünistler devrimden sonra verdikleri tüm sözleri unuttuğu gibi kendilerinden olmayan başka ırkların hepsini de tasfiye ettiler...

Ve köprülerin hepsini yıkıp geçtiler...

*

Yoldaşlık büyük bir yalandan ibaretti...

Ve Türklerin hiçbirine bağımsızlık vermek istemedikleri gibi yıllarca esir milletler haline getirmişlerdi...

Bu yüzden Gorbaçov Ruslar için hain olmuş olabilir ama Orta Asya’daki tüm Türk devletleri ve halkı tarafından sevilen biri...

*

Amaçları uğruna kullanıldıktan sonra da daima varlıklarının tasfiyesi gerçekleştirilmişti...

Dışımızdaki komünist Türkler öldürülürken, içimizdekiler ise bu kadar tarihi gerçeklere rağmen komünist olmaya ve büyük bir yalana inanmaya hâlâ devam ediyor...

*

Mesele; ‘köprü olmak değil, köprübaşında durmak’mış!

Yazarın Tüm Yazıları