Kıyamete doğru

Hayali bir çağın zirvesinde yaşıyoruz...

Haberin Devamı

Ve yaşatılıyoruz...

Sanal ile gerçekliği ayırt etmek gittikçe zorlaşıyor...

*

Türk Edebiyatı dergisinin 2021 Temmuz sayısında “Gerçekliğin Çölüne Hoş Geldiniz” yazısıyla yaşananlara dikkat çeken Tarık Fatih Ardıç diyor ki:

Simülasyon, gerçeğe ait tüm göstergeleri ele geçirmiş ve gerçeğin yerine geçmiş sahtedir...

*

Dijital kuşaklarının artık her şeyi, masa başındaki ekrandan ibaret...

Sanal para, arsa, ev, gökdelen, köprü, kule derken “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” türküsünü söylüyor gibiyiz...

Yıllar önce duyduğumuz Sülün Osman hikâyeleri gerçekleşiyor...

Galata Kulesi’ni bile satıyorlarmış...

Ve de köprüleri...

Barajları, yolları, adaları vs...

Tapusu sizde olan mülklerin, sanal alemde başkalarına satıldığını öğreniyoruz...

Kim alıyor, hangi akla hizmet ederek para yatırıyor hâlâ çözebilmiş değiliz...

*

Haberin Devamı

Modeller ve göstergeler aracılığıyla sinsice gerçekliği yok edip yerine geçmiş olan hipergerçeklikten söz eden Ardıç:

Bu simülasyon evreninde olup bitenleri anlamak için olağanüstü bir dil problemiyle karşı karşıyayız...

*

Trilyonlarca dolar, sanal paralara yatırılıyor...

İnsanlar oturdukları yerden ve bir şey üretmeden para kazanıyor...

Birileri de kaybediyor...

Kim kazanıyor kim kaybediyor belli değil...

Paraların gerçek sahiplerinin kim olduklarını ise kimse bilmiyor...

*

Jean Baudrillard’ın gündeme getirdiği problematiği ortaya nasıl koyduğunu yazan Ardıç:

Baudrillard’a göre sanayileşme sonrası ileri teknolojinin gelişip günlük kullanım alanına girmesiyle birlikte, günümüz dünyasının en belirgin özelliği “anlamın anlamsızlaşması” olmuştur...

*

Anlamı anlamsızlaştıranlar kimler?

Cumartesi günkü yazımızda...

Yazarın Tüm Yazıları