Resmin ‘Çılgın Hayta’sına veda

İki gün önce bir e-mail düştü ekranıma, ‘Ressam Çılgın Ergin’ konu başlığıyla. Yıllar önce bir sergisi vesilesiyle buluşup röportaj yaptığım Ergin Atlıhan’ın çok sevdiği ve kendine yakıştırdığı lakabıydı ‘çılgın’. Sergi açacağı zaman arayıp bilgi verirdi ama uzun süredir kendisinden haber almamıştım.

Haberin Devamı

Tarhan Onur’dan geliyordu mail. Yeni bir sergi açıyor galiba düşüncesiyle maili açtığımda aldım üzücü haberi.

“Ünlü ressam Ergin Atlıhan üç gün önce vefat etti ve bugün Zincirlikuyu’da toprağa verildi. Bilginize. Siz kendisini tanıyorsunuz sanırım” diye yazıyordu.

Başsağlığı dileyip ayrıntısını sorunca üç hafta önce beyin kanaması geçirdiği, Amerika’da yaşayan kızı Lilly’nin gelip kendisini ancak bir kez görebildiği ve akciğer enfeksiyonu nedeniyle de vefat ettiği bilgisini aldım.

Resmin ‘Çılgın Hayta’sına veda

‘KEFAL’İMİZİ KAYBETTİK

Daha sonra Hilmi Yavuz’un Twitter’daki paylaşımını gördüm. Hilmi Hoca, “Tam 72 yıllık arkadaşım, Kabataş Lisesi 1950-51 ders yılı 4-B sınıfından bu yana, can kardeşimiz, ‘kefal’imiz, ressam Ergin Atlıhan’ı kaybettik. ‘Gittikçe artıyor yalnızlığımız’ diye yazmıştı.

Haberin Devamı

AKADEMİYE KABUL EDİLMEDİ

1935’te Edirne’de doğan Ergin Atlıhan’ın çocukluğu Doğu Anadolu’nun çeşitli illerinde geçmişti. Kabataş Erkek Lisesi’nden sonra 1963’te bugünkü adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne 1963’te başvurdu. Akademiye kabul edilmeyince İngiltere ve Almanya’da resim üzerine çeşitli dersler alarak kendini yetiştirdi.

İstanbul’daki ilk kişisel sergisini 1986’da Urat Sanat Galerisi’nde açmış, daha sonra 1987’de AKM’de sergilediği eserleriyle alaylı bir ressam olarak kendisini sanat ortamına kabul ettirmişti.

Sonrasında 20 sürecek bir Amerika macerası başlayacaktı. 1987 yılında New York’a yerleşen Atlıhan 1988’de Blue Note Jazz Club’da caz eşliğinde yaptığı seri çalışmaları Avanian Gallery’de, hemen sonra ‘Marilyn Monroe Serisi’ni de Gorky Gallery’de sergiledi.

Amerika’da yaşadığı dönemde Türkiye’de de sergiler açtı. Amerika’da Anne Beyrer ile ilişkisinden 1988’de Lillianne Sara adında bir kızı dünyaya geldi.

90’lı yıllardan itibaren ağırlıklı olarak Türkiye’de yaşamaya başlayan Atlıhan son olarak 2019 yılında Amerika’da yaşayan kızının Türkiye’de de haklarını alması için açtığı dava ile gündeme gelmişti.

Haberin Devamı

Resmin ‘Çılgın Hayta’sına veda

‘DEĞERİMİ ÖLÜNCE ANLAYACAKLAR’

O dönem NTV’ye konuşan Ergin Atlıhan değerinin ölümünden sonra anlaşılacağını belirterek resim hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirmişti:

“Her insanın içinde bir resim vardır. Ülkemizde birinci sınıf resim olması için halkın içindeki resmin ortaya çıkması lazım. Orijinal resim kültürü ancak o zaman ortaya çıkar. Ben resmi bir yere götürmüyorum. Resim bir yolculuk, resim beni bir yere götürüyor. İçinizdeki resmi dışarı çıkarıyorsunuz. Ben Türkiye’nin Picasso’suyum. Ben öldükten sonra değerimi anlayacaklar.”

ANTİ-AKADEMİ KURMAK İSTİYORDU

Akademi’ye kabul edilmeyişini bir türlü affedemiyordu Atlıhan. Sırf bu yüzden Bodrum Yalıkavak’ta kendine ait olan bir mülkte Anti-Akademi açmak istediğini söylüyordu. Buraya akademiye kabul edilmeyen öğrenciler gelecek ve içlerindeki cevheri ortaya çıkarmaları için onlara yardım edecekti. Hayatı boyunca ‘çılgın’ sıfatının içini doldurmak için ne yapmak gerekiyorsa onun peşinde koşan Ergin Atlıhan’ın ‘çılgın’ projelerinden biri de buydu.

Haberin Devamı

‘Çılgın’lığı daha çok sanatını tanımlamak için kullanıyordu Atlıhan. Otobiyografik özellikler taşıyan bir de roman yazmış ve ona da ‘Hayta’ adını vermişti.

Kitabın tanıtım metni, hayatının da kısa özeti gibiydi: Hayta gezen, hayta okuyan, hayta sevişen, hayta seven, hayta çizen, hayta beş parasız, hayta dünyanın dört bir yanında yaşamış bir ressam...

Çılgın ressam, hayta sanatçı, gidişiyle bizim de ‘artırdı yalnızlığımızı’.

VENEDİK İÇİN AÇIK ÇAĞRI

İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nda yer alacak proje için açık bir çağrı yaptı. Başvurular için çevrimiçi formun doldurulması ve gerekli belgelerin 3 Ekim 2022 Pazartesi 18.00’e kadar formda belirtilen alanlara İngilizce olarak ve PDF formatında yüklenmesi gerekiyor. Başvuru ve seçim süreci hakkında ayrıntılı bilgiye İKSV web sitesinden ulaşılabilir.

Haberin Devamı

‘Türkiye Pavyonu’ sergisinde yer alacak projeyi iki aşamalı açık çağrı yöntemi ile belirleyecek Seçici Kurul, Aslı Çiçek, Neyran Turan, Prof. Dr. Ayşen Savaş, Han Tümertekin ve Ertuğ Uçar’dan oluşuyor.

Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin 18’inci edisyonu gelecek yıl 20 Mayıs – 26 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Yazarın Tüm Yazıları