Caniko

Yönetmenliğini Selçuk Metin, senaristliğini Zeynep Miraç ve danışmanlığını Prof. Dr. Dikmen Gürün’ün yaptığı belgesel Yıldız Kenter’in ailesi, arkadaşları ve öğrencileriyle 30’un üzerinde yapılmış röportaj eşliğinde sanatçının hayatını anlatıyor.



Ankara Konservatuvarı’nın ardından Devlet Tiyatrosu ile başlayan tiyatro serüveni daha sonra İstanbul’da devam ediyor. 1940-50’lerin Ankara’sı ile son 50 yılın İstanbul’unu da içine alan, Yıldız Kenter ekseninde bir tiyatro tarihi...

Belgeselde Yıldız Kenter’i tanıklıkları ve anılarıyla Zeynep Oral, Tilbe Saran, Mustafa Alabora, Bartu Küçükçağlayan, Okan Yalabık, Bülent Şakrak, Engin Hepileri, Demet Evgar, Yeşim Koçak, Mehmet Birkiye, Kadriye Kenter, Suat Özturna, Nergis Çorakçı, Filiz Kutlar, Dikmen Gürün, Erdal Özyağcılar, Güzin Özyağcılar, Zeynep Özyağcılar, Göksel Kortay, Sema Özcan, Yücel Erten, İzzet Günay, Genco Erkal, Ayça Bingöl, Ali Poyrazoğlu, Seçkin Selvi, Ayhan Kavas, Özge Borak, Deniz Yüce Başarır, Müşfik Uzun, Haldun Dormen, Hakan Gerçek ve Demet Akbağ anlatıyor.

Titizliğiyle, tutkusuyla, sevgisiyle, kızgınlığıyla, şefkatiyle ekol olmuş bir büyük oyuncunun hayatını izleyince yokluğunun ne büyük bir eksiklik olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.

'BEN TEK KOLTUĞU ZOR TUTUYORUM'

KENT Oyuncuları olarak Karaca Tiyatrosu’nda, Site Tiyatrosu’nda ve Dormen Tiyatrosu’nda çok başarılı temsiller vermişler, kapalı gişe oynamışlardır ama Yıldız Kenter’in başından beri en büyük hayallerinden biridir kendilerine ait bir tiyatro kurmak. Başta kardeşi Müşfik Kenter pek istekli olmasa da ablasını kırmaz. Birikimlerini ortaya koyarak Harbiye’deki tiyatro binasının inşaatına başlarlar 60’lı yılların başında. Tiyatro sevdalısı bir iki sponsorun desteği ve turnelerden kazandıkları bütün parayı harcasalar da zorlanırlar tiyatro binasının inşaatını tamamlamakta.



Talat Sait Halman o sırada Amerika’da yaygın olan bir yardım modelini hayata geçirmelerini önerir. Şirketlere ve varlıklı kişilere koltuk satmak. Tutar bu fikri Yıldız Kenter ve hemen harekete geçer. İlk kapısını çaldığı kişi, Nezihe Araz aracılığıyla o dönem Hürriyet gazetesinin sahibi Erol Simavi olur. Hiç tereddüt etmeden tanesi 3 bin liradan 10 koltuk alır Simavi. Bu umutlandırır Yıldız Kenter’i ama işler hiç de umduğu gibi gitmez. Zorlanır tek tek insanlara gidip koltuk satışı yapmakta. Gene de 278 adet koltuk satar. Kapısını çaldığı isimlerden biri de İsmet İnönü’dür. İlgiyle dinler Kenter’i ama tek bir koltuk bile satın almaz ve “Ben bir koltuğu zor tutuyorum elimde” diyerek espriyle geri çevirir.

ENERJİ BAKANI’NA ELEKTRİKLERİ AÇTIRDI

KENTER Tiyatrosu’nun son kuşak oyuncularından Engin Hepileri belgeselde Yıldız Kenter’in karşılaştıkları zorluklarla nasıl mücadele ettiğini, asla yılmadığını bir örnekle aktardı. Oyunlarının olduğu bir akşam tiyatronun bulunduğu semtte elektrik kesintisinin yapılacağı bilgisini alırlar. Durum Yıldız Hanım’a iletilir. “Olamaz” der, “Perde mutlaka açılmalı”.

Hemen dönemin enerji bakanının ev telefonunu bulur ve arar. Oyunun oynanması gerektiğini, akşam 20.00 ile 22.30 saatleri arasında mutlaka elektriğin verilmesini rica eder. Tam saatinde elektrikler verilir ve kapanan perde ile birlikte de tekrar kesilir. Seyircileri mum ışığında dışarı çıkartırlar.

ARKADAŞ PORTRESİ SATIŞA ÇIKTI

RESSAM Francis Bacon’ın, arkadaşı Lucian Freud’u resmettiği 1964 tarihli ‘Study for Portrait of Lucian Freud’ adlı tablo, 29 Haziran’da Sotheby’s Londra’da satışa sunulacak. Tablonun 35 milyon Sterlin’e (735 milyon TL) alıcı bulabileceği tahmin ediliyor. Tablo, iki sanatçının ortak arkadaşı John Deakin tarafından çekilmiş bir fotoğraf temel alınarak yapılmış.



Independent gazetesinin haberine göre 1944 yılında tanışan Lucian Freud ve Francis Bacon çok yakın arkadaş olmuş, ikilinin dostluğu iddiaya göre Freud’un Bacon’ın artan şöhretini kıskanması nedeniyle bozulmuştu. 1950’ler ve 60’lar boyunca hemen hemen her gün beraber olduğu bilinen Bacon ve Freud’un bu dostlukları 80’li yıllarda sona ermişti. Bacon 1992 yılında Madrid’de, Lucian Freud ise 2011 yılında Londra’da öldü. Lucian Freud, psikiyatrinin kurucusu Sigmund Freud’un torunuydu.