Hasan Ercazip

Balinayı avlamak

4 Mart 2024
Yıllar önce... TSYD'nin Antalya'daki seminerlerinden biri... Vicente Del Bosque ve Fatih Terim masada... Meslektaşlarımızın biri, "Bir teknik adamın takıma katkısı yüzde kaçtır sizce" diye soruyor. Del Bosque, "Yüzde 20" derken, Terim "Yeri gelir yüzde 80, yüzde 100 olur" diyor...

 

Yıllar sonra. Stoilov'un basın toplantısı... Göztepe'nin başına geçen Bulgar hoca, rakip alanda oynayan, üretken, baskı ile rakibi bunaltan ve şampiyonluğa yürüyen bir takım vaat ediyor. Aklımda tek bir soru: Acaba eldeki kadro, bu futbol için yeterli mi?

Ve dün... O günkü kadroya sadece 2-3 takviye ile 12 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlik alan Göztepe, şampiyonluk stresine rağmen kendi doğrularıyla Bolu engelini de aşıyor.

Ne mi o doğrular?

Güçlü takım kimliği, defansif kalite, rakibi hataya zorlayan baskı ve duran top becerisi. Stoilov o doğruları korumak adına Ramon Pascal gibi bir kaliteyi kulübeye çekiyor, teknik kalite yerine, daha sert takım yapısını seçiyor. Tabela da Yoldaş'ı haklı çıkarmaya devam ediyor.

Terim'in dediği gibi teknik adam kalitesi bazen tek başına belirleyici olabiliyor.

Dün bir kez daha ilk golde duran top becerisi, ikinci golde rakibi hataya zorlayan baskısı ile işi gördü Göztepe. Savunma kalitesi de, Lis'i neredeyse kamera kadrajına bile sokmadı.

Gelinen noktada en yakın takipçisi ile 7 puanlık farkı yakalamış bir Göztepe var.

Yazının Devamını Oku

Değişim, umut ve Stoilov

24 Kasım 2023
Turnuvanın başlamasına 11 gün kala adeta plajdan toplanıp maça gelen Danimarka’nın 1992’deki mucizesini bir kenara bırakırsak, en büyük sürprizin yaşandığı Avrupa Şampiyonası’ydı EURO 2004... Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya ve ev sahibi Portekiz’in arasından Yunanistan sıyrılıyor, önce finale, ardından şampiyonluğa uzanıyordu. Aslında Komşu’nun sihri basitti. Alman teknik direktör Otto Rehhagel’in ekibi, İtalyanların ünlü Cattenaccio’sunu gölgede bırakacak bir savunma anlayışıyla rakiplere pozisyon vermiyor, 1-0’lık skorlarla zafere yürüyordu.



Sezon başından bu yana Göztepe maçlarını izlerken aklımda hep aynı soru vardı: Rade Kokovic, Göztepe’nin Otto Rehhagel’i olabilecek mi?

Göztepe son iki haftaya dek oynadığından çok daha fazla puan aldı belki ama olmadı, olamadı. Üst üste 5 maç kazanılırken bile “Bu takım şampiyon olur” dedirtmekten çok uzak görüntü, ligin belki de en iyi santrforunu pozisyona sokamayan, üretkenlikten uzak futbol teknik direktör değişimini beraberinde getirdi.

 

Stanimir Stoilov’un imza töreni önümüzdeki sürece dair önemli sinyaller içeriyordu kuşkusuz...

Öncelikle Stoilov da temel sorunun hücumda olduğunun farkında. Bunu net bir şekilde dile getirdi. Takım olarak daha öne yerleşmek gerektiğinden, dominant futbol isteğinden söz etti. İsmi 3-5-2 olan, ancak Göztepe’nin 5-3-2 olarak oynadığı taktiğinden de 4’lü savunmaya dönüleceğini ifade etti. 

Yazının Devamını Oku

3 ayda voleybol öğrenilmiyormuş!

31 Mart 2023
‘Bela Guttmann laneti’ nedir bilir misiniz?

 

Bilenler çoktur ama bilmeyenler için bir kez daha üzerinden geçmekte yarar var.

Benfica 19060-1961’de Barcelona’yı, 1961-1962’de ise Real Madrid’i devirerek üst üste iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nı müzesine götürür. Takımın başında Macar Teknik Direktör Bela Guttmann vardır. Guttman, bu iki zaferin ardından maaşına zam ister. Ancak bu talep reddedilir ve Macar hocanın görevine son verilir. Guttmann kırılır ve “Benfica bundan sonra 100 yıl boyunca Avrupa kupası alamayacak” der. O Guttmann gider, o ‘lanet’ kalır, Benfica o günden sonra oynadığı 8 Avrupa finalinden de eli boş ayrılır.

Öyle ya, önemlidir vefa...

 

***

 

2009 yılı... Arkasspor, CEV Challenge Cup’ta şampiyonluğunu kucaklamış. O dönem görev yaptığım Habertürk Spor’un sürmanşetine “Filenin Avrupa mArkası” başlığını atıyorum gururla. Sonrasında Lucien Arkas ile röportaj yapmak için İstanbul’dan İzmir’e geliyor, meslek yaşamımın en keyifli söyleşilerinden birini yapıyorum. Bay Arkas’ın kibarlığı, samimiyeti, İzmir aşkı ve vefasına hayran kalıyorum.

Yazının Devamını Oku

250 liralık adalet!

27 Ocak 2023
İzmir Süper Amatör Küme’de cezalı futbolcu oynatılan bir maç ve sıfır yaptırım. Ortada apaçık bir aykırılık söz konusu...

 

Bazı gazetelerde yer aldı ama haberdar olmayanlar için önce konuyu anlatalım...
* İzmir Süper Amatör Küme 4. Grup’ta 25.12.2022 tarihinde oynanan Torosgücü-Torbalıspor maçında rakip oyuncuya yumruk atan Torbalıspor oyuncusu Ramazan Yardımcı 2 maç ceza alır. Takip eden ilk maçta oynatılmayan Ramazan, nedense ikinci maç olan Yapıcıoğlu Başdaşspor maçında sahaya çıkar! Torbalı maçı 6-0 kazanır. Yani 2 maçlık men cezası hiçe sayılır, kurallar umursanmaz!
* Maç sonrası Yapıcıoğlu Başdaş kulübü, maça itiraz edeceklerini sözlü olarak beyan eder, itiraz için harç ödemesini yapar. Ancak nedense itiraz dilekçesi TFF’ye sunulmaz! Bunun üzerine Torbalıspor ile ikincilik mücadelesi veren Buca Belediyespor devreye girer. İtirazın yapılmadığını öğrenen Buca Belediyespor, İzmir İl Disiplin Kurulu’na dilekçesini sunar. Ancak İzmir İl Disiplin Kurulu, “250 liralık itiraz bedelinin müsabaka tarihinden sonraki 5 iş günü içinde yatırılmadığı gerekçesiyle” itirazı reddeder. Ha, bir de şu var! Buca Belediyespor bu itirazı 5 iş günü içinde yapmış olsa da “Bir maçla ilgili itiraz 3. kişiler tarafından yapılamaz” maddesine takılacak! Yani rakibin gözü bağlanmışsa (!) 11 cezalı futbolcuyla sahaya çıkmak serbest!
* Buca Belediyespor bunun üzerine Ankara’daki Amatör Futbol Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın kapısını çalar. Ancak oradan da ‘itirazın usulden reddi” kararı çıkar. Son olarak dosya TFF Genel Sekreterliği’ne havale edilmiş durumda. TFF Etik Kurulu dosyayı inceleyecek karara bağlayacak.

***

Evet yanlış okumadınız.

Yazının Devamını Oku

Rekabet asıl ne işe yarar?

26 Ekim 2022
Tenisin efsanesi Roger Federer’in jübilesi... 20 Grand Slam zaferi bulunan İsviçreli tribünleri son kez selamlarken, kariyeri boyunca kıyasıya mücadele ettiği iki büyük adam, Rafael Nadal ve Novak Djokovic gözyaşı döküyor...Bir yandan hayranlıkla izliyor, diğer yandan Türkiye’de rekabetin nasıl yanlış yorumlandığını düşünüyorum.Bu yazının temelleri o gün atılıyor.

 

 

 

İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı’nın (İZVAK) kısa bir süre önce İzmir’in tüm renklerini, başkanlarını bir araya getirdiği basın toplantısı... Bütün başkanlar, kulüpleri hakkında bilgi veriyorlar... En son Göztepe’nin yeni başkanı Rasmus Ankersen söz alıyor... Danimarkalı, kendisini “Türk futbolunun ilk yabancı yatırımcısı” yapan süreci anlatıyor. Diyor ki, “Türkiye’ye gelmeden önce İzmir hakkında bildiğim iki şey vardı. Birincisi Karşıyaka-Göztepe derbisi (1980’de oynanan ve 60 bin 061’i biletli 80 bin kişinin izlemesiyle rekorlar kitabına giren), ikincisi ise Altınordu’nun altyapıda yaptığı muhteşem işler...”
“Rekabet aslında ne işe yarar” başlığı da o noktada çıkıyor ortaya...

**

Bir düşünün...

Yazının Devamını Oku

Acizlik!

2 Ekim 2022
Sonda söyleyeceğimi, başta söyleyeyim...

 

Bu yıl Göztepe için bir geçiş yılı... Öyle büyük beklentiler içinde değildim. İlk günden ‘Vay be’ dedirtecek işler göreceğimi de düşünmedim asla. Doğruya doğru... Türkiye’de futbolu en iyi bilen kişiye de Uruguay 2. Ligi’nden bir takım verseler, ülke futbolunu, o ligin gerçeklerini anlaması, doğru futbolcuları seçmesi hayli zaman alırdı.

Bu açıdan ‘Sports Republic’e saydırma derdinde değilim. Ben sadece taşları nasıl dizdiklerini, başarıya gidecek yolu nasıl hazırlayacaklarını merak ediyorum. Şu ana kadar geçen süreç, teknik adam seçimleri bu açıdan şaşırtıcı geliyor.

Ancak...

Olayın bir de saha boyutu var.

Pendikspor sezona rüzgar gibi başlamış bir takım değil. Şampiyonluğun direk favorisi değil. Dünkü maça kadar da Göztepe’den sadece 1 puan önde. Gerçi bırakın Pendik’in durumu.

Göztepe kiminle oynarsa oynasın böyle KAY-BET-MEZ!

Göztepe böyle ruhsuzca, böyle umursamazca, böyle mücadele etmeden maç KAY-BE-DE-MEZ!

Yazının Devamını Oku

İEF’nin yıldızı Atatürk

4 Eylül 2022
İzmir’in gururu, İzmir’in klasiği İzmir Enternasyonal Fuarı 91. Kez kapılarını açtı.

 

 

11 Eylül’e kadar on binlerce kişi ağırlayacak fuarda birbirinden özel sanatçılar sahne alacak, birbirinden şık eserler sergilenecek. Ancak bu eserlerin biri var ki, İEF’nin yıldızı olmaya aday. Pakistan Pavyonu’nda sergilenen Anamorfoz Atatürk’ten söz ediyoruz. Yanında durduğunuzda kağnı tekerleğinden daktiloya, cep saatinden gaz lambasına kadar ‘Bunlar da ne?’ diyebileceğiniz eşyalar sizi aldatmasın. Çünkü Mustafa Kemal’in yaşamında yeri olan 93 farklı temadan toplam 539 parçalık bu muhteşem çalışmaya, yalnızca tek bir açıdan baktığınızda eşsiz bir sanat eseri olduğunu anlıyorsunuz. Anamorfoz Atatürk, aslında İzmir’e yabancı değil. 25-28 Ağustos 2021 tarihleri arasında Fuar İzmir’de gerçekleşen Marble İzmir Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda ilk kez sergilenen eser, fuarın yıldızı haline gelmiş, sosyal medyada paylaşım rekorları kırmıştı. Bu eşsiz eser, Koç Grubu’nun da dikkatini çekince son bir yıldır Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmişti. 

Gelelim bu muhteşem çalışmanın detaylarına…

 

1- PROJEYE TEMMER İMZASI

Proje, Afyon merkezli mermer üreticisi ve ihracatçısı TEMMER firması tarafından yaptırıldı. Aynı zamanda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı olan firma sahibi Rüstem Çetinkaya, uzun süre sosyal medyada takip ettiği Çekyalı sanatçı Patrik Prosko’nun farklı nesneleri bir araya getirerek yaptığı anamorfoz çalışmalara hayran kaldı. Prosko ile temas kurdu, Marble İzmir Fuarı’nda sergilenmek üzere Mustafa Kemal Atatürk’ü çalışmasını istedi.

Yazının Devamını Oku

İzmir’in gücü

19 Haziran 2022
Terslikler üst üste geldiğinde insan kabuğuna çekilir ya bazen.Bir süredir elim klavyeye gitmiyordu... Önce İzmir’in futboldaki milli hasretini dindiren Türkiye-Litvanya maçı ısıttı içimizi.Sonra TFF Genel Kurulu...


Dile kolay, Haziran 2011’de Mahmut Özgener’in vedasının ardından 11 yıldır Türkiye’nin 3. büyük şehrinin adı yoktu Türkiye Futbol Federasyonu’nda. Ve bunun eksikliği her yıl, her konuda giderek artan bir şekilde hissedildi.
Öncelikle İZVAK çatısı altında birlikte görev yaptığım sevgili Talat Papatya’yı TFF Yönetim Kurulu’na seçilmesinden ötürü kutluyor, başarılar diliyorum.
Cuma günüydü... Kutlama için telefonda görüştük... Sesinden heyecanı anlaşılıyordu. Mehmet Büyükekşi yönetiminin önündeki ilk üç mesele herkesin malumu. Yayın ihalesi, harcama limitleri ve yabancı sayısı. Doğal olarak önceliğin bu üç konu olacağını belirtti Talat Papatya. TFF Yönetimi’ndeki görevini ve diğer konuları konuşmak için de biraz zaman istedi.
Göztepe’deki görevi otomatik olarak sona erecek. Bu konuda fazla yorumda bulunmadı. Ancak edindiğim izlenim şu ki Göztepe için de umut dolu, kulübün düştüğü gibi kalkacağına inancı tam. Rasmus Ankersen ile devam eden süreç, Türkiye’de ilk kez yabancı sermayenin bir futbol kulübüne yatırım yapacak oluşu, Göztepe’nin emin ellerde olduğu düşüncesini güçlendiriyor.

***

İzmir’in TFF’deki ‘yokluğunun’ sona ermesinde İZVAK’ın altını da kalın bir çizgiyle çizmek gerek elbette. 2015 yılında Ali Erten ve Mehmet Sepil’in karşılıklı jestleriyle Göztepe ve Karşıyaka arasında başlayan, İzmir’in tüm renklerinin katılımıyla büyüyen dostluk iklimi, artık sadece İzmir’den değil, Türkiye’nin her yerinden saygı ve takdirle izleniyor.

Yazının Devamını Oku