Tüketici bilinçli değilse moda dünyası ne yapsın?

Global iklim krizinin ne duruma geldiğini bu yaz hissetmeye başladık.

Haberin Devamı

Daha mevsimin başında bilim insanları bu yazın “bugüne kadarki yazların en sıcağı ama gelecek yazların en soğuğu” olacağını söylediler.

Ve nasıl bir yaz geçirdiğimiz ortada... Geçen gün Florida’da okyanus sıcaklığı 38 dereceyi buldu.

Bilim insanları en fazla 28 derece sıcaklıkta yaşayabilen mercanları kurtarabilmek için olabildiğince çok mercanı okyanustan çıkarıp koruma altına aldı. Ama tabii ki yeterli olmadı.

6 Temmuz, küresel ortalama sıcaklığın 17.23 dereceye ulaşmasıyla insanlık tarihinin en sıcak günü olarak tarihe geçti.

Dün İstanbul’da barajların doluluk oranı yüzde 35.36’ydı.

Küresel iklim krizi çok ciddi oranda hayatımızı etkilemeye başladı ve bu daha sadece ön gösterim.

Kuraklık kapıda. Ekonomik kriz ise daha da vahim durumda.

Leonardo DiCaprio’nun “Don’t Look Up” filmini anlamadıkları için beğenmeyenlere ve hiç izlemeyenlere tam da şu günlerde yeniden izlemelerini tavsiye ediyorum.

Haberin Devamı

Çünkü artık yukarıya bakma ve ona göre hareket etme günleri çoktan kapımıza dayandı.

Hepimize çok iş düşüyor

Küresel iklim krizinin en büyük sebeplerinden birisinin hayvancılık olduğunu biliyoruz. Sonraki en büyük pay ise tekstil sektörüne ait.

Her ne kadar sektör yeni yaptırımlarla değişime gidiyor olsa da bunların hiçbiri krizin gidişatını eksi yöne çevirebilecek nitelikte değil.

Hızlı moda en büyük sorunların başında geliyor. Sizleri bilemiyorum ama ben sürekli tüketim halinde olan insanları hayretler içinde izliyorum. Tüketici bilinçli olup tepkisini koymadığı sürece tekstil dünyasından reformlar beklemek haksızlık olur.

Sürdürülebilirlik diyoruz ama detaylı incelediğimizde o alanda da çok ciddi sorunlar var. Kolektif bilinçle hareket etmediğimiz sürece bireysel çaba hiçbir işe yaramıyor maalesef.

Sezon değişiyor. Yakında kış sezonu alışverişleri başlayacak.

Şimdi size sorum şu:

Bu yaz başında aldığınız kıyafetlerin kaçta kaçını giydiniz? Kaçını alıp “Daha sonra giyerim” dediniz ve unuttunuz? Bunlara gerçekten ihtiyacınız var mıydı?

“Bu sezonun trendleri ne” diye alışverişe çıkmadan önce, “Benim yeni bir şeyler almaya gerçekten ihtiyacım var mı” diye düşünmenizi tavsiye ediyorum.

Haberin Devamı

Unutmayın her gün farklı şeyler giymek artık son derece demode. Stil sahibi olabilmek, aynı parçayı farklı kombinlerle yeniden beğenilir hale getirebilmekte saklı.

Biraz da kafaları Instagram’dan ve bitmek tükenmek bilmeyen tüketim dünyasının yeni karakterleri olan influencer dünyasından çıkarıp, dışımızı değil içimizi geliştirme zamanı.

Bu dünyanın içinde yer alan bir karakter olarak bunları dile getiriyorsam, bilin ki çalan tehlike çanlarını duyurma vakti çoktan geldi.

Artık bilinçlenme ve uyuyanları uyandırma vakti.

Bunun için hepimize çok iş düşüyor.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları