GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

.

Haberin Devamı

TARLABAŞI'NIN MUHTEŞEM ÇOCUKLARI

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR
Fotoğraflar: Levent KULU

Hayatın bana verdiği bir görev daha var artık. Sormak, dinlemek, yine ve yeniden "öğrenmek". Birazdan Tarlabaşı Toplum Merkezi’ndeki çocuklarla buluşacağım. Burası o meşhur İstiklal Caddesi’nin iki cadde kadar “arkası”. Merkeze geldiğimde 10 yıldır Tarlabaşı Toplum
Merkezi’nde çalışan, çocukların Ceren ablası karşılıyor beni. “Şimdi çocuklar gelmeye başlar, okuldan yeni çıktılar” diyor.
Duvarlarda çocukların yaptığı, bana fazlasıyla tanıdık aktiviteler, çizimler var. Rengarenk...
Az sonra kapı açılıyor. Kırmızı saçlı 7 yaşındaki Sultan geliyor nefes nefese. “Geldi mi Gülben Ergen geldi mi?” diyor. “Geldim, bak buradayım” diyorum. “Sen Gülben Ergen misin? Aaa, Gülben abla” diyor. Okuldan çıkan çocukların hepsi yanıma doluşuyor ve birlikte sokağa çıkıyoruz. Biber gazı kokusunun sindiği yaşadıkları o sokaklarda yürümeye başlıyoruz. Yaşları 5 ile 18 arasında değişen 15 çocukla yaptık bu röportajı. Onlar aynı masalı okuyup farklı hayaller kuran çocuklar: Tarlabaşı’nın muhteşem çocukları… Sorduğum sorulara öyle cevaplar veriyorlar ki bazen şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyorum.
Onları bir daha ziyarete geleceğimi söyleyerek çıkıyorum merkezden. Tam merdivenden inerken arkamdan bir çocuk sesleniyor:  “Gülben abla çocuklarına selam söyle”.

Haberin Devamı

Haberin Devamı


SULTAN...


TARLABAŞI ÇOCUĞU
FELSEFEDEN ANLAR

* Burada ağırlıklı olarak hangi aktivitelere katılıyorsunuz?
Nergis: Sanat, felsefe, tiyatro, söz küçüğün ve benzeri şeyler. Ama en çok söz küçüğün ve felsefe.
Sultan: Ritim, tiyatro ve felsefe.

* Felsefe ilgini çekiyor mu?
Sultan: Çok seviyorum. Bize sorular soruyorlardı biz de o sorular üzerine sohbetler ediyorduk.

* Neler yapıyorsunuz mesela söz küçüğün atölyesinde?
Nergis: Çocuk hakları ile ilgili yazılar yazıyoruz. Sonra yazılarımız üzerine konuşuyoruz. Hatta bir gazete bile çıkarıyoruz.

* Harika... Yani sizin bir gazeteniz mi var?
Elif: Tarlabaşı Çocuk Gazetesi adında üç ayda bir çıkan bir gazetemiz var. Burada istediğimiz her şeyi haber yapabiliyoruz. Çocuk haklarından mahallemizdeki kirliliğe kadar. Her şeyi biz yazıyoruz.

Haberin Devamı

* Ne kadar önemli değil mi çocuk hakları... Sizce bir çocuğun en önemli hakkı ne olmalı?
Nergis: Bana kalırsa yaşama hakkı.
Elif: Bence eğitim ve eğlenme hakkı. Ben bu konuda şanslıyım çünkü ailem beni destekliyor. Maddi sıkıntımız var ama annem hayatımın onlarınki gibi olmamasını istiyor. Annem hiç okula gitmemiş, babam sadece ilkokul 5’e kadar okumuş.

 

NERGİS...

ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK OLSA NEREYE DOKUNDURURSUN

* Elinizde bir sihirli değnek olsaydı çocuklar için ne yapmak isterdiniz?
Nergis:
Yaşama hakkı olmayanlara yaşama hakkı, sağlıksız olanlara sağlık ve eğitimsiz olanlara da eğitim verirdim.
Kadir: Mahallemizdeki çöplerin toplanmasını, kaydırağımızın, salıncağımızın olacağı bir oyun parkımızın olmasını isterdim.
Nergis: Bazı çocukların ailesi okumalarına ve bir yerlere gitmelerine izin vermiyor. Ben o arkadaşlarıma da yardım etmek isterdim.

Haberin Devamı

* Böyle arkadaşların var mı? Onlarla dertleşiyor musun?
Nergis: Var. Bazen dertleşiyoruz. Arkadaşım okula gitmek istediğini söyleyince ailesi evde ona kızıyorlarmış.

* Başarı sizin için ne demek?
Nazlı: Başarı benim için zirve demek. Yücelmek gibi.
Reşit: Bence başarı mutluluktur. Ben takdir aldığımda mutlu olurum.
Kadir: Bence eğitimin kapısını açmak demek.
Reşit: Gülben abla bir şey söyleyeceğim. Şimdi hatırladım ben takdir değil teşekkür almıştım.

 

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

KADİR

POLİS, ZİLAN MODELİST OLMAK İSTİYOR


* İleride hangi meslekleri seçmek istiyorsunuz?
Kadir: Okuyup polis olmak ve kavgaları bitirmek istiyorum.
Zilan: Ben modelist olmak istiyorum. Farklı kumaşlardan ilginç elbiseler yapmak istiyorum. Burada kağıt katlama atölyemiz vardı. Orada çok güzel şeyler yaptık. Bunu ilk anneme sormuştum modelist ya da modacı olabilir miyim diye. Annem dedi ki kendine güvenirsen olabilirsin. Anneme peki başka bir ülkede yaşayabilir miyim dedim. O da dedi ki kendine iyi bakarsan bir şey olmaz gidebilirsin.
Elif: Ben çocuk doktoru olmak istiyorum.
Aynur: Ben Türkçe öğretmeni olacağım.

 

Haberin Devamı

ELİF...

BANA UMUT NEDİR TARİF EDEBİLİR MİSİN

 
* Umut sizin ne demek?

Zilan: Dilek gibi bir şey. Mesela annemin iyileşmesini diliyorum her akşam. Annemin hastalığının birden yok olmasını diliyorum. Bir de bence umut ipe benziyor. İnsanlar dileğine iyice yaklaşınca o ipi çekebilirdi.
Kadir: Toplum merkezimizin iyileşmesi, bütün annelerin acılarının dinmesi demek. Mesela Zilan’ın annesinin iyileşmesi gibi.
Reşit:Umut bence kalbe benzeyen bir şey.
Nazlı: Sandığa benzerdi. İçinden birçok şey çıkabilirdi.

 

REŞİT...

NEDEN ERKEKLERE HİÇ TOZ KONDURMUYORSUN

 

* Bu toplum merkezi sizin daha iyi arkadaş olmanızı sağlıyor, değil mi? Hepinizin bir arada olup birbirinize destek olması çok güzel.
Zilan: Evet ama bir şey söylemek istiyorum. Erkekler bazen duygularını belli etmiyor.
* Sana katılıyorum. Niye böyle bu erkekler?
Reşit: Erkeklere laf atmayınız lütfen.
* Atıyorum Reşit Bey… Duygularımızı açık açık söylemek güzel bir şey değil mi?
Evet bazen söylüyoruz biz de.

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR


ELİF...

MAHALLEDEKİ SURİYELİ ÇOCUKLARLA ARANIZ NASIL

* Suriyeli yaşıtlar taşınmış mahallenize. Yakın mısınız onlarla?
Elif: Bizim okulda Suriyeli arkadaşlarımız var. Bizimle çok yakınlar. İlk başta onlar Türkçe bilmediği için biraz zor anlaşıyorduk ama sonradan birbirimize alıştık. Başka ülkeden de olsalardı biz yine arkadaş olurduk. Nereli oldukları bizim için fark etmez.
* Diyelim ki okuldan bir sınıf arkadaşın var ve buraya gelmeyi çok istiyor. Ama buraya gelecek cesareti yok. Ona neler söylerdin?
Nergis: Burada çok güzel şeyler yaptığımızı ve çok eğlendiğimizi söylerdim.

 

ZİLAN...

NEDEN BAŞKA BİR ÜLKEYE GİTMEK İSTİYORSUN

* Neden başka bir ülkeye gitmek istiyorsun?
Zilan: Burada ailemin yanında olmayı da isterim ama oraya gitmem için bir fırsatım olursa iyi olur diye düşündüm. Annemin bir hastalığı var. Başında beyin tümörü var ve alınamaz yerde. Annemin tedavisi başka bir ülkede yapılabiliyormuş. İsveç’te. Küçük kardeşim olduğu için annem tedavi olamadı.

 GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

BİZDEN DE ARDA TURAN ÇIKAR BELKİ

* Arda Turan Bayrampaşa’dan çıktı… Tarlabaşı’ndan da ünlü bir futbolcu çıkar mı sence?
Reşit: Valla burası Tarlabaşı. Buradan da çıkabilir. Biz büyüyünce belki ondan daha başarılı oluruz. Kim bilir…
Kadir: Arda Turan çok iyi. Bizim mahalleye gelirse onunla maç yaparız.

 


REŞİT...

EN BÜYÜK SORUNUNUZ NE


* Sizce ülkemizin en büyük sorunları neler?
Reşit: Çöpler. Mahallemizdeki çöpler büyük bir sorun.
Mesela keşke bizim mahallemiz de Kasımpaşa gibi tertemiz ve sakin olsa. Bir de çöplerimizi toplasalar Gülben abla.
Zilan: Herkes barış istiyor ama kimse bunu uygulamıyor. Bence en büyük sorun bu.
Nazlı: Bence de barış.

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

OKUMA YAZMA BİLMEYEN ANNELER: AMELİYATA GİRERKEN NEYİ İMZALADIĞIMIZI BİLE BİLMİYORDUK


* Okuma-yazma öğrenmek için buraya gelmen çok önemli. Biraz kendini anlatır mısın?
İsmim Kumru. 32 yaşındayım. Üç çocuğum var. Okuma yazmam yoktu. İki aydır yengemle birlikte gelmeye başladık. Çocuklarımız da buraya geliyor. Onlardan öğrendik burada okuma-yazma öğretildiğini ve gelelim dedik.
* Okuma-yazma öğrenmek nasıl bir duygu? Bu zamana kadar okuma-yazma bilmediğin için bir şeyleri kaybettiğini düşünüyor musun?
Çok güzel bir duygu. Anlatırken ağlamak istiyorum. Ben ameliyat oldum. Eşim de bir sefer ameliyat oldu. Bize ameliyata girmeden bir kağıt verdiler. Okudum, kabul ediyorum yazın dediler. Ne ben yazabildim ne de eşim. Neyi imzaladığımızı bile bilmiyorduk. Gerçekten çok zordu. Şimdi en azından yavaş yavaş iyi-kötü okuyabiliyoruz. Eskisine göre kendimizi daha mutlu hissediyoruz.
* Okuma-yazma bilmeden önce ne gibi zorluklarla karşılaşıyordun?
Ne bir otobüse binebiliyorduk ne de başka bir şeye. Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Birine sormamız gerekliydi. Adam doğru mu söylüyor bizi kandırıyor mu bilmiyorduk. Bir de insanlardan azar işitiyorduk. Bir şey soruyorsun “Senin okuman yazman yok mu?” diyorlardı. Yok dersek başka bir problem çıkıyordu. 32 senem bu yüzden çok zor geçti.
* Öğretmenleriniz nasıl?
Öğretmenlerimiz çok güzel anlatıyor. Hepsinden Allah razı olsun. Bize bir şey anlatabilmek için çok uğraşıyorlar. Bazılarımız gelemiyoruz mesela telefon açıyorlar getirtmeye çalışıyorlar.
* Çocukken okuma-yazma öğrenmiş olsaydın eğer ne iş yapmak isterdin?
Doktor olmak isterdim.

 

ÇÖPLÜKTE AÇAN GÜNEŞİN ÇOCUKLARI

 

* Senin yaşın biraz daha büyük sanırım. Sen neler yapıyorsun burada?
Hasan: Ben üniversite birinci sınıf öğrencisiyim. Buraya gönüllü olarak çalışmaya geliyorum. Yıllarca buraya eğitim geldim. Şimdi buradaki çocuklar öğrencilerim oldu.
* Sence çocuklar buraya gelmek için neden bu kadar istekli?
Çocuklar buraya gelip yaşam haklarını savunmak istiyorlar. Onun için çalışmalar yapıyorlar, eğitiliyorlar. Burası onlar için çok faydalı bir yer. Bence o yüzden burayı çok seviyorlar.
* Burada aldığın eğitimlerin hayatında en çok ne faydasını gördün?
Hasan: Ben buranın o kadar çok faydasını gördüm ki. 2006’da müzik ekibine katılarak gelmeye başladım. Orada çok iyi arkadaşlar edindim. Nota eğitimden grup çalışmalarına kadar çok şey öğrendim. 2010 yılında konser verdik ve başbakanımız gelmişti. Çok güzel tecrübelerim oldu. Şimdi çocuklara da bunu aşılamaya çalışıyoruz. Buradaki çocukları çevredeki kötülüklerden korumak için buraya çekiyoruz. Hayırlı bir insan olmaları için elimizden geleni yapıyoruz.


GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR
Bizim gazetemiz var Gülben abla, fikirlerimizi yazdığımız, araştırmalar yaptığımız.

 

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

MAHALLE BASKISI YÜZÜNDEN VOLEYBOLU BIRAKAN ZUHAL ANLATIYOR

* Şu anda herhangi bir olay yüzünden haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz?
Zehra: Bence haksızlık kendi evimizden başlıyor. Akşam dışarı çıkmak istesen ailen izin vermiyor. Mahalledeki erkekler sabaha kadar dışarıda kalabilir ama bir kız bunu yapamaz. Ona gelince yapma-etme diyorlar. Okulda da mesela diyelim ki yakın erkek arkadaşlarımız var. Hemen bir arada görünce nasıl samimi olursunuz diyorlar. Bu sefer çekinmek zorunda kalıyorsun.
Zuhal: Sokağa çıktığımızda diyelim elimize top aldık, sen erkek misin topla ne işin var git annene yardım et diyorlar. Benim annem normalde beni kısıtlamaz ama çevreden o kadar çok söz geldi ki artık annemin de tutumu değişmeye başladı. Sokakta Zehra ile file kuruyoruz, voleybol oynuyoruz. Bana çok tepki gösterdiler. Artık oynayamıyorum. Komşular görmüş senin kızın niye burada oynuyor demişler. Annem aslında kızmazdı ama mahalle baskısı yüzünden oldu.

 

YARDIM EDEN AZALINCA 5 KATLI BİNADAN TEK BİR DAİREYE GEÇTİK

 

* Tarlabaşı Toplum Merkezi için bir isteğiniz var mı?
Kadir: Biz eskiden 5 katlı bir binadaydık. Her katta ayrı sınıflarımız vardı. Şimdi buraya taşındık. Burası bize yetmiyor. Gelmek isteyen çok arkadaşlarımız ama yer olmadığı için gelemiyorlar.
Zilan: Burası bize yetmiyor ama buraya mecburuz.  Eskiden kardeşlerimiz de geliyordu. Oyun ve aktivite odalarımız çok daha fazlaydı. Bize yardım edenler azalmış. O beş katlı binayı şimdi başka yere verdiler. Küçük de olsa güzel ama ne güzeldi o zaman.
Zuhal: Ben kitap okumayı hiç sevmezdim. Buraya geldikten sonra Ceren abla sayesinde yazılar yazmaya ve kitap okumayı sevmeye başladım. Kendimi daha iyi ve daha özgür ifade edebildiğimi düşünüyorum. Artık biri bana sus dediği zaman susmak zorunda değilim. O yüzden buranın olması çok önemli. Merkez bize yetmiyor. Daha büyük bir bina istiyoruz.

 


KIZ - ERKEK BİR ARAYA GELİNCE NOTLAR DÜŞÜYOR MU YÜKSELİYOR MU


* Buraya başladıktan sonra okul notlarınızda yükselme oldu mu?
Seyithan: Benim notlarım çok yükseldi.
Esma: Sosyallik bence çok etkili oluyor. Benim daha zayıf olan derslerim çok daha iyi oldu.

 

GÜLBEN ABLA SÖYLE ONLARA VOLEYBOLUMA KARIŞMASINLAR

TARLABAŞI'NDA HAYAT

SURİYELİ KOMŞU NE TÜRKÇE BİLİYOR NE DE KÜRTÇE

 

* Tarlabaşı’nda yaşamak nasıl bir duygu?
Çevre çok iyi değil. Bir yere rahat gidip gelemiyorsun. O yüzden çok iyi diyemem.
* Sokaklarda yürürken komşularınızla selamlaştık. Herkes inanılmaz sıcaktı… Suriyeliler de vardı içlerinde.
Komşularımız çok iyidir. Ama çevre işte o kadar iyi değil. Başka semtlere gidiyorsun sokaklar tertemiz, kavgalar çıkmıyor. Burası maalesef öyle değil. Suriyeli komşularımız var ama hiçbir şey anlayamıyoruz onlardan. Ne Türkçe biliyorlar ne Kürtçe.
* Ben çocukken annem tabağa kısır koyar beni komşuya yollardı. Bende acaba komşumuz bize börek yollayacak mı diye beklerdim. Sizde de var mı böyle şeyler?
Var tabi. Biz de öyle yapıyoruz. Onlarla konuşmaya çalışıyoruz.

 

TARLABAŞI TOPLUM MERKEZİ HER AY ORTALAMA 120 ÇOCUK


* Her ay ortalama 120 çocuk katılıyor
* Şu anda 40 yetişkin okuma-yazma öğreniyor
* 33 genç atölye çalışmalarına katılıyor
* 2006 yılından itibaren 1300’ün üzerinde dezavantajlı çocuk, genç ve kadına sosyal, psikolojik ve eğitsel destek ve danışmanlık sağlandı
* Son 10 yılda yüzlerce yetişkin okuma-yazma öğrendi
* Hali hazırda okul öncesi eğitimi için 100 çocuk sırada bekliyor (Şartların elverişsiz olması nedeniyle şu anda okul öncesi eğitimi verilemiyor)
www.tarlabasi.org adresinden ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz...

 

Tarlabaşı Toplum Merkezi, yaşasın, ayakta kalsın, nefes alsın...
Haydi Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne destek olmaya...

 

Yazarın Tüm Yazıları