Tüpbebek istismar mı ediliyor

Kelebek yazarı Orkun Ün hafta sonu tüpbebek tedavisi ile 48 yaşında hamile kalan ve yakın zamanda ikiz bebeklerini kucağına alacak olan oyuncu Seray Sever ile harika bir röportaj yaptı. Sever o röportajda geç annelik ve tüpbebek yapmanın zorlukları üzerine konuştu ve “Bir ev parası harcadım bu süreçte. Bu işin tüccarı, dolandırıcıları var” diyerek uyardı. Bunun üzerine alanında duayen hocaları aradım. ‘Tüpbebek’ sektörünün istismara en açık alanlardan biri haline geldiğini doğruluyorlar ve her iki hoca da bir şey daha söylüyor: “45 sonrası tüpbebek sahibi olmak imkânsızdır.”

Haberin Devamı

GEREKSİZ TETKİK UYGULUYORLAR

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüpbebek uzmanı, Prof. Dr. İsmail Çepni, tüpbebek sahibi olmak isteyenlere önemli tavsiyeler vererek başlıyor: “Öncelikle durumunuz ile ilgili doğru bilgi sahibi olun, sorununuz ne? Öğrenin, donanımlı olun. Sonra da gideceğiniz yeri ve hekimi çok iyi araştırın.” Prof. Dr. Çepni bekleyerek gebe kalması olasılığı yüksek bir hastaya tüpbebek ya da gerek olmadığı halde bolca tetkik önerildiğini belirterek, “Gerekmeyen çifte, ‘Gelin yumurtalarınızı genetik olarak tarayalım’ ya da yumurtalık kapasitesinin artmasına etkisi bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış ‘PRP yapalım’ diyorlar ki hastaya maliyetleri hayli yüksek yöntemler bunlar. Hatta ameliyata gerek olmayan hastaya ameliyat yapılıp komplikasyonlara yol açılabiliyor” diyor.

Haberin Devamı

Tüpbebek istismar mı ediliyor

ÇÖPE PARA ATMAKTIR

PROF. Dr. Çepni de aynı görüşte: “44’ünden sonra tüpbebek tedavisine kalkışmak çöpe para atmaktır. Oluşan yumurtaların neredeyse hepsi genetik sorunlu olabilir. Dolayısıyla 45 ve daha ileri yaşlardaki gebeliklerin altından donör hikâyesi çıkabilir. İnfertilite ve tüpbebek tetkik ve tedavisi o çifte uygun olmalıdır. Ne eksik ne fazla.”

‘BİR UMUT’ DEYİP YILANA SARILIYORLAR

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, oyuncu Seray Sever’in haklı bir noktaya dikkat çektiğini belirterek, “Bu iş sektör haline geldi ve dahası suiistimale çok açık. İnsanlar ne duysa inanıyor, umut etmek istiyorlar çünkü” diyor ve şöyle devam ediyor: “Tüpbebek, gebelik şansı en yüksek tedavi yöntemi ama garantisi yok. Dolayısıyla da gebe kalamayan hastalar, ‘Bir umut’ deyip deyim yerindeyse ‘yılana sarılıyorlar’.

KANITLANMAMIŞ TEDAVİLER

“Bazı merkezler etkinliği kanıtlanmamış birtakım tedavi metotlarını sanki ‘mucize’ gibi önermekte ve ‘Farklı bir şey yapıyoruz’ adı altında pazarlamakta. Bu klinikler sosyal medya ve reklamlara servet harcıyor. Uyguladıkları yöntem ile 100 kişiden iki kişi gebe kaldı diyelim, o 2 kişiyi reklam malzemesi ediyorlar. Ya diğer 98 kişi? Yumurta sayısı az olan bir hastam var, ‘PRP’ önermişler. Yaptıkları her iğne dünya para. Sonra ‘Genetik test’ diyorlar. En sonunda da ‘Hepsini yaptık ama embriyo bulamadık’ diyorlar. Bu arada maliyet de binleri buluyor. Tavsiyem; tedaviye başlamadan önce bilgi sahibi olsunlar, her duyduklarına inanmasınlar. O merkezlere giden insanlarla birebir görüşsünler.”

Haberin Devamı

45 YAŞTAN SONRA ŞANS SIFIR

“NORMAL beslenen birinin ek hiçbir takviyeye ihtiyacı yoktur ki o takviye gıdaların içeriği belli değil, normal ilaçların da 10 katı pahalı. ‘Kanıtlanmış’ hiçbir yararı yok. Bir şey bilip söylemiyorum ama Seray Hanım da tahminimce, donasyon yöntemi-başka yumurta ile gebe kaldı çünkü 48 yaşında bir kadının tedavi ile gebe kalma şansı sıfır. O yaşta doğal gebelik olabilir ama tedavi ile olmaz. Pek çok merkez 45 sonrası hasta kabul etmiyor. Çünkü gereksiz umut ve masraf.”

HERKESİN GENETİĞİ FARKLIDIR

Seray Sever, röportajında 8 kez tüpbebek denediklerini ama olmadığını, sonrasında ise Dr. Mustafa Yaşar’a başvurduğunu söyledi. Ben de Dr. Mustafa Yaşar’ı aradım: “Herkesin genetiği farklıdır. Tıp kişiye özgüdür. Biz sonuç ile değil o sonuca neden olan sebepler ile ilgileniyor ve bütünsel bir yaklaşım ile o sebepleri yok etmeye çalışıyoruz. Yani yumurta rezervi artsın diye ekstra vermek yerine yumurta oluşumunu engelleyen sebepleri tedavi ediyoruz. RTM adı verdiğimiz, bize özgü bir yöntem bu. ‘Biz yaptık, oldu’ demiyorum ama olabiliyor. Başarı sağladığımız başka hastalar da var.”

Yazarın Tüm Yazıları