Böyle kir-acı düşman başına!
Okurumuz Hikmet Uçar’ın bir ev sahibi olarak başına gelenler tam da, “Böyle kiracı düşman başına!” dedirten cinsten.
Eşyalı tuttuğu evin kirasını ödemeyen...
Ev sahibinin telefonunu engelleyen...
Evde uyuşturucu kullanan...
Ve altı ayın sonunda evdeki tüm eşyaları kullanılmaz hale getirip, ev sahibine ait buzdolabı ve çamaşır makinesini de aldıktan sonra anahtarı posta kutusuna bırakan...
Geride ise ev sahibine kalan:
“Kir-acı.”
*
Buraya kadarı fragmandı.
Kiracının hem yazdığı, hem yönettiği hem de oynağı filmi sadece eli kolu bağlı şekilde izlemek durumunda kalan okurumuz Hikmet Uçar, başından geçenleri -özetiyle- şöyle aktarıyor:
TELEFONUM ENGELLENDİ
“Anne ve babamızın vefatı sonrası boş kalan Keçiören’in Kalaba Mahallesi’ndeki daireyi tüm eşyalarıyla birlikte geçen yıl kasım ayında kontrat da yaparak 3 bin TL’den kiraya verdik. Henüz ikinci ayda kirayı alamadık. Kiracının, “Ha yatırıyorum, ha yatıracağım” vaatleriyle geçen sürenin sonunda, yani üçüncü aydan itibaren önce telefonum engellendi. Bu defa eve giderek yüz yüze görüşmek istediğim kiracının, ‘Bir daha kapıma gelirseniz polise gidip şikâyetçi olacağım’ çıkışı ve tehditleriyle karşılaştım.
ANAHTARI BIRAKIP KAÇTI
Bu defa kiracının evi tahliye etmesi için yapılması gerekenleri araştırmaya başladım. İki yılı bulan uzun ve zor bir dönemin beni beklediğini gördüm. Bunlar yaşanırken, binadaki komşulardan da kiracımla ilgili çok sayıda şikâyet aldım. Ve altı ayın sonunda dairenin anahtarını posta kutusuna bırakarak bir gece yarısı evi terk etti. Geriye ise ödenmemiş kira bedelleri, kullanılamaz hale gelen eşyalar, neredeyse tüm odalarında uyuşturucu kullanılmış çöp ev kaldı. Maddi ve manevi zararımız çok. Her zaman ev sahipleri haksız gibi bir algı var. Belki iyi niyet kapısını açık tuttuk ama hırsızın hiç mi suçu yok?”
BU GİDİŞLE ULUS TARİH YERİNE ÇÖP KOKACAK
Burası Ulus...
Okurumuz E.D., “Ankara’nın kalbinde, tarihi ulus bölgesinde maalesef adım başı çöp manzaralarıyla karşılaşıyorum. Șehit Teğmen Kalmaz Posta Caddesi de Sanayi Caddesi de çöple dolu! Ulus için daha hassas olunması, bu bölgede çöplerin konulacağı yerler ve toplanacağı saatlerin itinayla belirlenmesi gerekmez mi? Yoksa bu gidişle Ulus, tarih yerine çöp kokacak” diyor.
KÂĞIT TOPLAYICILARI ÇÖPLERİ DIŞARI ÇIKARIYOR
Okurumuz Levent Çelik, “Etimesgut’taki birçok çöp konteynerinde, kâğıt toplayıcıları çöpleri dışarı çıkarıyor. Havalar da ısındığı için hem kötü koku oluşuyor hem de sinekler cirit atıyor. Öncelikle çöp konteynerleri ilaçlanmalı, sonra da bu duruma bir çözüm aranmalı” diyor.
HAFTANIN FOTOĞRAFI
İKİ SANDALYE ATALIM OTOBÜS BEKLEYELİM
Bu fotoğraf, Etimesgut’un Şeker Mahallesi’ndeki 53003 numaralı otobüs durağında çekilmiş.
Kentteki birçok durakta olduğu gibi bu durakta da oturak yok.
“Türk işi” çözüm/çare arayan vatandaşlar ise “İki sandalye atalım, otobüsü öyle bekleyelim” demişler.
EGO Genel Müdürlüğü ne düşünür bilmem, ama vatandaş daha hızlı çözüm üretiyor.
SİNAN ŞAMİL SAM SOKAĞI’NIN TABELASI YENİLENSİN
Sincan’ın Gökçek Mahallesi’nde, “Boğazın Boğası” lakaplı efsane boksör Sinan Şamil Sam’dan adını alan bir sokak var. Okurumuz M.Y., sokak tabelasının çok eskidiğini belirterek, “Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), eski tabelanın yerine yeni kırmızı tabela takmalı. Ayrıca Sinan Şamil Sam’ın yaşadığı bu sokak tabelasında, efsane boksörün hayatını anlatan bir bilgilendirme de olmalı” diyor.
GÖRME ENGELLİYE BÜYÜK TEHLİKE
Okurumuz Dursun Türker, Çankaya’nın Maltepe Mahallesi Necatibey Caddesi’nde karşılaştığı bu manzara için, “Kaldırımda yapılan çalışma, görme engellilerin kullandıkları sarı iz yollara da zarar vermiş” diyor.
