Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Bugün seçim var

Gürültülü patırtılı, şamatalı hatta zaman zaman da gergin ve gerilimli olan seçim dönemlerinin Avrupa ülkelerinde oldukça sakin, gündelik hayatı değiştirmeyecek ölçüde belli belirsiz geçmesi, ekonomilerinin ve piyasalarının etkilenmemesini hep gıpta ile seyrettim.

Haberin Devamı

Bugün seçim var
Hayırlısıyla, sağlıkla, sıhhatle sandık başına gidip vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz.
Akşam saatlerinde de sandıkların açılmasını gözleyip, sonuçları tartıp milletvekili seçilen dostlarımızı tebrik edeceğiz, partileri kutlayacağız. Cumhurbaşkanına da hayırlı olsun diyeceğiz.

BEKLEYECEĞİZ

Seçmen olarak beş yılda bir gün güçlü oluyoruz.
Bu gücü de sandığa gidip milletvekillerine devrediyoruz. Haliyle, onlar güçlü, itibarlı ve dokunulmaz oluyorlar. Bizler de gücünü devrederek zayıflayarak gündelik yaşama dönüp, geçim derdine düşüyoruz...
Sade vatandaş için seçimlerin özeti bu kadar olur!

Esas eğlenceli taraf, seçimin ardından, yarın başlayacak...
Kazananların emekliye, esnafa, işçiye, memura, köylüye, çiftçiye, sanayiciye, üreticiye, ihracatçıya, turizmciye, ev hanımları, gençler, öğrenciler, engelliler, sporcular, evlenecekler, iş kuracaklar ve işyeri açacaklara, ev ve araba alacaklara, hatta para yatırıp otomobil, pasaport ve vize kolaylığı, çarşıda, pazarda, markette, manavda ucuzluk bekleyenlere, sendikalara verdikleri sözleri yerine getirmelerini bekleyeceğiz.
 *
Sadece ülkemizde değil, dünyanın her yanında sandığa gidip, gücünü, enerjisini ve kuvvetini milletvekillerine, partilere, liderlere, başkanlara ve cumhurbaşkanına devreden seçmenlerin tek beklentisi daha huzurlu, mutlu, refah, karnı tok ve başı dik, geleceğinden emin bir şekilde, özgürlük içerisinde yaşamaktır.
 2023 yılı cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri milletimize ve devletimize esenlik getirsin diyerek seçim yasaklarına girmeden mevzuyu noktalayalım.
 
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAFTASI

Haberin Devamı

Bugün seçim var
İŞ kazası; meslek hastalığı, yangın, patlama, düşme, çökme, yaralanma, sakatlanma, zehirlenme, ölüm, tahliye, güvenlik, sağlık, eğitim, işçi, işveren, hükümet, emek, sendika, alın teri, ücret, sosyal haklar, dayanışma, ergonomi, fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal tehlike ve riskler, ölçümler, analizler, izlemler, gözetimler, kurullar, raporlar, kayıtlar, az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli işler, nace kodları, iş göremezlik, düzenleyici ve önleyici faaliyetler, iş başı ve periyodik muayeneler, sağlık taramaları, işyeri konforu, kimyasallar, malzeme bilgi formu, çevre, işçinin ve iş ortamının sağlıklı ve güvenli hale getirilmesi, çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi, kazaların önlenmesi, vs gibi daha onlarca, yüzlerce, binlerce konu İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında yer alıyor.

Basite alınacak, görmezden gelinecek işler değil bunlar...
İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bu konularla ilgili kafa patlatıyorlar.

Firmaların en çok zorlandıkları alan İSG oluyor. Patron ve yöneticilerin tüm çalışanlarla birlikte İSG Kültürü oluşturmaları çok kolay olmuyor.
Özen, dikkat ve süreklilik isteyen bir yaklaşım gerekiyor.
Ancak çalışanların, işletmelerin ve ülkemizin daha iyi seviyelere ulaşması, günün sonunda zararların ziyanların azaltılması, verimliliğin geliştirilmesi ve güvenli iş alanlarının oluşturulması için sadece kültür ve sistem değil, yasaların, yasa koyucuların, denetleyicilerin de çabaları gerekiyor.

Haberin Devamı

KAZALAR VE TÜRKİYE

İş kazaları, trafik kazaları, ev kazaları, sportif kazalar, abuk sabuk kazalar ve görünmez kazalar olarak adlandırılan, çeşit çeşit olaylarla her yıl 15-20 bin insanımızı kaybediyoruz.
Yaralanmaları ve engelli hale gelmeleri de unutmayalım!
*
Trafik kazalarına baktığımızda;
Türkiye’de günde 3 bin 500 trafik kazası oluyor.  
20 kişi ölüyor, 850 kişi de yaralanıyor.
28 Avrupa Birliği ülkesi içerisinde, yıllardır 1’inciyiz...
Bir yılda; 200 bin’e yakın ölümlü ve yaralanmalı, toplamda 1 milyon 300 bin kaza.
7 bin ölüm, 300 bin yaralanma meydana geliyor.

İş kazalarında da 1’inciyiz.
Ölümlü iş kazalarıyla Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sıradaki yerini bırakmıyor.
AB ortalamasının neredeyse 5 kat üzerindeyiz.
 *
Bir yılda; 430 bin civarında iş kazamız olurken, bin 500 – iki bin arasında da emekçimiz yaşamını yitiriyor.
Günde en az 4 işçi ölüyor.
Neresinden bakılırsa bakılsın Türkiye’ye yakışmayan, berbat, kapkara bir tablodur bu...
İşte bu yüzden daha fazla can kaybı, engelli ve meslek hastalığı olmadan, ekonomik zararlar yaşanmadan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini sıkılaştırmalıyız.
*
4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası, bu yıl da oldukça sessiz ve sönük geçti. Dikkat çekici etkinlikler yapılmadı.
Covid-19 pandemisinden önce kongreler, konferanslar, paneller, sergiler, fuarlar ve özellikli etkinliklerle değerlendirilen hafta, gelecekte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve sektör kuruluşları tarafından daha verimli hale getirilmeli, farkındalık yaratılmalı.
 

Haberin Devamı

DE BAKEY’İN ARABASI

MESLEK fıkraları vardır.
Bazen ağdalı olur, anlatımı pekiştirmek, gülmek için de cinsellik katılır.
Ama ben temiz bir fıkra paylaşacağım.
*
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey, arabası bozulunca tamire götürmüş. Usta arabanın kaputunu açıp, De Bakey’e dönerek;
- Size bir şey soracağım, neredeyse ben ve siz benzer işler yapıyoruz. Şimdi özenle kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim. Gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum? demiş.
*
Bunun üzerine De Bakey, tamirciye şöyle seslenmiş;
- Öyle mi?.. Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesenize!
Her sanatın ve her mesleğin ustalarına selam olsun.

Yazarın Tüm Yazıları