Deniz Gürel

2023 adayı Yavaş ya da İmamoğlu olur mu

27 Ekim 2020
31 Mart seçimlerinin üzerinden bir buçuk sene geçmiş olsa da halen etkileri sürüyor.



İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş’ın yerel siyasetten ziyade genel siyasete etki eden figürlere dönüşmesi seçim dönemiyle sınırlı kalmadı.
Her iki ismin de ‘ortak ve ayrı’ taraftarları İmamoğlu ve Yavaş ismini ‘sıcak’ tutuyor. Pek çok seveni bu iki ismi 2023’te Cumhurbaşkanı adayı görmek istiyor.
Anketlerde isimleri geçiyor. Televizyonlarda ve gazetelerdeler. Sosyal medyada paylaşımları ise milyonlara ulaşıyor.
Bir de siyasi rakiplerinin tavırları üzerinden oluşan/oluşturulan mağduriyetlerin arttırdığı popülarite bu iki ismin ‘hedef büyütmesini’ kolaylaştırıyor. Popülarite konusunda ilk zamanlarda önde olan İmamoğlu’nu, Yavaş geride bırakmış durumda. Gelecekte ne olur bilinmez elbette.

Yazının Devamını Oku

Geçmiş alışkanlıklarla dolu 1.5 sene

7 Ekim 2020
Diyalog ve uzlaşı kelimeleri uzun zamandır siyasetle bir arada kullanılır. Gerekliliğini taraflı tarafsız herkes dile getirse de uygulamaya pek geçmez/geçirilemez. Tarafların genelde kendi düşünceleri ve menfaatlerine göre oluşmasını istediği ‘uzlaşı’ ortamı yerini bir anda çatışma alanına bırakır. Hem ulusal hem yerel siyasette yıllardır bunun pek çok örneğini gördük, yaşadık.

Ulusal siyasette kutuplaşma çoğu zaman kazandırsa da yerelde kesin kaybettirir. Bunu yapan kişiden ziyade o şehre kaybettirir.
Kutuplaşmanın kaybettirdiği kentler listesi yapılsa Ankara’yı liste başına koyarım. 20 yılı aşkın süren Büyükşehir-Çankaya-meslek odaları kavgası, bu şehrin yıllarını çaldı.



* * *

31 Mart’ın ardından, “Nasıl bir Ankara olacak?” sorusu merak konusuydu. Mansur Yavaş döneminde Ankara, bir uzlaşı, koordinasyon kenti olacak mıydı?

* * *

Yazının Devamını Oku

Kentin merkezi çöküyor çıkış yolu Saraçoğlu

29 Eylül 2020
Birkaç aylık aranın ardından yeniden merhaba. Pandemi şartlarında en doğru isimlerle görüşmelerimi bu sayfalardan sizlerle paylaşma imkânı bulsam da, uzun yıllardır sürdürdüğüm siyaset ve kentle ilgili yazılarıma yaz döneminde ara vermiştim. Salı ve perşembe günleri haftanın gündemi, siyasetin nabzı ve kentteki gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.

Elbette tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin ve Başkent Ankara’nın da gündemi koronavirüs. Halen mücadele istenilen seviyelerde olmadığı gibi Ankara’daki durumun da can sıkıcılığı devam ediyor. Ankara dışından görüştüğümüz meslektaşlarımız, arkadaşlarımızın ilk cümlesinin, “Aman Ankara çok kötüymüş, dikkat edin” olmasını kentimize yakıştıramıyorum. Cumhuriyet’in Başkenti, ülkemizin kural koyucu şehrinin tedbirlere riayet etmesi, Türkiye’ye örnek olması gerekiyor.

* * *

İstisnasız herkesin iş ve sosyal hayatını derinden etkileyen pandemi sürecinin ne kadar süreceği belirsiz. Tedbirler konusunda istenilen seviyeye gelinememekle birlikte, ‘Hayat devam ediyor’ hissi, hakim duygu olma yolunda ilerliyor. Hayatımızı koronavirüse göre düzenlemeyi de öğreniyoruz.
Değişen alışkanlıklar kent yaşamında da keskin değişimlere sebep oluyor. 40’ın üzerinde alışveriş merkeziyle metrekare açısından Türkiye’de liste başı olan Ankara’da AVM’ler için -eskiye kıyasla- ‘sinek avlıyor’ desek yanlış olmaz. İnsanlar açık alışveriş alanlarını, doğa yürüyüşlerini tercih ediyor. Bu durum inşaata ve AVM’lere yaslanmış Başkent’in ekonomik hayatında koca bir sorun alanına yol açıyor.

* * *



Yazının Devamını Oku

Bu da bizim ekspres rüyamız

12 Mayıs 2020
Koronavirüs döneminde ‘yeni dönem’in ilk günü dündü.

Özellikle alışveriş merkezleri ve kuaförlerin açılacak olması bazı kesimlerce olumlu karşılanırken bazı kesimlerde tedirginlik yarattı.
Bugün Hürriyet Ankara, AVM’lerin de başkenti olan Ankara’yı mercek altına aldı, yoğun bölgeleri görüntüledi. Bazı AVM’lerdeki yoğunluk tedirgin edici, bazıları sakin, bazıları kapılarını açmamıştı.
Bu kararların olumlu-olumsuz etkisini önümüzdeki günlerde göreceğiz ve oluşacak tabloya göre de tedbirler kontrollü bir şekilde esnetilecek. Esnetilen önlemler vaka sayısında artışa neden olursa bu kez yeniden sıkı tedbirler gelecek.

* * *

Koronavirüsü bugünlük bir kenara bırakıp, ‘eski’ gündemlerimizden birine döneceğim. Yıllardır tartışılır, kimine göre beyhude bir çabadır, bana göreyse ilgisiz davranılan bir konudur, ‘Ankara turizmi.’
“Ankara’da turizm mi olur?” sözüne hiç tahammülüm yok. Ankara’da bal gibi turizm olur, oldu da...
Elimizde Beypazarı örneği var, hatta oradaki hikâyeyi başlatan Mansur Yavaş’ın hikâyesi bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kadar uzandı.

Yazının Devamını Oku

4 grup başkanvekili ne diyor? Meclis öncesi son mesajlar

8 Mayıs 2020
Koronavirüs ile mücadelede önümüzdeki hafta tedbirlerin biraz daha gevşetildiği ikinci bir döneme, ‘yeni normal’e geçişe hazırlanıyoruz.

Canlarımızı kaybettik, hastalarımız halen tedavi görüyor...
İyileşenlere seviniyoruz.
Bir yandan hastalıktan korunmaya çalışıyor, bir yandan da eskiye dönmek istiyoruz...
Eskiye -aynı şekilde, aynı şartlarda- dönülemeyeceği, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi bizde de en üst kademede açıklandı.
Bu yüzden tedbiri elden bırakmadan, ‘yeni normal’e geçilmeye çalışılacak.

* * *

Hastalığın Türkiye merkezi İstanbul... Ankara, salgının ilk günlerinden beri Türkiye’nin nüfus açısından ikinci büyük kenti olmasına rağmen iyi bir performans sergiliyor. Başkent’in sağlık altyapısının güçlü olması bunun temel nedeni. Hükümetin tedbirleri, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin çalışmaları, Ankaralının kurallara uymadaki becerisi bugünkü tabloyu karşımıza çıkardı. Öyle bir süreç ki 1 yanlış 100 doğruyu götürebiliyor. Bunun bilincinde olup, aynı kararlılıkla bu süreci atlatmalıyız.

* * *

Yazının Devamını Oku

Başkent’in koronavirüsle mücadeledeki başarısı tesadüf değil

4 Mayıs 2020
Nisan aynının ilk günü, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen’le sohbetimizi bu köşeden aktarmıştım. Aynı zamanda dünyaca saygın tıp fakültelerine de sahip olan üniversitelerin başındaki iki bilim insanının koronavirüsün ülkemizdeki seyriyle ilgili Nisan ayı öngörüleri neredeyse bire bir gerçekleşti. İki önemli isimle bu kez bayram sonrası olarak hedeflenen normalleşmeye geçiş sürecini, koronavirüsle mücadeleyi ve önümüzdeki süreci konuştuk. Koronavirüs salgınıyla mücadelede Ankara’nın kuralları daha dikkatli uyguladığını belirten Prof. Dr. Haluk Özen, “Altyapımız iyi, sağlık çalışanımız iyi, kurallara daha çok uyan bir şehiriz” derken, Prof. Dr. Erkan İbiş de, Başkentlilerin kurallara uyma açısından daha bilinçli olduğunu söyleyerek, “O yüzden Ankara’daki vaka sayısı az” ifadelerini kullandı.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. ERKAN İBİŞ:VİRÜSLE YAŞAMAYA ALIŞACAĞIZ

“Gelinen noktada her biri bizi çok üzen kayıplar yaşasak da tablo ülkemiz adına dünyaya kıyasla pozitif. Sağlık sistemimizin bir pandemiyi göğüsleyebileceğini gördük. Hızı, şiddeti daha azalmış olmakla beraber devam ediyor. Ve inanıyorum ki bu, aşağı doğru eğim giderek daha keskinleşecek, vaka sayıları azalacak. Yok olmasını beklemek de yanlış. Üniversitemizdeki bilim insanlarımız da bunu söylüyor, virüsle yaşamaya alışacağız. Amerika’da her yıl gripten 70-80 bin kişi ölüyor. Dolayısıyla biz de bu COVID-19’la yaşamayı öğreneceğiz.

NORMAL İÇİN EPEY ADIM VAR

Aşısı çıktığı zaman elbette ki hiçbir yüzde yüz korumasını beklemememiz lazım, hastalığın görülme sıklığını çok azaltacak ama yok etmeyecek. Hayatın normale dönmesi başlayacak ancak aşı oluştuğu zaman bile hayat tümüyle normal kabul edilmeyecek. Şu ankinden bir adım daha geriye gitmek gibi yorumlamak lazım. Normal için daha epey adım var. ‘Biz koronavirüsten öncekine aynen döneceğiz’ diye bir şey yok. Çünkü o gerçekten büyük bir risk. O zaman çok daha büyük bir dalga oluşabilir.

Yazının Devamını Oku

100. yılında ilk günkü gibi el ele omuz omuza

23 Nisan 2020
Küçüklüğümden beri tarih ilgimi çekmiştir. Kitaplar, filmler, dönem prodüksiyonları...

Zamanlarıyla özdeşleşen kahramanlar ya da kahramanlarıyla özdeşleşen zamanları dikkatle okumuşumdur.
Tarih -sadece isimlerini yazmaya kalksak- sütunlara sığmayacak bilim insanları, askeri dehalar, politikacılar, sermaye sahipleriyle doludur.
Kimine dünya borçludur, kimi için ‘keşke hiç olmasaydı’ deriz. Ama iyisi de kötüsü de tarihin seyrini değiştirmiş; ismini tarihe, kitaplara, filmlere kazımıştır.

* * *
Kimi, bugün dünyanın süper gücü ya da ‘yeni dünyanın’ süper gücü olmaya namzet ülkelerin kahramanıdır.
Kimi, fakir bir Güney Amerika ülkesinin özgürlük savaşçısıdır, kimi insan hakları savunucusudur.

Yazının Devamını Oku

Altınok: Keçiören’deki vaka Ankara ortalamasının altında

15 Nisan 2020
Koronavirüs salgınında tedbirler arttırılmaya başlandı. Geçtiğimiz hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağı bu hafta sonu da devam edecek.

Bu kez yasak kararı erkenden açıklandı ve geçtiğimiz cuma günü yaşanan o görüntülerin yeniden yaşanmasının önüne geçildi gibi gözüküyor, tabi tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Salgının kontrol altına alınmasının şehirlerin kontrol altına alınmasıyla mümkün olabileceğinden hareketle kent geçişleri engellenince gözler o şehirlerin ilçelerine çevrildi.
Başkent’in nüfusu bir milyon civarında olan iki ilçesinden biri olan Keçiören’deki durumu merak ettim. Pazar, park kültürünün yaygın olduğu, çalışmak zorunda olan binlerce kişinin giriş-çıkış yaptığı, Türkiye’deki kentlerin yüzde 80’inden fazla nüfusa sahip olan ilçedeki son durumu Belediye Başkanı Turgut Altınok’la konuştuk:



“Belediye başkanlığım süresince geçmişte de bugün de sokaktayımdır. Bunu başta Keçiörenliler olmak üzere Ankara bilir desek yanlış olmaz. Bugün için de gerekli önlemleri alıp sokakları, caddeleri gezmeye devam ediyorum. Bu hafta sonu ilk kez uygulanan sokağa çıkma yasağı dışında da Keçiörenliler sosyal mesafeye dikkat ediyor. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımız sokağa çıkma yasağına uyuyor. Gündüz de gece de sokaktayım, çoğu zaman benden başka kimse olmuyor diyebilirim. Daha çok polislerimiz ve bekçilerimizle karşılaşıyoruz.

* * *

Yazının Devamını Oku