Öne çıkarmamız gereken mutluluk!

Toplumumuzda mutsuz, zavallı ve zor durumdaki insanlar için genel çoğunluk üzülür.

Ahh ahh vahh vahh... karşılarında dövünürler. Bütün program ve dizilerde duygusal, acı içinde, zor durumda olan insanlar varsa izlenme oranları elbette çok daha fazla artıyor.

Peki neden?

Bunun birkaç nedeni var!

1. Hayatın zor ve acı dolu olduğunu düşündükleri için empati kurabiliyorlar.
2. Kendilerinden çok daha zor durumda olan insanları görünce egoları rahatlıyor. Ah şu insanlar neler çekiyor diyerek kendi hallerine sevinebiliyorlar.
3. Acıdan beslenmeye alışık oldukları için bu şekilde duygusal olarak besleniyorlar.
4. Kendi içlerindeki gerçekle yüzleşemedikleri için dış acılara yöneliyorlar.

Belki bunlardan çok daha farklı nedenler de olabilir.

Lakin eğer devamlı insanlar acı ve depresyon dolu içeriklere yönelirlerse, bilinç altlarını bunlarla işlemeleri yüzünden hayatlarında bu tarz acılarla karşılaşmalarını kimse önleyemez.

Tabi aynı şekilde olmasa da, farklı şekillerde depresyona ve acıya yönelecekleri kesindir.

Biliyorsunuz zamanında depresyon ve intihar ile ilgili şarkıların popüler olması yüzünden intihar ve depresyon oranları Türkiye’de çok artmıştı.

Acı olan şu ki, ahh vahh gibi üzülmek yerine asıl herkesin birbirne destek olması kısmında sıkıntı çıkıyor.

İnsanlar birbirlerinin gerçekten iyiliğini istiyor mu?

 Yoksa başkaları da mutsuz olsun ki benim mutsuzluğum onaylansın mı istiyorlar bu da bir soru işareti...

Çevrenizdeki insanların mutluluğunu desteklemek ve toplum içindeki mutluluğu öne çıkarmak, kolektif bilinçteki mutluluğun çok daha fazla öne çıkmasına katkı sağlayacaktır.

O yüzden diyorum ki mutsuzluğa değil ve mutluluğa yönelelim. Öne çıkarmamız gereken mutsuzluk değil mutluluk!

Sevginin kaynağının gücünü kalbinize, zihninize, dilinize ve gözlerinize davet edin...

Sizi seven bir Can...