İstanbul depremi, depremler tekrar edecek mi?

CUMHURİYET BAYRAMI.

Haberin Devamı

İlk öncelikle aslında her gün kutlamamız gereken, “Cumhuriyet Bayramı”mızı kutluyorum.

Size bu satırları 29 Ekim 2020 tarihinde; yani doğum günümde yazıyorum.

Annesi 19 Mayıs doğumlu, ailesi tam bir Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk aşığı olan bir insan olarak Atatürk’ün ışığında doğduğum için çok şanslıyım.

HZ.MEVLÂNÂ İLE İLGİLİ ROMANIM

Daha önceki köşe yazılarımdan hatırlayacağınız üzere Atatürk’ün ve Hz. Mevlânâ’nın astroloji haritalarını incelemiştim.

Hz. Mevlânâ’nın şu an Ay‘ına tam 2020 Kasım ayında Jüpiter transit edecek. Bu yüzden, UNESCO’nun akredite ettiği, “Uluslararası Mevlâna Vakfı” ve Hz. Mevlânâ’nın ailesinin de bana destek olduğu, 6. kitabım olmasına rağmen ilk romanım olacak olan Hz. Mevlânâ ile ilgili yazdığım kitabı bu 18 Kasım’da sizlere sunacağım. Bunun için gerçekten çok heyecanlıyım çünkü şu ana kadar okuyan kişilerden aldığım geri dönüşler beni çok mutlu etti ve inanılmaz cesaretlendirdi. Hep beraber neler olacağını göreceğiz.

 

İZMİR VE İSTANBUL DEPREMİ

Haberin Devamı

Bu köşe yazımı 29 Ekim gecesi yazmaya başlamıştım ve 30 Ekim akşamı tamamlayıp yollarım diye düşünürken benim defalarca içinde olduğumuz bu döneme dair uyardığım korkunç olay ile karşılaştık.

İzmir depremini öğrenince, deyimi yerindeyse, dehşete kapıldığımı söylemek istiyorum. Kelimelerin yetersiz kaldığı, deprem bölgesindeki görüntüler karşısında kalbimizin derinlerinin yandığı bu günü asla unutamayacağız. Kaybettiklerimiz adına Türkiye’nin başı sağolsun... Zarar görenlere de acil şifalar diliyorum ve tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım, bu süreci birlik ve beraberliğimiz sayesinde kolaylıkla bir an önce atlatırız.

Tabi yaşanılan bu durum karşısında herkes bana “Bir daha deprem olur mu?” diye soruyor.

Bu soruya cevap olarak 08 Ağustos 2020’de Hürriyet gazetesinde yayınlanan köşe yazımdan bazı bölümleri tekrar paylaşmak istiyorum. Bunu söylememin nedeni de, bazı astrologlar gibi döneme göre evire çevire farklı şeyler söylemiyor olmamdan kaynaklanmaktadır. Yaşanılan olayları daha öncesinden zaten bilmiş oluyorum.

Haberin Devamı

2016, 2017 ve 2018 yıllarındaki yazılarımda 2020 yılını anlatmış, 2019 yılının yaz aylarında twitter hesabımdan bu sene olacak olayları söylemiş ve 2019 sonu ile 2020 başında bütün bu yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı yazmıştım. Eğer okur ve incelerseniz söylediklerimi görecek ve anlayacaksınız. Ben bunları astroloji haritalarını inceleyerek söylüyorum. Ben medyum ya da falcı değilim. Bu tamamen bir ilimdir!

-1.Fragman: SATÜRN MAYIS AYINDAN BU YANA TERS DÖNMEYE BAŞLAMASI İLE BAŞLAYAN SÜREÇ EYLÜL SONUNDA HERKESİN RAHATLAMASI İLE BİTECEK VE 2020 OCAK SONU İTİBARİYLE NELER OLMAYA BAŞLADI İSE; DAHA SERT TEKRAR EDECEK!

-2.Fragman: 5-7 Ekim arası -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası-

Haberin Devamı

Olayların tam başlayışı: 9 Eylül arası -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası-

Olayların yukarı doğru tırmanışı: 5-7 Ekim  ile 14 Kasım arası -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası- (14 Kasım;  sel, su, boğulma, eylem, saldırı)

Ve artık tepe noktasına doğru tam hız: 22-25 Aralık arası -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası- (14 Aralık tutulması Akrep kuyruğundan zehir boşalması )

17 Aralık’ta Jüpiter ve Satürn’ün 5 derece savaş  ve siyasi savaş olaylarının yanında özellikle devlet, para, yönetim, iş alanı, kariyer sektörü ve kanaat önderlerinin değişim süreçlerini göreceğiz.

Lakin en önemli gelişme; kanunlar ve iş hayatındaki büyük değişimler olacak

Haberin Devamı

2021’i ayrıntılı olarak yazarım!

Özellikle 14 Aralık tutulması vedik astrolojiye göre tam akrep burcunun kuyruğunda olacağı için 2 ay öncesi ve 2 ay sonrası dönemde nükleer sızıntı, bomba veya atom bombası, zehir veya yeni zehirli canlılardan gelen / zehir etkisi yaratan virüs yahut çok büyük patlamalar, elektrik santralleri, toplu zehirlenmeler, toplu denizdeki canlılardan zehirlenme ya da toplu sürüngen ya da hayvanlardan zehirlenme yahut bir hastalık ortaya çıkabilir.

 

İçinden geçtiğimiz bu dönem beni bazı şeyleri net bir şekilde yazmaya zorluyor!

Son dönem kadına yönelik fiziksel şiddet, cinsel tacizin yanında erkek çocuklarının da bu durumları yaşadıklarını görüyoruz.

Haberin Devamı

Ben kendi çocukluğumda yaklaşık 13 yaşımda iken bir yerden bir yere gitmem gerekmişti. Taksiye bindiğim zaman bir amcanın arabasına binmiştim. Ve inanılmaz şekilde bana cinsel tacizde bulunduğu zaman ilk başta beynim bu durumu algılamak istemedi ama amacını anladığımda kendimi arabadan attığımı hatırlıyorum...

Sayısız arkadaşım ve akrabam ile yalnız başımıza erkek erkeğe konuştuğumuzda, bana çocukluklarında cinsel saldırı, istismar hatta tecavüze uğradıklarını bile anlatmışlardır.

Türkiye’de sadece kadınlar değil; aynı zamanda erkekler de inanılmaz bir şekilde cinsel şiddet, taciz ya da tecavüze uğruyor. İnsanların cinsel yönelimlerinin farklı olması cinsel tacize uğraması için neden değildir! Sonuç olarak cinsel eğitim, farkındalık ve bilinçlendirmenin  eğitim müfredatlarımızda daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum... 

Astroloji yorumlarımdan önce söylemek istediğim çok önemli bir mesele var:

Lütfen morali bozulacak, “Felaket tellallığı yapıyorsun!” diyecek, dediklerim çıktıktan sonra “Elin kırılsaydı da yazmasaydın!” gibi şeyler yazarak gerçekleşecek her şeyin tek sorumlusu benmişim gibi davranacak  insanlar bu yazdıklarımı okumasınlar ve beni de takip etmesinler !!!

Siz hava durumunu sunan kişiye “Sağanak yağmur yağacak.” dediği zaman “Neden böyle bir şey söyledi?” diye tepki gösteriyor musunuz?

Ya da bir ekonomi uzmanı ekonominin düşeceğini ya da yükseleceğini söylediği ona zaman kızabiliyor musunuz? Elbette ki HAYIR!!!

Bilim insanları en son yaptıkları çalışmalarda gezegenlerin hareketleri ile insanların kimya ve biyolojilerindeki değişimleri saptadılar. Özetle astroloji, aynı zamanda bilimsel konuların ele alındığı,  5 bin yıllık geçmişi olan ve üzerine bilimsel çalışmaların da yapıldığı bir alan... Astrolojik tarihe göre Fatih Sultan Mehmet, öncesinde alınamayan İstanbul’u astroloji sayesinde ele geçiriyor. Yani şu an İstanbul'da yaşayan, buradan faydalanan her Türk vatandaşı bunu astrolojinin bilgeliğine ve ilmine borçlu... Başka bir şeyi daha öğrenmeniz adına söylüyorum. Astroloji fal değildir; astroloji bir ilimdir.  Zaten “Can, bir fal mı bakıyormuşsun ne?” ya da “Benim falıma bak!” diyenlerin astroloji haritasına bakmıyorum. ‘ Bir arkadaşım vasıtası ile tanıştığım, çok ünlü ve Türkiye'nin ilk 10 zengininden bir tanesi olan bir holding sahibi bana falcı muamelesi yapınca azarladım, geri çevirdim ve bana kendince vermek istediği hiçbir desteği kabul etmediğimi söyledim... Kitap lansmanım için otelinde bir yeri verecekti... Dünya para verilip alınabilecek bir yeri bedava lansman yapmam için verecek olmasına ve herkes “Yok Can; olmaz, bulamazsın, yapma, geri çevirme!” demesine rağmen istemediğimi söyledim... Sonra da onun bin kat daha iyisi geldi... Özetle kimse kimseye muhtaç değil. Yüce Yaradan öyle büyük ki, sen kimseyi ondan büyük görmez, kimseye tapmaz ve kimseyi “İstediğimi sadece bu kişi verebilir” gibi görmezsen sana her şeyin en iyisini en güzel şekliyle veriyor. Ben bunu çok gördüm ve yaşadım; o yüzden çok şükür ki kimseye eyvallahım yok!

Kimse kendini bulunmaz hint kumaşı sanmasın. Bugün burada yazarım yarın New York Times’ta yazarım, olmadı Mars’tan dünyaya anons yaparım... Yani işin özeti hayatta hiçbir şey tek, vazgeçilmez ya da onsuz olunmaz değildir. Böyle düşünürseniz rahat edersiniz düşünmezseniz sınavlara tabii tutulursunuz. Kısacası astroloji bütün dünyanın saygı duyduğu, bugün bilinen pek çok bilim ve ilimden bin kat daha derin ve eski bir öğretidir.

O yüzden astrolojiye burun kıvıran herkes, hayatlarının en önemli hazinesine yüz çevirmekten başka hiçbir şey yapmıyor!

 Ben kesinlikle herkesin astroloji okuması ve ilkokuldan itibaren astrolojinin öğretilmesi gerektiğine inanıyorum. Zaten yarın öbür gün devlet bakanı olursam yapacağım ilk işlerden bir tanesi astrolojinin okulların müfredatına girmesini sağlamak olacak. Ayrıca psikolojisi bozuk insanların sokakta gezmemesi ve anne-babaların mecburi annelik-babalık sertifikası kapsamında dünyadaki en önemli işlerden birisi olan çocuk yetiştirmeye dair eğitim almalarını sağlamak olacak! O zaman bir 50 yıl içinde hapishane ya da şu an yaşanan bir çok durum ortadan kalkar!

Bu arada sosyal medyada kötü yorum yapma sevdalısı insanlar bilsinler ki; sosyal medyada olmasa da kendi yaşamlarında o enerjinin bin katı ile yüzleşiyorlardır. O yüzden yapmayın! Saygı, sevgi ve barışın yolunu seçmeye hepinizi davet ediyorum. Kötülük kolaydır... Asıl olmanız gereken nokta iyilik frekansıdır.

O da emekle, iyilik yapmayı istemekle, pratikle ve sabırla olur.

Çok sayıda kişi bana Bitcoin, döviz, İstanbul depremi, COVID-19 sürecini soruyordu; bu konuları önceki köşe yazılarımda detaylı olarak astrolojik öngörülerime göre yazdım. Hatta bu dönemi 2017 yılındaki köşe yazımda da anlatmıştım. Mart, nisan ve mayıs aylarındaki Hürriyet köşe yazılarımı okuyacak olursanız, bütün bu dönemin ilerleyişini anlattığım yazılarımı bulabilirsiniz. Ve süreç, aynen benim yazdığım gibi ilerliyor. Devletin normalleşmeye dair dört maddelik açıklamasından aylar önce ben aynı takvimi ve hatta çok daha fazlasını yazmıştım.

Zaten 2017 yılındaki köşe yazımda 2020 yılında 3. Dünya savaşının olacağını söylemiştim ve Almanya Başbakanı’nın yaptığı açıklamaya göre de 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyayı en çok etkileyen olayı yaşıyoruz. Özetle sizlerden ricam, aynı şeyleri tekrar tekrar yazmama gerek kalmaması ve sizler için yeni şeyler üretebilmek adına; lütfen geçmiş köşe yazılarımı okuyunuz…

Astrolojik öngörülerime gelecek olursak:

2020 Ağustos ayından itibaren Mars vedik astrolojiye göre defalarca su burcunun son derecelerinden düz ve ters dönüşleri sonra tekrar düz dönüşü ile boğulmalar yaşayacak...

Su burçlarının son ve ilk derecelerinden bazı gezegenler geçerken gandanta denilen bir boğulma etkisi olur. Bu yüzden seller, su kenarı ve deniz kenarındaki yerlerde büyük olaylar, patlamalar, batan gemiler, su kenarındaki yerlerde yapıların deprem ya da toprak kaymasına maruz kalması, patlama veya herhangi bir nedenden dolayı yıkılması söz konusudur.

Tabi aynı zamanda bu süreçlerde deprem, hortum, seller, tsunami, özellikle FIRTINALAR, doğal afetler, yıldırım düşmeleri ve gök taşı, meteor düşmeleri de yaşanabilir.

Kadınlara ve erkek çocuklarına yönelik şiddet, cinsel taciz, tecavüz ve öldürülme gündeme gelebilir. Bu konuda eğitim, farkındalık ve bilinçlenme mutlaka gerekli!

Ve tabi Mars savaş gezegeni olduğu için bütün dünyada savaş başlangıçları, silahlar, bombalar ve büyük terör olayları... Tabii Mars boğulacağı için birçok insan boğulabilir veya boğuluyormuş gibi hissedebilir. Gerçi bu dönem dünyada pek çok kişi COVID-19 dan dolayı ciddi solunum güçlüğü sonucu boğulma hissi yaşayarak ölebiliyor; Mars’ın boğulması, bunu da gösteriyor olabilir.

Mars gezegenin boğulacağı ve her şeyin kontrolden çıkmış gibi hissettirdiği / hissettirebileceği tarihler:

Fragman Ön açılış: 14 ile 16 Ağustos arası -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası-

Özellikle: 15 Ağustos -15 gün öncesi ve sonrası- Uranüs’ün ters dönmeye başlaması; elektrik kesinti ve arızaları, sosyal medya ve internette çöküşler, kapanışlar ya da onunla ilgili olaylar ve en önemlisi fırtınalar ya da yıldırımların düşüşünün başlangıcını gösterir. Tabi 15 Ağustos -15 gün öncesi ve sonrası- dediğim bu sürecin sadece başlangıcı. Çünkü bu durumlar 2021 Ocak sonuna kadar devam edecek ve tam olarak bitişi 2021 Mart ortası olacak. O yüzden internet ya da teknolojik konular ile ilgili çok önemli yatırım yapacak veya bu alanlarda işe başlayacak insanlar bu dönem başlamadan ve adım atmadan önce daha çok araştırsınlar ve temellerini sağlamlaştırsınlar.

Tabi 15 Ağustos 2020 ile15 Ocak 2021’e kadar Uranüs’ün ters dönüşünün olması hatta 15 Şubat 2021 tarihine kadar Uranüs ‘ün tam düz dönüşteki hızına gelememesi büyük depremleri işaret eder. Özgürlük mücadelelerinin doruk noktasına çıkacağı bu dönemler dünya tarihine damgasını vuracak. Dünya kuruluşları tarafından bu dönem gösterilen çabaların tarihi değiştirdiği ileri yıllarda vurgulanacaktır!

Tabi bu Ağustos 2020 ile Şubat 2021 arası dönemlerde özellikle düşünce özgürlüklerine saldırı olacağı ve fanatizmin doruk noktalara çıkacağı astrolojik olarak görünüyor.

24 Ağustos -15 gün öncesi ve sonrası başlamak üzere- tarihinden sonra devlet yönetimi, protestolar ve değişim rüzgarlarının tüm dünya için esmeye başladığını görecek ve hissetmeye başlayacağız...

ÖNEMLİ: Özellikle buranın altını çizerek yazmak istiyorum:

SATÜRN MAYIS AYINDAN BU YANA TERS DÖNMEYE BAŞLAMASI İLE EYLÜL SONUNDA HERKESİN RAHATLAMASI BİTECEK VE 2020 OCAK SONU İLE NELER OLMAYA BAŞLADI İSE DAHA SERT TEKRAR EDECEK!

Bunun anlamı nedir?

Evet, COVID-19 karantina sürecinde 2. Dalga yaşanabilir.

2.dalganın olmayacağını ve eylülden sonra COVID-19’un biteceğini söyleyen astrologları duyduğum zaman açıkçası çok şaşırdım.

Bence 2020 Eylül ile 2021 Şubat arasında COVID-19’un aşısı bulunacak...

Tabii bu arada eylül sonu COVID-19 vakalarının tekrarı bence çok uzun sürmeyecek ve aralık ayında daha rahatlayabilir. Tabi bunu yazarken bir taraftan acaba ben öyle istediğim için mi böyle söylüyorum diye düşünüyorum. 2020 Mart ayında yazdığım COVID-19’un bitişini anlattığım yazımda asıl 2021 Şubat ortasından sonra rahatlayacağını ve tam olarak asıl bitişinin 2023 Ocak ayından sonra olacağını yazdığımı göreceksiniz.

İş yerleri için çok daha büyük bir rahatlamanın 15 Kasım 2020’den sonra ama asıl olarak tam 17 Kasım 2020 sonrasında olacağını düşünüyorum. Tabii olayları patlamaları bir tarafa bırakarak, bütün gezegenler 17 Kasım sonrası ile gölgesiz olarak 2021 Ocak ortasına kadar düz döneceği için önü açık bir süreç var orada. Ama tabii bir taraftan da siyasi ve ekonomik olarak sevimsiz.

Bu konuyu bu arada özellikle irdelemek istedim. Çünkü bazı insanlar bu COVID-19 konusunda inanılmaz rahatlar; önlem almadan ve başka insanların da hayatını tehlikeye atacak şekilde hareket ediyorlar. Marttan beri pandemi sürecinde olmamıza rağmen halen COVID-19 gibi bir gerçekliğin var olduğuna inanmayanlar bile var. Bu sürecin etkisini ve iniş çıkışlarını 2023 yılının Mart ayına kadar yaşayabilme olasılığımızın olduğunu aklımızın bir tarafında tutmamız lazım.

Tabii gerçekte dünya için en büyük olay; bu ağustos ve eylül ayından itibaren COVID-19 değil! Asıl en büyük olay; dünya ve Türkiye için ekonomik depresyon! Özellikle Amerika çok büyük zorluklar veya başkanına saldırılar yaşayabilir. Düşünsenize; bu sürecin içindeyken Amerika başkanına 2020 ve 2021 yıllarında bir saldırı olursa, zaten kötü olan ekonomi ne hale gelir? Açıkçası borsada astrolojik olarak ağustos ayından itibaren ve Eylül 2020 tarihinden sonra da çok tatsızlıklar  yaşanabileceği ve ekonomik depresyon olacağı görünüyor. Tabii bu süreçte Çin’in 30 yılda bir olan ama bu dönem ekstra başka kötü açılarla birleşmesi sonucu katmerli bir hal aldığı Sadesati astrolojik dönemini yaşaması bütün dünyayı etkiliyor. “Sadesati nedir?” diye aratarak youtube kanalımdaki videoyu seyrederseniz çok daha net anlarsınız. Çin’in yaşadığı bu zor süreç 2023 Mart ayına kadar yoğun olarak devam edecek ve asıl bitişi 2025 sonrası olacak! 2020 yılına girerken bazı astrologların bir televizyon kanalında “Çin ekonomik olarak çok iyi olacak, büyüyecek, güçlenecek.” gibi yorumlar yapmalarına çok şaşırmıştım. Sonuç olarak da denildiği gibi olmadı ve Çin resmen mahvoldu. Ben Çin hakkındaki öngörülerimi 2020 yılına girerken söylemiştim. Bu astrologlar sadece eğlence yerlerinin kapanabileceğini söyledikleri halde, çok iyi bir tanıtıma sahip oldukları için COVID-19 sürecini bildikleri lanse edildi. Halbuki ben 2017 yılında bile bu dönemi yazmış ve 2020 yılında 3. Dünya Savaşı kıvamında olayların yaşanabileceğini anlatmıştım. Neyse, ilginç bir şekilde kim televizyonlarda ünlü sunucular ile konuşuyorsa; onların her şeyi bildiği (!) her yerde duyuluyor. Lakin önceden yazdığım astrolojik öngörülerim ile, son 6 ay içinde yaşanan 200’den fazla olayda, tarihi ve yeri ile tam net bir şekilde bildiğim tespit edildi. Çok ünlü, devamlı televizyon ve gazetelerde olan bazı astrologlar devamlı bilemedikleri şeyleri twitter hesaplarından silerken; benim her gün yeni bildiğim bir konu olay ortaya çıkmaya devam ediyor. Hatta bu durum öyle bir hal aldı ki; o kadar çok şey bildiğim için artık 10 taneden 1 tane bildiğim şeyi paylaşmaya başladım. Neyse ifade özgürlüğü adına ne yaşıyorsam onu da dürüstçe siz okurlarım ile paylaşmak ve gerçekleri her daim ortaya sermek istiyorum.

-2.fragman: 5 ile 7 Ekim arası -15 gün öncesi ve sonrası-

Olayların tam başlayışı: 9 Eylül 2020 -bu tarihlerin 15 gün öncesi ve sonrası-

Olayların yukarı doğru tırmanışı: 14 Kasım 5 ile 7 Ekim arası -15 gün öncesi ve sonrası- (14 Kasım  seller, su, boğulma, eylem ve saldırı)

Ve artık tepe noktasına doğru tam hız: 22 ile 25 Aralık arası -15 gün öncesi ve sonrası- (14 Aralık tutulması ile Akrep kuyruğundan zehir boşalması )

17 Aralık’ta Jüpiter ve Satürn’ün 5 derece değişimlerinde, savaş  ve siyasi gergin olayların yanında özellikle devlet, para, yönetim, iş alanı, kariyer sektörü ve kanaat önderlerinin değişim süreçlerini göreceğiz.

Lakin en önemlisi kanunlar ve iş hayatında büyük değişimler olacak!

Sonrasında 2021‘i ayrıntılı olarak yazarım!

Özellikle 14 Aralık tutulması tam vedik astrolojiye göre akrep burcunun kuyruğunda olacağı için 2 ay öncesi ve 2 ay sonrası dönemde nükleer sızıntı, patlamalar bombalı olaylar veya atom bombası; zehir, yeni zehirli canlılardan gelen veya zehir etkisi yaratan virüs yahut çok büyük patlamalar, elektrik santralleri, toplu zehirlenmeler, toplu olarak denizdeki canlılardan zehirlenme ya da toplu sürüngen ya da hayvanlardan zehirlenme yahut bir hastalık ortaya çıkabilir.

Tabii aralık ayına geldiğimiz zaman 17 Aralık ve bir ay öncesi / sonrası çok nadir görülen Jüpiter ve Satürn’ün vedik astrolojiye göre birleşmeleri sonucunda SAVAŞ, ERKEN SEÇİM, LİDERLERDE CİDDİ SIKINTI / SORUN, KAYIP, DEĞİŞİM VE ÜZÜCÜ OLAYLAR yaşanabilir. Dünyada yapılacak seçimlerde belirsizlik, kargaşa ve ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. O yüzden bu süreç; Ekim, Kasım, Aralık 2020 ve Ocak, Şubat 2021 döneminde olacak olan seçimlerin sorunlu, belirsiz olacağını; aynı zamanda bu dönemde ortaya çıkacak erken seçimlerin ileri tarihlerde olsa bile çok sıkıntılı olacağını gösterir.

 

EV FİYATLARI DÜŞECEK

Mars özellikle taşınmaz mülkleri yani ev fiyatlarını da temsil ettiği için ve 2020 yılında; 

14 - 16 Ağustos, 5 - 7 Ekim ve 22 - 25 Aralık tarihlerinde Mars gandanta yani astrolojik olarak boğulma yaşayacağı için ev fiyatlarının çok ciddi anlamda düşeceğini gösteriyor. Aynı zamanda arsa ve toprak fiyatlarının da düşmesine yol açabilir. Daha önceki köşe yazılarımda Eylül ayına doğru ve Eylül ayında ev fiyatlarının düşeceğini ve asıl 2023 yılından sonra ev fiyatlarının inanılmaz şekilde yükseleceğini yazmıştım. Açıkçası şu andan itibaren 6 aylık zamanı yorumlayacak olursak bu dönem ev fiyatları düştüğünde ev, toprak almanın inanılmaz faydalı bir dönem olduğunu ve mutlaka Türkiye'ye yatırım yapılması gerektiğini söylüyorum. Geçmiş dönemlerde ve bu dönemde Türkiye'deki mülklerini satıp yurtdışına taşınan ya da Türkiye'deki evlerini satıp mal varlıklarını nakit paraya dönüştüren insanlar ileri yıllarda çok pişman olabilir... 

Özetle Ağustos 2020 ile Şubat 2021 arasında Türkiye'de ve hatta dünyada ev fiyatları inanılmaz bir düşüş yaşayacak! Tabi her ülkenin kendi içinde bu durum değişir; lakin Türkiye, Amerika ve Kanada ülkelerinde ev fiyatlarının düşeceğini astrolojik olarak öngörüyorum. Tabi diğer taraftan bütün bu ülkelerde Nisan 2022 ve Mart 2023 sonrasında tam tersine ev fiyatları inanılmaz şekilde artacak ve yükselecek!

 

08 AĞUSTOS 2020 TARİHİNDEN İTİBAREN BU 6 AYLIK SÜRECİN GÜNDEMLERİNİN ÖZETLERİ:

-Hortum, tsunami, seller

-Doğal afetler

-Fırtına, deprem

-Eylül ayında Mars’ın ters dönmeye başlaması ile beklenmeyen olaylar

-Şu an ile 20 Kasım arasında dini inanç ve fanatizmin yükselmesi, herkesin kendi inancının doğru olduğunu savunmaya çalışması...

-Nükleer olaylar, boğulmalar

-İnternet şirketlerinin çöküş ya da çok ciddi sıkıntılar yaşaması veya saldırıya uğraması

-Yönetimlerin el değiştirmesi

-Çok ünlü celebrity, siyasetçi veya ünlülerin skandallarının doruk noktasına çıkması

-Kadın ve çocuk şiddeti, taciz, tecavüz

-Cinayet, silah, zehirli ya da yasak maddeler ve şiddete yönelik tutumların ön plana çıkması

-Bazı çok önemli kişilerin kendi çocuklarından dolayı özellikle gündeme gelmesi yaşanabilir.

Mars daha çok erkek çocuğu olabilir ama yine de su burcunda boğulacağından dolayı bir erkekten dolayı kız çocuğunun başına gelenler de olabilir.

 

Yukarda bahsettiğim gibi sayısız konuya 08.08.2020  köşe yazımda dikkat çekmiştim. Okuduğunuz zaman çok daha net bir şekilde göreceksiniz.

Bunun dışında instagram hesabımda, bütün bu döneme dair geçmişten yaptığım bütün paylaşımları görebilirsiniz.

Şimdi gelen bazı sorulara cevap vermek istiyorum:

İzmir’de ya da Türkiye’de tekrar deprem olur mu?

Satürn’ün Vedik astrolojiye göre Türkiye’nin 8. Evine girişi sonucu, hepimizin birden şoklar yaşamasına sebep olan ve Ocak 2020’deki Elazığ depremi ile başlayan süreç Mayıs ayına kadar Satürn düz döndüğü sırada da devam etti. Satürn’ün düz dönüşü, tutulmaların da etkisi ile uçakları ortadan ikiye ayırmasından, tren kazalarına, depremlere ve korona virüsüne kadar etkisini gösterdi; deyimi yerindeyse yapmadığını bırakmadı. Lakin Mayıs 2020 tarihinde ters dönmeye başlaması ile etkisi düştü ama 2020 yaz aylarında yıkıcı ardra ve mula yıldızlarında olan tutulmalar ortalığı kavurmaya devam etti. Lakin Satürn’ün ters dönüyor olması bir nebze de olsa insanların rahat etmesini sağladı.

 Arkasından Eylül 2020 tarihinde tekrar aynı yerde düz dönmeye başlaması ile yoğun bir şekilde etkisini yeniden göstermeye başladı. Açıkçası Satürn’ün bu zorlayıcı etkisinin bitişi 2023 Ocak sonrası olacak, hatta direkt 2023 Mayıs sonrası dersek daha iyi olur. Özellikle 20 Eylül 2020 tarihi ile başlayacak olsa dahi etkileri, 30 Kasım, 14 Aralık 2020 ve 26 Mayıs 2021, 10 Haziran 2021, 19 Kasım 2021, 4 Aralık 2021 tarihlerinden 1 ay ila 2 ay öncesi başlayarak 25 gün öncesi ve sonrası artarak asıl tam etkisi bu tarihlerden 15 gün öncesi ve sonrası görülür.  Tabi bazı durumlarda, bu zorlayıcı etkilerin en sert etkili halinin 1 ay ile 2 ay öncesinden yaşanması ve tutulmalar sonrasında rahatlamaların olması da görülmüş. Lakin ben Türkiye adına bu tarihlerin öncesi, dışında veya sonrasında da çok büyük olayların ortaya çıkışını gösterdiğini söyleyebilirim.

Peki bu olaylar nelerdir: depremler, yangınlar, fırtına, hortum, sel, tsunami, toprak kayması, yangınlar, patlamalar, radyoaktif sızıntı ve patlama, COVID-19 dalgaları, uçak kazaları, dış ülkeler ve düşmanlarımız ile büyük mücadele hatta ekonomik, siyasal gerginlikler , terör olayları, ekonomik kriz, silahlı savaşlar, bankaların batışı ve siyasi mücadele hatta “Erken Seçim”.

Bu olaylar 2023 Mayıs sonrası rahatlayacak ve Türkiye 2023 Mayıs sonrası, 2023 sonu, 2024 ve 2025 yıllarında müthiş bir zenginlik yaşayacak, dünyanın süper güçlerinden biri olacak, ev ve toprak fiyatları inanılmaz derecede yükselecek. Hatta 2023 yılına kadar olan süreçte, belki de sonrasında, bağ, bahçe ve imarsız olan bazı yerlere imar gelecek ve yeni yerleşim bölgeleri ve zenginlikler ortaya çıkacak! Fabrikalar değerlenecek, Türkiye petrol, doğal gaz ve yer altı madenleri çıkaracak hatta yeni doğal zenginlikler keşfedilerek bunlardan müthiş gelirler elde edilecek. Ben bunu yıllar öncesinden de söylemiştim ve büyük müjde olayı hatırlayacağınız üzere Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açıklamasıyla  gelmişti. Doğal kaynakları çıkartacağımız tarihin tam olarak 2023 yılı yani benim söylediğim yıl olduğu da ortaya çıktı...

 

İSTANBUL İÇİN BÜYÜK DEPREM NE ZAMAN?

Açıkçası bu bana çok sorulan bir soru ama her zaman da kaçmak istediğim bir soru...

Dürüst olmak gerekirse ben kendim de İstanbul’da yaşayan bir insan olarak çok da düşünmek istemediğim bir konu. Lakin gerçeklere bakacak olursak özellikle 2022 ile 2023 yıllarının başlangıç döneminde ve 2027, 2028 ve 2029 yıllarında Türkiye’de çok zarar verici büyük bir deprem riski astrolojik olarak görünüyor.

“Bu dönem deprem olmaz mı?” diye soracak olursanız;  özellikle 30 Kasım 2020, 14 Aralık 2020 ve 26 Mayıs 2021, 10 Haziran 2021, 19 Kasım 2021, 4 Aralık 2021 tarihlerinden 1 ay ila 2 ay öncesinden başlayarak  ve 25 gün öncesi ve sonrası artarak -asıl tam etkisini bu tarihlerden 15 gün öncesi ve sonrasında gösterebilir-  gerçekleşecek süreç Türkiye açısından çok tatsız görünüyor. Ve, evet bu dönemlerde İstanbul çevresinde ve bütün Türkiye’de çok büyük bir deprem hatta depremler olabilir. Biliyorsunuz daha önceki köşe yazılarımda bütün etkilenecek şehir isimlerini yazarak anlatmıştım ama şehir yazdığım zaman insanlardan çok sorular geliyor ve panik yaşanıyor. O yüzden şehir yazmayacağım. Sadece şunu söyleyeceğim; Türkiye bir deprem ülkesi o yüzden her an bu tarz şeylere hazırlıklı olmamız, kayalık, denizden uzak, dağlık ya da yüksekte, yapısı çok sağlam, depreme karşı gerekli her şey yapılmış evlerde yaşamamız en doğrusu...

 

2020 YILINDAN KURTULURSAK 2021 YILINDA HERŞEY DÜZELECEK Mİ?

Hayır düzelmeyecek... 2017 yılında Hürriyet gazetesindeki köşe yazımda 3. Dünya Savaşı başlangıcının 2020 yılında olacağını ve Türkiye açısından bir çok yönden kaos dolu zor bir zaman yaşanacağını ve bu zamanın 2023 sonrası biteceğini yazmıştım. Hala da aynı fikirdeyim. Özetle 2020, 2021, 2022 yılları birbirinin devamı niteliğinde ve bu sürecin bitmesi 2023 yılına yaklaşırken başlamakla birlikte; asıl 2023 Mayıs sonrası kendini gösteriyor. Sonrasında 2024 ve 2025 yılları gerçek anlamı ile çok iyi bir dönem. Tabi 2027, 2028 ve 2029’da büyük  bir deprem astrolojik olarak görünüyor. Sonrasında, zaten Türkiye 2029 sonundan 2037 sonuna kadar olan bütün süreci de kapsayan sadesati -yani çok zor bir süreç- içinden geçecek...

Daha önce 1941 ile 1948 arası,  1971 ile 1977 arası, 2000 yılı ile 2007 arası yaşadığı dönemlerin tekrarı olacak olarak görünüyor. O senelerde neler olduğunu gözlemlerseniz 2030 ile 2038 arasında neler olacağını da anlayabilirsiniz.

Eğer geçmiş tarihleri inceleyecek olursak:

1939 Erzincan depremi 7.2 olmuş ve yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetmiş

1970 Gediz depremi 7.6 olmuş ve yaklaşık 1036 kişi hayatını kaybetmiş.

1999 Gölcük Depremi 7.5 olmuş ve yaklaşık 17.480 kişi hayatını kaybetmiş.

Bütün bu depremler yukarda verdiğim Türkiye’nin sadesati yaşadığı, yani kötü dönemlerinin (1941, 1971, 2000) başlangıcından 1 veya 2 sene öncesi (1939, 1970, 1999) olmuş.

Türkiye’nin bir dahaki Sadesati yani zor döneminin başlangıcı 2030 yılı olduğuna göre 2028 veya 2029 dönemi Türkiye’de çok yıkıcı ve büyük bir deprem olacağını astrolojik olarak söyleyebilirim.

Daha da yazardım ama yeni yazımda devam etmek üzere...

Sevginin kaynağının gücü; sevginin ve iyiliğin peşinde, kalbinde hayvan sevgisi ve zihninde birlik inancı olan herkesi korusun... Çok kötü insanların olduğu bu dünyada artık sadece iyiler için niyet ediyorum...

Sizi seven bir Can...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları