Diyarbakır'da Kültür Yolu Festivali

Bugün Diyarbakır’ın tarihi Sur sokaklarındayım, Gazeteci arkadaşım Ahmet Yukuş’un sabahın erken saatlerinde “yeni Sur’a gidelim” mesajını gördüm. Dişimde sızı başımda ağrı vardı. Neyse ki kendimi başarılı doktorum Ece’ye teslim ettim. İki dokunuşla dolgumu yaptı. Ağrımı, sızımı ortadan kaldırdı. Gülüşümü güzelleştirmek için dişlerimi temizledi.

Haberin Devamı

Sonra Gazi Caddesi’nde Ahmet ile buluştuk, Diyarbakır’ın tarihi havasını solumak üzere yola koyulduk. Doktorum, dişlerime uygulanan işlemler nedeniyle 2 saat yeme/içmeyi yasakladı.  Kahvaltı dayanılmazdı. Kahvaltı denince akla Van, kahvaltıda bol çeşit denince de Diyarbakır geliyor. O enfes lezzetlerin olduğu Diyarbakır’ın serpme kahvaltısını seyretmekle yetindim. Dumanı üstünde demli çaylar önümde duruyordu lakin nefsime biçilen 2 saatlik süre henüz dolmamıştı. Bir an önce tarihi yerlerde gezmek isteyen meslektaşım kahvaltısını bitirince düştük yollara… 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
Ahmet her zamanki gibi sokaklarda yine aşkla fotoğraf çekmeye başladı. Ben de Diyarbakır’ın devasa surlarını seyre başladım. Burçlar festival afişleri ile donatılmış. Önümdeki yaşlı amca ile aynı anda bakıyoruz afişlere. Türkçe ve Kürtçe kocaman afişler asılmış. Yaşlı amca yazıyı okur okumaz: “Ne turizmi ne festivali ya hu? Yok buraya turist murist gelmez. İstiyorsa 1000 afiş asılsın gelmez kimse” diye söyleniyor. Lakin amca yerli turistlere aşina olduğundan onları saymıyor diye geçiriyorum içimden. Zira sokaklar memleketin dört bir yanından gelen tarih meraklıları kaynıyor. Gerek şivelerinden gerek meraklı bakışlarından gerekse her köşeyi ayrı ayrı fotoğraflamalarından anlaşılıyor bu kente misafir oldukları. 

Haberin Devamı

O anda Kültür Yolu festivali mesajı yansıyor telefonumun ekranına. Hemen bakıyorum. Aynı anda telefonumun saati ilişiyor gözüme. Çok şükür doktorumun 2 saatlik yeme/içme yasağının süresi dolmuş. Ayaküstü köz simit ve naneli ayranla karnımı doyurup tarihi kent Diyarbakır’ı turlamaya başlıyoruz. Dört Ayaklı Minare, Ulu Camii, Hasanpaşa Hanı, Keçi Burcu, İç Kale, Gazi Köşkü, On Gözlü Köprü derken gezdiğimiz bütün tarihi mekanlarda Kültür Yolu Festivali afişleri karşılıyor bizi. 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
Şehirler, caddeler, sokaklar her yer sanatla buluşacak. Toplumu sanatla bir araya getirmenin planlandığı festivallerin yapılacağı 8 şehirden biri Diyarbakır. Diyarbakır neden önemli anlatalım. Farklı dine mensup insanların kardeşçe yaşadığı topraklardır Diyarbakır. Ezan ve çan sesinin birlikte yankılandığı şehirdir. Camileri, kiliseleri, hanları, hamamları, köprüleri olan şehirdir. 8 bin yıldır yaşamın kesintisiz devam ettiği ve onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, İslamiyet ve Hristiyanlık dinlerine ait önemli dini yapılara sahip kenttir. Hem inancın hem bereketin şehri olan Diyarbakır çok önemli tarihi ve kültürel varlıkların yanı sıra, birçok inanca mensup dini yapıların da bulunduğu, kültür ve inanç turizminin adresidir. Diyarbakır, Çin Seddi’nden sonra uzunluğu bakımından dünyanın ikincisi konumunda olan surlara ve burçlara sahip şehirdir. Diyarbakır, Roma, Pars, Sasani, Bizans, Selçuklu, Artuklu, Eyyübiler ve Mervanilerin de içinde olduğu 33 medeniyetin izlerini görmenin mümkün olduğu bir kent. Bundan dolayıdır ki Diyarbakır kadim bir kenttir ve görülmesi gereken en önemli şehirlerin başında gelir. 12 bin yıllık yapılarıyla dünyada önemli bir kavşak noktasıdır. Türkiye bu kavşak noktasında buluşacağa benziyor. Bekleyelim görelim… 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
Türkiye Kültür Yolu Festivali 16 Eylül- 23 Ekim tarihleri arasında Ankara, Çanakkale, İstanbul, Diyarbakır ve Konya’da yapılıyor.  Edebiyattan dansa, sanattan sinemaya, herkesin kendi beğenisine ilgisine uygun 3 binden fazla etkinliğin olacağı 8 şehir ünlülere doyacak. 15 bine yakın yerel ve ulusal sanatçı bir araya gelecek. Türkiye’nin dünyada bu kadar geniş kapsamlı kültür ve sanat etkinliği yapan nadir ülkelerden olduğunu belirterek, festival hakkında önemli açıklamayı yapan Bakan Ersoy şöyle konuşuyor: “Festivallerimizi ülkemizin kültür alanında sahip olduğu olağanüstü varlıkları en iyi şekilde tanıtmak ve şehrimizi marka yapmak vizyonuyla yaygınlaştırarak sürdürüyoruz. Bu yıl festival kapsamına aldığımız Çanakkale’de Troya Kültür Yolu Festivalimizi başarıyla tamamladık ve etkinliklerimiz yaklaşık 300 binden fazla vatandaşımızla buluşturduk. Ankara, İstanbul ve Diyarbakır festivalinde geri sayım başladı.  Kültürel mirasımızı gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Türkiye Kültür Yolu Festivalleri ile benzersiz bir kültür sanat ekosistemi oluşturduk. Rotalar kapsamında elde ettiğimiz festivaller ülkemizin uluslararası marka değerlerine katkıda bulunacak. Kentlerimiz cazibe merkezlerine dönüşecek. Kültür sanat ekosistemi sayesinde festivaller sona erse de kültür ve sanat yatırımları devam edecek. Şehirlerimizi markalayarak var olan sanat ürünlerine sahip çıkmaya, şehirlerimizi markalayarak öne çıkarmaya devam edeceğiz.” 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
ÇİN SEDDİ’NDEN DAHA GÖRKEMLİ 

Haberin Devamı

Diyarbakır kalesi, uzunluğu bakımından Çin Seddi’nden sonra dünyada ikinci, eskilik ve yükseklik bakımından birinci sırada kabul ediliyor. Kalenin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte MS.349 yılında Bizans imparatoru II.Konstantin Sasaniler’e karşı şehrin etrafını surla çevirterek güvenli bölgeyi askeri ve idari merkezi durumuna getiriyor. 2015 Yılında UNESCO listesine giren Diyarbakır surlarının toplam uzunluğu 5.500 metre ve yer yer değişen biçimde 7-12 metre yüksekliğinde seyrediyor. Tarihi kale 82 burçtan oluşuyor. Yedi Kardeş, Evli Beden, Nur, Keçi, Kral Kızı ve Akrep burçları en ünlü kale burçlarıdır. Burçlar üzerinde değişik dillerde yazılmış kitabeler, güneş, yıldız, çift başlı kartal, aslan, kaplan, boğa, at ve akrep gibi kabartma motif ve yazıtlar ilgi çekiyor. 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
PEYGAMBER VE SAHABE ŞEHRİ 

Haberin Devamı

Hurrilerden başlayarak Osmanlılara kadar uzanan yoğun bir tarihi geçmişi bulunan Diyarbakır yüzyıllardır etnik ve dinsel mozaiğini koruyor. Hz. Ömer döneminde Müslüman orduları tarafından 639 yılında fethedilen Diyarbakır’da birçok tarihi mabet bulunuyor. Kuran-ı Kerim’de ismi geçen 25 peygamberden Hz. Elyasa ve Hz. Zülkif’in kabirleri Eğil ilçesinde bulunuyor. Diyarbakır’da 7 peygamber kabri ve 3 peygamber makamının yanı sıra 541 sahabe kabrini ziyaret etmek mümkün. Mekke ve Medine’den sonra en çok peygamber ve sahabe barındıran Diyarbakır Türkiye’de inanç turizminin başkenti olarak görülüyor. Müslümanların ağırlıkla yaşadığı kente Hristiyan cemaatine ait Süryani, Ermeni ve Keldani’ler de ibadetlerini Meryem Ana ve Surp Giragos Kiliseleri’nde huzur içerisinde yapıyor. 
Diyarbakırda Kültür Yolu Festivali
DİYARBAKIR’DA GEZİP GÖRÜLECEK YERLER 

Haberin Devamı

Nüfusu 1 milyon 732 bini bulan Diyarbakır’ın 17 ilçesi bulunuyor. Şehrin her bir noktasında ayrı bir tarih ve güzellik mevcut. Bu nedenle dünyada görülmesi gereken şehirler arasında gösteriliyor. Yolu Diyarbakır’a düşenlerin görmesi gereken önemli yerler ise şunlar: Ulu Cami, Hasan Paşa Hanı, Kervan Saray, Behrem Paşa Konağı, Cahit Sıtkı Tarancı Evi, On Gözlü Köprü, Mar Petyum Kilisesi, Dört Ayaklı Minare, Hevsel Bahçeleri, Surlar, Zerzevan Kalesi, Gazi Köşkü, Meryem Ana Kilisesi, Surp Giragos Kilisesi, Arkeoloji Müzesi, Çay Önü (Ergani), Asur Kalesi (Eğil), Peygamber Kabirleri (Eğil), Gelincik Dağı (Çermik), Şeyhandede Şelalesi (Çermik), Malabadi Köprüsü (Silvan) ve Hasuni Mağaraları (Silvan).

Yazarın Tüm Yazıları