Neden 1959?

Türkiye’de futbolun neden 1959 yılında başlatıldığını ben bilmiyorum…

Haberin Devamı

Öncelikle tarihçi değilim.

Spor yazarı bile değilim.

Ama merak ediyorum…

Niye 1959?

Neden bizim ülke de futbol tarihi 1959 yılında başlar?

***

Bu tezi savunan insanların görüşlerini okuyorum.

1959 yılı öncesinde oynanan müsabakaların, yerel olduğunu, ülke genelini saptamadığını, bugünkü statüde ve lig usulü oynanmadığını, sürekli yapılamadığını söylüyorlar…

Haklılar mı?

Birlikte bakalım…

Bakmanın en kolay yolunun, ‘şampiyonlukların sayıldığı 1959 yılı şampiyonası’ ile ‘şampiyonluğun sayılmadığı 1927 yılı Türkiye Birinciliğini’ incelemek olduğunu düşündüm.

İlk şampiyona olan1924 yılı Türkiye Birinciliğini 8 Mart 2019 tarihli yazımda yazmıştım… Tekrar olmasın, diye bu kez ikinci şampiyonayı 1927 yılı Türkiye Futbol Birinciliğini inceledim.

Hep birlikte bu iki şampiyonayı inceleyelim…

İncelerken de:

Haberin Devamı

“1959 sonrası sayılmalı”, diyenlerin kıstaslarının da dikkate alarak bakalım…

****

TÜRKİYE FUTBOL BİRİNCİLİĞİ 1927

Finale Katılmaya Hak Kazanan Takımlar:

1.Eskişehir Tayyare Yurdu- Giresun (Ön eleme)

2.Işıklar Mektebi (Bursa)

3.Amasya

4.İttihadspor (İzmit)

5.Altınordu (İzmir)

6.Karesi (Balıkesir)

7.Trabzon

8.Gençlerbirlği (Kütahya)

9.Ergenekon İdman Yurdu (Uşak)

10.Muhafızgücü (Ankara)

11.Edirne

12.İlk Işık (Antalya)

13.Bilecik

14.Galatasaray (İstanbul)

15.Mersin İdman Yurdu

16.Konya İdman Yurdu

Müsabakalar Ankara İstiklal sahasında oynanıyor.

2 Eylül günü başlıyor. 10 Eylül günü sona eriyor.

Maçlar eleme usulü oynanıyor.

Çeyrek finalde İstanbul şampiyonu Galatasaray’ı 3-2 yenen Muhafızgücü, yarı finalde Eskişehir Tayyare Gücünü, finalde İzmir temsilcisi Altınordu’yu yenerek şampiyon oluyor.

Burası kısa bir özet.

17 farklı yörenin finalde temsil edildiğini görüyoruz.

Buraya nasıl geldiler buna da bakmak lazım.

Sizleri sıkmamak için sadece kısa bir özet yazacağım.

Özet gibi gözükse de uzun.

Sıkılanlarınız bu bölümü atlatıp, 1927 yılı ile 1959 yılını mukayese eden özet tabloya geçebilir…

Orası sonucu verir…

Ancak gerçekler ayrıntıda gizlidir…

***

1927 yılı İstanbul Ligi:

Seviyeleri farklı iki ayrı kümesi var. Hani bugünkü Süper Lig ve 1. Lig gibi…

Haberin Devamı

1.Liginde Galatasaray, Fenerbahçe, Süleymaniye, Harbiye, Vefa, Beykoz, Beşiktaş, Beylerbeyi olmak üzere 8 takım mücadele etmiş.

Tek devreli lig usulü oynamışlar. İstanbul şampiyonunu belirleyebilmek için o günün koşullarında tam 23 maç yapılmış.

İstanbul ikinci liginde de 6 takım var, onlarda tek devreli lig usulü oynamışlar.

İkinci ligi “yok sayılan dönemin futbolu” hakkında bilgi için yazıyorum, hesaba dâhil etmiyorum…

1927 yılı İzmir Ligi:

Müsabakalar üç ayrı kümede, tek devreli lig usulü yapılmış.

Beyaz Küme: Altay- Göztepe-Bayraklı- Hilal

Kırmızı Küme: Altınordu-Altın Ay-Anadolu Spor-Menemen

Mor Küme: Karşıyaka-Sakarya-Karşıyaka İdman Ocağı-Yıldız

Haberin Devamı

36 maçın sonunda gurup birinciliklerini Altay, Altınordu ve Karşıyaka kazanmış.

Bu üç takım kendi aralarında tek devreli lig usulü final müsabakaları oynamışlar.

39 maçın sonunda Altınordu İzmir ili şampiyonu olmuş ve Türkiye Futbol Birinciliğinde İzmir’i temsil etmeye hak kazanmış.

Ankara Ligi -1927

6 takım çift devreli lig usulü,15 maç yaptı. Muhafızgücü şampiyon oldu. 1927 Türkiye Futbol Şampiyonasında temsil etmeye hak kazandı.

Antalya Ligi-1927

3 takım çift devreli lig usulü, 6 maç yaptı. İlk Işık şampiyon oldu.

1927 Türkiye Futbol Şampiyonasında temsil etmeye hak kazandı.

Her bölgenin Ankara’daki finale nasıl takım gönderdiğinin detaylarını bulamadım. Ancak mücadele eden kulüpleri buldum.

Haberin Devamı

1927 birinciliği için mücadele eden bölgelere göre kulüpler:


Adana Bölgesi: Türkocağı, Adana İdman Yurdu, Tarsus Türk Ocağı, Mersin Türk Ocağı, Mersin İdman Yurdu, Silifke İdman Yurdu

Balıkesir (Karesi) Bölgesi: Balıkesir İdman Yurdu, Türk İdman Birliği, Bandırma İdman Yurdu, Gönen İdman Yurdu, Balya Spor Kulübü, Balıkesir Sanatkaran Gücü, Susurluk İdman Yurdu, Havran İdman Yurdu, Burhaniye İdman Yurdu.


Bilecik Bölgesi: Bilecik İdman Yurdu, Söğüt İdman Birliği, Gölpazarı Çiftçi İdman Yurdu, Osmaneli Gençler Birliği, Bozüyük İdman Yurdu


Bursa Bölgesi: Türk Ocağı İdman Yurdu, Bursa Sanatkarlar Spor Derneği, Mudanya Gençler Birliği, Mustafa Kemal Paşa Kazası İdman Yurdu
Denizli Bölgesi: İdman Yurdu, Menderes Spor Kulübü, Hilal Gençleri, Yeşilyurt Spor Kulübü
Eskişehir Bölgesi: İdman yurdu, Türkışığı, Türkgücü, Gençler Birliği, Yıldız Kulübü, Tayyare Yurdu

Giresun Bölgesi: Giresun Spor Kulübü, Hilal, Jandarma Mektebi, Yeşil Yalı, Bulancak Spor Kulübü

Kocaeli Bölgesi: Ittihad Spor, Bizim Kulüp, Hereke İdman Yurdu, Adapazarı İdman Yurdu, Adapazarı İdman Kulübü, Adapazarı Gençler Birliği, Akhisar İdman Yurdu, Kandıra İdman Yurdu, Geyve Milli İdman Yurdu
Konya Bölgesi: İdman Yurdu, Gençler Birliği Spor Kulübü, Sanatkârlar Gücü, Akşehir İdman Yurdu

Samsun (Canik) Bölgesi: Ay Yıldız İdman Yurdu, İdman Yurdu, Zafer Milli İdman Birliği, Cumhuriyet İdman Yurdu, Yeşil Irmak

Trabzon Bölgesi: İdman Ocağı, İdman Grubu, Necmiati Spor Kulübü, İdman Sebat Yurdu, Lise İdman Yurdu, Altınışık İdman Yurdu, İdman Gücü
Uşak Bölgesi: Türk Ocağı Spor Şubesi, Gençler Birliği, Ergenekon İdman Yurdu, Sanat İdman Yurdu, Simav İdman Yurdu, Afyon İdman Yurdu

Haberin Devamı

Tüm takımların şampiyonaya nasıl katıldığını yazamayacağım.

Çünkü bilmiyorum…

Ancak şunu biliyorum ki, hiçbir takım elini kolunu sallayarak bu turnuvaya gelmedi. Yöresindeki kulüplerle yarıştı ve katılma hakkını elde etti.

***

Sayılmayan 1927 Türkiye Birinciliği ile ilgili bir özet yapalım:

Maç sayısı: Turnuvaya katılabilmek için minimum 150 maç, finalde 18 maç yapılmış.

Türkiye Şampiyonunu belirleyebilmek o günün şartlarında minimum 168 maç yapılmış.

Katılan İl sayısı: Sadece finalleri hesaba katarsak, 17 il…

Statü: Elemeler lig usulü oynanmış, finaller ise eleme sistemi…

***

Bir de şampiyonlukların sayılmaya başlandığı 1959 yılına bakalım…

TÜRKİYE MİLLİ LİGİ 1959

Kırmızı Gurup:

Fenerbahçe-Beşiktaş-Altay-İzmirspor-Ankaragücü-Hacettepe-Beykoz-İstanbulspor

Beyaz Gurup:

Galatasaray-Vefa-Ankara Demirspor-Göztepe-Karagümrük-Karşıyaka-Gençlerbirliği-Adalet.

Maçlar çift devreli lig usulü oynandı.

Kırmızı gurupta 8 takım toplam 56 maç oynadı. Fenerbahçe lider bitirdi.

Beyaz gurupta da 8 takım toplam 56 maç oynadı. Galatasaray lider bitirdi.

Şimdi buraya dikkat!

Guruplarını lider bitiren Fenerbahçe ile Galatasaray kendi aralarında iki maç yaptılar.

Birincisini Galatasaray 1-0 kazandı. İkinci maçı Fenerbahçe 4-0 kazandı.

Ve Fenerbahçe şampiyon oldu.

Belki dikkatinizi çekmiştir;

Final kupa usulü oynanmış…

Örneğin Beşiktaş bir şampiyona boyunca, Galatasaray ile hiç karşılaşmamış…

Şampiyonu sayılan 1959 yılı ile ilgili bir özet yapalım:

Maç sayısı: iki ayrı grupta toplam 112 maç, final 2 maç toplam 114 maç yapılmış.

Katılan İl sayısı: Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere toplam 3 il.

Statü: Gurup maçları lig usulü oynanmış, final müsabaka ise eleme usulü…

***

Evet, uzun oldu.

Başka çarem de yoktu.

Uzun okumaktan sıkılanlar için özet bir tablo vereyim:

Şimdi haydi birlikte karar verelim!

Karar verirken “hayır” diyenlerin tezine kulak verelim…

Kıstasları onların talep ettiği gibi koyalım…

Kıstaslarımız:

  1. Türkiye’yi kapsıyor mu? Yerel mi?
  2. Şampiyonu belirlemek için kaç maç oynanmış?
  3. Statü neymiş?

***

1927 Yılı:

Oynanan maç sayısı:168

Katılan il sayısı: 17

Statü: Elemeler lig usulü, final eleme şeklinde.

1959 Yılı:

Oynanan maç sayısı:114

Katılan il sayısı: 3

Statü: Elemeler lig usulü, final eleme şeklinde.

Ben sayılmayan 1927 yılını ve sayılan 1959 yılını yan yana koydum…

Biri 32 yıl öncenin şartlarında yapılmış…

Ama siz bunu da dikkate almayın ve söyleyin!

Hangisi daha kabul edilebilir bir turnuva?

***

Haksızlık etmeyeyim…

“1959 yılında başlamalı”, diyenlerin bir dayanağı daha var…

“Sürekli oynanmadı, düzensiz oynandı” diyorlar…

----Haklılar.

Anlattığım şampiyonalar her yıl üst üste yapılamıyor…

Kimi zaman savaş, bazen maddi zorluklar veya uluslararası büyük turnuvalar nedeniyle aksıyor…

Yani her yıl yapamıyor…

O zaman ne yapacağız?

Sürekliliğin bozulduğu yıl, sil baştan yapıp yeniden mi başlayacağız?

Örneğin EuroLeague 2019-20 yılında Korona salgını nedeniyle yapılamadı…

Euro lig tarihini 2020 yılından mı başlatalım?

Olmaz!

***

Kurumlar ve ülkeler köklerinin derinliklerini anlatabilmek için başlangıç noktalarını eski sayfalarda aralarlar…

Biz ise tam tersini yapmışız!

Üç beş kuruş para veya tuttuğumuz takımın şampiyonluk sayısını arttırabilmek için kendi tarihimizi inkar etmişiz!

Bence olmamış…

Dedim ya, tarihçi değilim…

Spor yazarı bile sayılmam…

Sadece merak edip bakıyorum.

Ve maalesef bu konuda çok daha birikimli olan insanların konuya pek de özenle bakmamış olduğunu görüyorum.

***

Bu tarihin hepimizin tarihi olduğunu biliyorum.

Türkiye milli takımının ilk antrenörü Ali Sami Yen’e saygı duyurum.

İlk federasyon başkanı Yusuf Ziya Öniş’e saygı duyuyorum.

İkisi de Galatasaray’ın kurucusu…

Yok, saymamak lazım…

Futbolu 1959 yılında başlatırsak bu insanları nasıl anlatacağız?

Beşiktaş deyince aklımıza;

“Şerefinle oyna! Hakkınla kazan!” gelir aklıma…

Anlatılan Hakkı Yeten ve Şeref beydir.

Baba Hakkı’yı biliyorsunuzdur.

Şeref bey; futbol şubesinin kurucusu, Beşiktaş futbol takımının ilk kaptanı ve teknik direktörüdür. Beşiktaş’a stat kazandırabilmek için ömrünü vermiştir.

Futbolu 1959 yılında başlatırsak bu insanları nasıl anlatacağız

“Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler
Hala sevilen birer abidedirler…”

Hep birlikte severek Fenerbahçe marşı olarak söylüyoruz ama bu adamlar kim?

Futbolu 1959 yılında başlatırsak bu insanları nasıl anlatacağız?

***

Türkiye Futbol Federasyonu’nun logosunda gururla taşıdığı1923 var.

Kuruluşu, Cumhuriyetimiz kurulmadan önce…

Kurulma kararını da Cumhuriyeti kuranlar veriyor…

“Türkiye’nin sınırları belli, bölünmez bir bütün ve üniter bir devlet olduğunu, Dünya’ya kabul ettirebilmek için futbol da bir tane şampiyonu olmalı”, diye düşünüyorlar…

Ve o kıt kaynaklarla Türkiye Futbol Birinciliklerini düzenliyorlar…

Buranın şampiyonlarını saymamak bence, kuruculara saygısızlıktır…

Yok, saymak, tarihimizi yok saymaktır!

***

TFF resmi sitesinde:

----“Kuruluş tarihim 1923” yazıyor…
----“500. Milli maçımızı oynadık”, diyor…
----“Attığımız golleri sayarken 1923 yılından başlıyor…
----“Milli olma sayılarını belirlerken 1923 yılı başlangıç kabul ediliyor…

----“1934 yılında futbolu bırakan Zeki Rıza Sporel milli forma ile en fazla gol atan futbolcular arasında sayılıyor.
Ancak;
Şampiyonluk sayıları sayılırken başlangıç noktası 1959 yılı kabul ediliyor…
---Bence olmaz!
Bu ayıbı düzeltmenin zamanıdır!

Yazarın Tüm Yazıları