Hay Allah, şimdi de Akman derdi

RAMAK kalıyor, o kurulun yetkisini törpülemeye. Ancak, o sırada IMF denetimi var. AKP’nin hevesi kursağında kalıyor.

Mali Suçları Araştırma Kurulu, kısaca MASAK. Maliye Bakanlığına bağlı. Önemli bir yetkisi var. Kendiliğinden harekete geçerek, kurumları denetleyebiliyor. Özellikle, kara para trafiğinin peşine düşüyor.

Üç yıl önce AKP, MASAK’ın bu yetkisini elinden almak üzere tasarı hazırlıyor. Kurul artık kendiliğinden harekete geçemeyecek, ancak Cumhuriyet Savcısı izin verirse, denetleyebilecek. Böyle bir değişiklik.

CHP milletvekili Akif Hamzaçebi bu değişikliği önlemek için uğraşıyor, çabası IMF denetimiyle çakışıyor ve MASAK yetkisini koruyor.

KARA PARA

O yetkinin Alman Mahkemesinin Deniz Feneri kararıyla birebir ilişkisi var. Karardaki hayati cümle şu: "Yardım amacıyla toplanan paralar Türkiye’deki Kanal 7, Deniz Feneri Türkiye’ye ve Türkiye’deki bazı şirketlere gitti."

Bu cümlenin hukuki ve mali tercümesi var.

Kara para aklama. Bunun araştırılması gerek. Kim araştıracak? MASAK. O yetkiye sahip. Hiç beklemeden, kendiliğinden harekete geçmesi gerek.

Aynı zamanda Cumhuriyet Savcılarının da, işin peşine düşmesi gerek. Sorular şöyle:

Bu paralar hangi şirketlere gitti, hangi şirket, ne kadar para kullandı, nerede kullandı?

Zaten bazı şirketlerin adını Alman Mahkemesi veriyor. Adres bulmak için uzun zahmetlere katlanmaya gerek yok.

Kararda çarpıcı bir tespit:

"Burada dolandırıcıların basit bir eylemi söz konusu değildir. Siyasi ve İslami bir ideoloji vardır."

Hiçbir güç, yüzde 47 oy alan AKP dahil, hiçbir güç bu olayın Türkiye’de araştırılmasını engelleyemez.

Ne zaman güçten söz edilse, AKP hemen yüzde 47’ye başvuruyor, o nedenle yüzde 47’lik güç dahil, kimsenin kara para aklanmasına göz yumması mümkün değil.

Engelleyen o zincirin halkalarından biri olur.

Mahkemenin Türkiye’de sorumlu gösterdiği dört kişiden biri RTÜK Başkanı Zahid Akman.

Geçenlerde bir TV programında, "iddianamede adım bir kere geçiyor, 34 defa geçiyor, diye yalan söylüyorlar, benim hiç ilgim yok, üstelik ramazanda bunu yapıyorlar" diye dert yanıyor.

Akman, muhtemelen oruç tutuyor. Ramazanda oruç ağzıyla yalan söylüyor. Bu inancına, ideolojisine hiç yakışmıyor. Adı öyle geçiyor ki, Türkiye’deki dört sorumludan biri Akman.

Kısa süre önce, bir yasa değişikliği ile, RTÜK başkanı hakkında soruşturma açılma izni başbakana bağlanıyor.

Bu nasıl tesadüfse, değişiklikten kısa süre sonra, çanlar çalıyor. Zahid Akman çok ciddi bir suçlama ile karşı karşıya. Hakkında soruşturma açılması gerek. Soruşturma izni Tayyip Erdoğan’dan geçiyor. Yolsuzlukla mücadele için yola çıktığını yüzlerce kez dile getiren Erdoğan’ı şimdi göreceğiz. Yardan mı, serden mi, vaziyeti. Şaban Dişli’den sonra, hay Allah, şimdi de, Zahid Akman derdi.

Akman TV’de kendinden emin konuşuyor. Madem o kadar emin, kadim dostu Erdoğan’ın elini kolaylaştırmak ona düşüyor. RTÜK Başkanlığı’ndan istifa ederek.

Almanya’da bağış artık zor

YILLARDIR Almanya’da yaşayan arkadaşlarım dün arıyor. Çeşitli kentlerden:

"Bağış aldatmacası ayyuka çıktı, insanlar burada aldatılmış olmanın acısıyla, fena halde sinirli. Kaldı ki, bu ilk değil. Yıllardır dini duyguları sömürerek, bu kaçıncı aldatma?"

Bu kez insanların kafasına dank etmiş durumda. Üstelik, aldatanın yanına kar kalıyor. Devreye Alman mahkemesi girmese, bu sefer de, malı götürenler, götürdükleriyle kalacak.

Almanya’da yaşayan yurttaşlarımızdan bundan sonra para toplamak kolay değil.
Yazarın Tüm Yazıları