Cemaatler bile ’olmaz böyle şey’ diyor

İKİSİ de, bütün ülkelerde defter açıyor.Rusya ve Gürcistan sefaret bulundurduğu bütün ülkelerde defter açarak, o ülkelerin bu defterleri imzalamasını istiyor. Savaş nedeniyle, geçmiş olsun, imzası. Bu uygulama diplomasi geleneğinde ilk.

Rusya’nın defterini imzalasan, Gürcistan alınacak, Gürcülerin defterini imzalasan, Ruslar alınacak.

Ankara iki ara bir derede, kimin defterini imzalayacağını bilmiyor. Belki, ikisini de imzalamak gibi bir cinlik. Onu da, kimse yemez.

KAÇ BUĞDAY, KAÇ NOHUT

Tam bu sırada, başımıza taneyle saymak derdi patlıyor.

Rusya, güçlük çıkarmak için, Türkiye’den ithal ettiği ürünleri gümrüklerde saymaya kalkıyor. AKP buna misilleme, onlardan satın aldığımız malları sayma kararı alıyor. Karşılıklılık ilkesi. Madem onlar bana bunu yapıyor, ben de onlara yaparım, vaziyeti.

Petrol ve doğalgazı saymak mümkün değil, ama dünden itibaren Rusya’dan ithal ettiğimiz mercimek, nohut, arpayı gümrüklerde tek tek sayıyoruz. Kaç tane nohut, kaç tane buğday!

KENDİNE KURŞUN

Saymak, Rusya’dan gelen ürünlerin girişini yavaşlatmak demek. Ne demek bu? Onlardan aldığımız doğalgaz ve petrol girişini yavaşlatmak demek.

Türkiye elektriğin neredeyse yarısını doğalgazdan üretiyor. Türkçesi şu:

Doğalgazı yavaşlatmak, elektrik üretiminin yarısından vazgeçmek demek.

Kendi ayağına kurşun sıkmakla eşit. Petrolü yavaşlatmak aynı anlamda. Parlak fikir doğrusu.

ERDOĞAN GİDEBİLİR

Sorunun kaynağı, Rusya-Gürcistan krizinde Türkiye’nin aldığı tutum. NATO gemilerine Boğazlar’dan geçiş izin veren Türkiye’ye, Rusya fatura kesiyor.

Diplomasi ve ekonomi, tepki kaldırmıyor. Akıl gerektiriyor. Önünü, arkasını iyi hesaplamak gerektiriyor.

Türk kkonomisini çok güç durumlarda bırakabilecek misilleme kararı uygulamak yerine, Moskova ile diyalog aramak mantıklı değil mi?

Durumun vahametini farkeden ihracatçılara ek olarak, bazı cemaatler bile, Başbakan Erdoğan’a başvuruyor, "siz gidin Putin’le görüşün" telkininde bulunuyor.

Erdoğan’la bu sorunu görüşenlerin aldığı izlenim, Erdoğan her an Putin’e gidebilir, gitmese bile, mutlaka telefonla görüşür, yolunda.

Makulu bulmak için, çok akıllı olmaya gerek yok.

Cımbızla belediye başkanı seçmek

KENDİSİNE gönderilen "görevden alındınız" bildiriminde herhangi bir gerekçe yok.

Bodrum Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan (CHP) hafta sonunda İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınıyor. Dün Saruhan’la konuşuyorum:

"Sanıyorum bazı imar kararları nedeniyle aldılar. Bazı dosyalar var, bazı doğru, bazı yanlış kararlar. İki ay kadar önce, burada birkaç AKP’li bana bu yolda işaret vermişti. Ben, yürütmenin durdurulması için Muğla İdare Mahkemesine dava açıyorum."

Eğer, görevden alma gerekçesi, imar kararları ise, bütün kıyılarda, bütün belediyeler aynı suçu işlemekle meşgul. Aralarında pek çok AKP’li belediye başkanı da var.

Neden aralarından sadece bir CHP’li başkan cımbızla seçiliyor? Diğerleri neden hala görevde?

İmar gerekçesi değilse, İçişleri Bakanlığı görevden alma nedenini açıklamak zorunda.
Yazarın Tüm Yazıları