Maval...

SÖZLÜĞE baktım "maval"ın iki anlamı var:

Birincisi, Arapların bir tür şarkısı.

İkincisi; uydurma, asılsız, hikáye, yalan...

Bence Denizlili çiftçinin önceki gün Başbakan’a "Bize maval okuma!" diye bağırdığı birincisidir, yani bir tür Arap şarkısı.

Ki ben Arap’ın "maval" okumasını bilirim.

"Maval" genelde Arap’ın aynı sözcüğü durmadan tekrarlamasından oluşur, uzunluğu duruma göre değişir.

Diyelim ki Arap, minderlerin üstünde rahat bir mekándaysa iki-üç gün sürebilir.

Devenin sırtındaysa, "maval" gideceği yerde biter.

Yok eğer deve güdüyorsa, develer kaçana kadar...

*

Başbakan, "Enflasyon tek haneli rakamlara indi...
Ekonomi iyileşip büyüdü görüyorsunuz..." deyince, işte o an Denizlili köylü kalabalığın arasından seslendi:

"Maval okuma... Mazot kaç lira, biliyor musun?.. Ben çiftçiyim, yağ bile alamıyorum... Sen bunları külahıma anlat..."

"Maval"
uzun bir şarkıdır.

Hatta kimi "maval" okuyuşların -altı sene olmasa bile- üç gün-üç gece sürdüğü, mavalcının giderken "Devamını yakında gelip okurum" dediği anlatılır.

"Maval" okuyan ağzını açar ve gözlerini kapatır.

Etrafında ne oluyor, ne bitiyor görmez. Arada bir tek gözünü açması ise, bakmak içindir:

Dinleyen kaldı mı?..

*

Denizlili çiftçi, Başbakan’a "Maval okuma" dedikten sonra Başbakan şöyle dedi:

"Onların kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler, dilleri vardır söylemezler..."

"Maval" zengin Arap kültürünün eşsiz bir hazinesidir.

Türkçe’de bir karşılığı da "martaval"dır.

"Maval"ın uzunluğu dinleyenlere göre de değişir.

"Maval" dinleyenler, aynı sözcüklerin aralıksız ve durmadan tekrarından fazla bir şey anlamazlar.

Aslında bir şey anlamak için de dinlemezler.

Doğrusunu isterseniz zaten dinlemezler de.

Öyle bakarlar:

Maval, maval...
Yazarın Tüm Yazıları