Tamtamların susma zamanı

OĞLUNU terörle mücadelede kaybeden Türk annenin feryadı:

"Benim oğlum öldü, başkaları artık ölmesin, bu kan dursun."

Dağa çıkan oğlunu kaybeden Kürt annenin feryadı:

"Benim oğlum öldü, başkaları artık ölmesin, bu kan dursun."

Yurt dışı operasyon için askere yetki veren kararda, evet oyu kullanan AKP’nin Doğulu milletvekilleri:

"Bu sorun operasyonla çözülmez."

Halkı ve vekilleri aynı noktada buluşuyor. Buna katkı ABD Savunma Bakanı Gates’ten geliyor:

"Gül ve Erdoğan bana PKK’nın adam toplamasını önlemek için kültürel, ekonomik ve politik alanda atılacak adımları anlattılar."

Demek, yeni bir paket.

EN UYGUN ORTAM

Şimdiye kadar bu kaçıncı paket, sayısını artık unutuyoruz. Açıklanıyor, hiçbiri uygulanmıyor. Ancak, şimdi ortam çok uygun.

Önceki akşam DTP’den Ahmet Türk, Emine Ayna ve Nurettin Demirtaş benim de aralarında bulunduğum altı gazeteciyi sohbete davet ediyor. Üçü de aynı düşüncede:

"Kürt sorununun çözümü ilk kez bu kadar kolay hale geldi, bir barış ortamı yaratıp, bundan yararlanmak gerek."

Neden bu kadar kolay? Ahmet Türk:

"Çünkü, artık kimse silahlı çözüme inanmıyor, PKK bile,
silahla çözüm olmaz, diyor."

Öyle diyor, ama silahı bırakmıyor. Ahmet Türk:

"Ateşkes için biz elimizden geleni yapmaya hazırız, devlet bize güven verse, daha fazlasını yapmaya da hazırız. Siyasi olarak, aleyhimize bile olsa, biz Kürt sorununun demokratik çözümü için her şeye hazırız."

Türk
, Ayna ve Demirtaş sürekli bunu vurguluyor.

Haklılar. Otuz yıldır sorun aynı, otuz yıldır aynı yerdeyiz, otuz yıldır çözüm için işaret yok.

GÜVENE ADIM

Bu gibi işler pratik adımlar gerektiriyor. Karşılıklı güven sağlayan adımlar. Örneğin, görüşmek. Ahmet Türk:

"Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’la görüşmek istedik, ama bir türlü cevap gelmedi."


Oysa, türbanın Meclis’te kabulünden sonra ki, DTP olumlu oy veriyor, Erdoğan, DTP sıralarına gelerek, Ahmet Türk’ün elini sıkıyor ve teşekkür ediyor.

Şimdi, Türkiye’nin en hayati sorunu için kilit konumdaki DTP ile diyaloğu neden öteliyor? "Herkesin Cumhurbaşkanı olacağım" diyen Abdullah Gül, Kürt vatandaşlarına sırtını neden dönüyor?

Yine de, Gül ve Erdoğan’ın Kürt sorununa çözüm için her fırsatı kullanmak istediklerinden son derece eminim. Hiç kuşkum yok, ama ortada adım yok.

MESELE AF DEĞİL

Türk
’ün söylediği bir cümle can alıcı:

"Mesele sadece dağdakilere af çıkarmak değil, sorunu temelden çözmezsek, PKK gider, başkası gelir."

Ne yapmak gerek? Türk:

"Demokratik çözüm. Yeni bir Anayasa yapılıyor, Anayasada toplumun etnik yapısı değil, o yanlış, çok kültürlü ve çok kimlikli yapısı vurgulanmalı. Toplum vatandaşlık tanımında buluşmalı, Türk tanımında değil."

Başka önemli istekler de var, bölge meclisleri gibi. Kalıcı çözüm için DTP, "hep barışı arayacağız, bunun için çalışacağız" diyor.

Her türlü düşünceye açık, daha baştan, herhangi birini geri çevirmeden, kimseyi suçlamadan, kimseye hakaret etmeden bir çözüm arayışının şimdi zamanı.

Milliyetçi tamtamların susma zamanı. Şoven duygulara gem vurma zamanı.
Yazarın Tüm Yazıları