Kontrollü bağımsızlık

Rreröfte Pavaresia e Kosoves. Yaşasın bağımsız Kosova!

Dün Kosovalılar böyle diyerek bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Bu gerçek bir bağımsızlık mı?

Kosova, BM temsilcisi Finlandiyalı diplomat Ahtisaari’nin hazırladığı kontrollü bağımsızlık planı çerçevesinde ilan edilen bağımsızlık ne kadar gerçek olabilirse o kadar.

Yugoslavya’nın dağılma sürecinde Kosova’nın, ABD tarafından adım adım bağımsızlığa nasıl taşındığını izledim.

BM barış gücünün bölgeye gelerek, Kosova devletinin kurulmasına nasıl olanak sağladığını, Arnavutların Sırbistan’a ait ne varsa reddetmelerini, kendi okullarını evlerde açışlarını, vergi toplayışlarını izledim, Türk azınlığın devlet yanlısı olduğu için dışlanışını gördüm. Sonra silahlanma süreci, UÇK’nın kurdurulması bütün bunları yakından takip ettim.

Eğer Miloşeviç Arnavut azınlığın isteklerine zamanında kulak verseydi, onların üzerine ateşle gitmeseydi böyle olur muydu? Çok uzun bir tartışma üstelik bunun için artık çok geç.

* * *

GÖNÜLSÜZ
ayrılıkların çok zor olacağını ve her iki tarafa da büyük acılar yaşatacağını düşündüğüm için Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilanına karşıydım.

Bugün de içim rahat değil. Ama geri dönüş olabilir mi? Kosova tekrar Sırbistan’ın bir parçası olarak yaşamına devam edebilir mi?

Hayır. Yirmi yıldan beri bağımsızlık yolunda ilerleyen bir toplumun geri dönüşü mümkün değil.

Hele de arkasında uluslararası destek varsa.

Kosova, işte böyle uzun bir süre ABD’nin uzaktan kumandası, Avrupa Birliği’nin kontrolü altında "bağımsız" olacak.

Bağımsız olacak ama, yarından itibaren Avrupa gücü EULEX Kosova’da, devlet kurumlarının işleyişini kontrol edecek. NATO ordusu Mitroviça’da Sırp azınlık ile Arnavutlar arasında çatışma çıkmasını önlemek için zaten konuşlanmış durumda. Haziran’dan sonra o da görevi AB’ye devredecek.

Şartlı bağımsızlık anlaşmasına göre, Kosovalı Arnavutlar Büyük Arnavutluk hayallerine de veda edecekler, Arnavutlukla birleşmeleri yasak. Kendileri için çizilen haritanın sınırlarını değiştirmeleri de, yani Makedonya’daki Arnavutların birleşme hayallerine de set çekilecek. Ne zamana kadar belli değil.

Koşulları böyle belirleyen Ahtisaari planı ilk bakışta bile, bağımsızlık adımının Balkanlar açısından ne kadar riskli olduğunu da ortaya koyuyor.

Yunanistan, Romanya gibi bazı Avrupa ülkeleri Kosova’yı tanımayacaklar. Rusya da karşı çıkıyor. Türkiye ise, tarihi bağlar gerekçesiyle Kosova’yı tanıyacak.

Balkanlar’da, etnik ayrılıklar devlet temelinde bölünmelere yol açarken, bölgede yeni bir ayrım çizgisi oluşuyor. Ortodoks-Müslüman aksı.

Gelecekteki paylaşımlara yeni piyonlar hazırlamak için.

DİYARBAKIR’IN TURİZM ATAĞI

DİYARBAKIR Turizm Derneği, kentin kalkınması için ilk adım olarak gördüğü turizmi, gündeme taşıma girişimine devam ediyor. Dernek bu hafta sonu İstanbul’daki fuara katıldı. Dernek Başkanı Nedim Çizmeci, başlattıkları turizm kampanyasının Diyarbakır’ı hareketlendirdiğini söylüyor. Bu kampanya ile ilgili yazımdan sonra bana da Diyarbakır’dan çok mesaj geldi. Herkes kentin güzelliklerini ve tarihi mirasını tanıtmak için bir şeyler kampanyaya nasıl katılacağını soruyor. Kabe’nin ilk örtüsünün Diyarbakır’da Hasan Paşa Hanı’nda yapıldığını, Hıristiyan ve Musevi dinlerine ait bazı kutsal kalıntıların da burada olduğunu biliyor muydunuz? Ben de bilmiyordum. Ya insanlığın yerleşik düzene geçtiği ilk bölgenin burada bulunduğunu? Şimdi, Diyarbakır, Başbakan’a iletilen acil eylem planına yanıt bekliyor. Takipçisi olacağız. Bu kampanyanın sloganı, "Diyarbakır hepimizin". Evet öyle. Öyleyse, ihtiyaçlarına, sorunlarına sahip çıkmak için daha ne kadar beklenecek?
Yazarın Tüm Yazıları