CHP’nin 22 Temmuz seçimleri ardından topluca istifa eden -ama Genel Başkan tarafından göreve devam etmeleri istenen- Merkez Yönetim Kurulu, dün toplanan Parti Meclisi’ne, "seçim sonuçlarını AKP lehine etkileyen bazı temel faktörleri" anlatan bir rapor sunmuş.
Özetleyelim:
2002’de AKP’ye destek veren "tarikatlar, ikinci cumhuriyetçiler ve belirli odaklar", 2007’de de iktidarın arkasında yer almışlar. Üstelik bu kez destekleri daha güçlü imiş.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da köşeye sıkıştırılan Kürt kökenli yurttaşlarımız bu defa AKP’yi desteklemişmiş. Çünkü iktidar onlara "kafa karıştırıcı" mesajlar vermiş ve onları aldatmışmış.
ABD ve AB, AKP’nin teslimiyetçi politikası nedeniyle bu partiyi desteklemişmiş.
Din faktörünün siyasileştirilmesi sonucu cami hocalarının önemli bir bölümü AKP propagandasında aktif rol üstlenmişlermiş.
Medya üzerinde etkinlikleri yüksek olan (!?) İkinci Cumhuriyetçiler adeta beyinleri yıkamışlarmış.
Merkez sağ (DYP-ANAVATAN birleşmesi) çökünce oraya gidecek oylar AKP’ye kaymışmış.
Yazılı ve görsel medyanın çok önemli bir bölümü, iktidarın propagandasına omuz vermişmiş.
Propagandanın yasak olduğu -son bir gün içinde- Tayyip Erdoğan’ın sesiyle yüz binlerce vatandaşımıza ulaşılarak, AKP propagandası seçim anına kadar sürdürülmüşmüş.
Sermaye kesimi sözcüleri ile medyanın önemli bölümü, iktidarın etki alanı içine çekilmişmiş.
Ekonomik istikrar bozulur diye endişe edenler AKP’yi desteklemişlermiş.
IMF de AKP’ye örtülü şekilde onay vermişmiş.
Kamu kaynakları ile bireysel yarar sağlama (Fak-Fuk-Fon eliyle malzeme dağıtma) operasyonlarına teslim olanlar AKP’yi desteklemişlermiş.
AKP güdümündeki tüm kamu kurumları (özel idareler, belediyeler) AKP’yi desteklemişlermiş.
Görüyorsunuz değil mi uğranılan hezimette meğer CHP’nin -özellikle CHP merkez yönetiminin- hiç ama hiç günahı yokmuş. Uğranılan hezimetin gerçek sorumlusu başkaları imiş.
Madem öyle idi, bu saygıdeğer CHP Merkez Yönetim Kurulu üyeleri seçimin ertesi günü neden topluca istifa etmek gereğini duymuştu? Öyle ya, günah ya tarikatların ya IMF’nin yahut da CHP’ye sempati duymayan medyanın zaten.
Gördüğünüz gibi CHP’nin Merkez Yönetim kadrosu hálá ayılabilmiş değil. Veya ayıldılar, kusurlarının ne olduğunu onlar da biliyorlar ama -mutad üzere- hepimizi enayi yerine koyarak koskocaman bir hezimeti bizlere hazmettireceklerini sanıyorlar.
Oysa yok öyle şey!
Bugün yer kalmadığı için yukarıda yazılı olan "seçimi kaybetme sebepleri"ne başka bir yazıda değinmek zorundayız. Ama şimdilik bizim değil, CHP Parti Meclisi üyesi Adil Özkol’un bu konuda bizzat hazırladığı rapordan kısa bir alıntı yapalım. Özkol özetle diyor ki, "Seçim sonuçları tam bir başarısızlıktır. Sayın Genel Başkan, seçim yenilgisinin baş sorumlusudur. Sayın Genel Başkan, ilk olağan kurultayda görevini bırakacağını kısa zaman içinde ilan etmelidir".