Türkiye için pişirilen ortaklık

"SİZ en iyisi Karadeniz’de kendi aranızda birlik olun".

Bu öneri, tesadüf olmasa gerek.

İstanbul’da dün Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) toplanıyor. Bugün de, Brüksel’de Türkiye-AB görüşmelerinde, yeni başlıkların açılmasına ilişkin toplantı var. Bu iki toplantı, çok başka bir açıdan, üst üste getirilmek isteniyor.

KEİ onbeş yıl önce kuruluyor. Karadeniz’de kıyısı bulunan ülkeler arasında ekonomik işbirliğini öngörüyor. AB gibi, siyasal birlik oluşturma niyetinden uzak, sadece ekonomik dayanışmanın ön planda geldiği bir kurum.

Hem Karadeniz bölge olarak, hem KEİ yıllarca unutuluyor. Şimdi enerji nedeniyle, yeniden Avrupa ve Amerika’nın gündemine giriyor. Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan petrol ve doğalgaz boru hatları Karadeniz’in cazibesini yeniden arttırıyor. İstanbul’da dün zaten en çok enerji konuşuluyor.

ON BİRİ KARŞI

Brüksel’de bugün Türkiye’nin AB tam üyeliği yolunda, yeni bir engel var.

2004’te AB’nin kabul ettiği görüşmelerde, çevre, tarım, sağlık, sanayi, istatistik gibi konu başlıkları tek tek ele alınıyor. Görüşmeler o başlıklar çerçevesinde yürütülüyor.

Ele alınan konular hem yavaş gidiyor, hem de konu başlıklarından bazılarının açılması istenmiyor. Örneğin, para politikasının açılması istenmiyor. Para politikası, bir anlamda tam üyeliğe giden yol olarak görülüyor.

Herkes Fransa’nın bizi istemediğinden söz ediyor, oysa, on bir AB ülkesi Türkiye’nin AB üyeliğine karşı.

Görüşmeler, o nedenle ağır, aksak gidiyor.

TÜRKİYE-RUSYA

Çeşitli AB ülkelerindeki araştırma kuruluşları, ortaya şimdi yeni bir proje ile çıkıyor.

Arkalarında siyasal destek bulunan bu kuruluşlar, Türkiye’ye yeni bir öneri getiriyor:

"Sizin yeriniz AB değil, sizin yeriniz Karadeniz".

Onlar, KEİ’yi ilerde AB gibi bir kuruluş olarak görmek niyetinde. Böylece, özellikle Türkiye’ye alternatif şemsiye hazırlığında.

Bu öneriyi yaparken, son yıllarda Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşmaya dikkat çekerek, "bu formül iyidir" demeye getiriyor.

Hatta, bu yakınlaşmanın analizinde, Türk-Rus ilişkileri tarihinden farklı örnekler veriyor. Örneğin, Çar 1. Nikola’nın ünlü sözü, "Boğazın hasta adamı" nitelemesinden yola çıkarak, tarihte Rusya’nın Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını belirtiyor.

Ama, günümüzde Tayyip Erdoğan ile Putin arasında yakınlaşmaya işaret ediyor, "Türkiye ile Rusya artık iki iyi dost" diyerek, şunu vurguluyor:

"Siz en iyisi, kendi aranızda Karadeniz’de birlik olun".

AB’nin Türkiye’ye biçtiği son rol bu.

Bu rol resmi olarak dile getirilmiyor. Araştırma kuruluşları ve bazı basın organlarıyla eliyle, alttan alta pişiriliyor. Onlar ne derse desin, bizim yerimiz Batı.

Erbakan mitingde oturuyor

SAADET Partisi’nin (SP) organı niteliğindeki Milli Gazete dün bu partinin Gebze mitingine yer veriyor.

Mitinge Necmettin Erbakan’ın katıldığını bildiren gazetede, bir de fotoğraf var. Fotoğrafta, kürsü adına bir masa. Erbakan masada oturuyor, yani mitingde.

Erbakan 82 yaşında. Zaman zaman sağlık sorunları yaşıyor. Bir miting boyunca, ayakta kalamayacağı için, ara sıra oturmayı tercih ediyor. Ama, mitinglerde SP için çalışmayı hálá sürdürüyor.

Bir açıdan, inancı için inatçılığını elden bırakmıyor. Ancak, öte yandan 82 yaşında hala mitinglerde dolaşan dünyada bir başka lider var mı?

Erbakan evinde otursa, anılarını yazsa, kendisinden sonra gelenlere deneylerini aktarsa, daha iyi değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları