Sığ sularda çapayı boşluyoruz

GELİŞMEKTE olan ülkelerde son yıllarda bir şımarıklık söz konusu. Uluslararası sermaye hareketleri yoğunlaştıkça ve derinleştikçe, ülkeler makro ekonomik disiplini boş vermeye başlıyorlar. Gelen uluslararası para pislikleri büyük ölçüde örtüyor.

Halbuki, bu çeşit ortamlar bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için yapısal reformların tamamlanması için çok büyük bir fırsat yaratıyor. Küresel sermayenin bolluğu yapısal reformların kısa dönemde yaratacağı sıkıntıların daha az acılı atlatılması için bir pencere açmış oluyor.

Genellikle, bu fırsatlar ıskalanıyor. Yapısal reformların yapılmasının ivediliği ortadan kalmış gibi hareket ediliyor. Duvara çarpıldığında, çok daha olumsuz koşullarda yapısal reformların uygulamaya konması zorunluluk oluyor. Türkiye bu konuları çok iyi bilir.

SEÇENEK DARALMASI

Türkiye, seçim atmosferine girilmesiyle IMF’ye söz verilen bazı ekonomi politika ilkelerini görmezden gelmeye başladı
. Bu ilkelerden biri "vergi indirimi" gibi kamu finansmanını olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınılmasıydı. Son niyet mektubu bu konuyu bir kez daha vurgulamıştı.

Ama, mektup gönderilip gözden geçirme tamamlanır tamamlanmaz turizm sektöründe ve bazı gıda maddelerinde "KDV indirimi" gündeme geldi. Anında yürürlüğe kondu. Seçimler yaklaştıkça, buna benzer "şirin görünme" çabaları artabilecektir. İşin ilginç yanı iktidara talip olan hiçbir partiden bu çeşit "şımarıklıklar" karşısında sert bir tepki gelmemektedir. Herkes tribünlere oynamaktadır.

Yurt dışında olumlu hava devam edip uluslararası sermaye akımlarında bir daralma yaşanmadıkça, Türkiye’nin seçim döneminde "yaramaz çocuk" rolünü oynaması makro ekonomik dengeleri kısa dönemde radikal bir biçimde değiştirmeyebilecektir. Bu açıdan, seçim döneminin göreli olarak kısa olması iktisadi açıdan bir şanstır.

Bugün yapılan iktisadi şımarıklıkların faturası seçimlerin sonrasına ertelenmektedir. Bugün boşlanan "çapa" yarın daha büyük bir ihtiyaç haline gelecektir. Seçimlerden sonra gelecek hükümetin IMF ile yeni bir düzenleme yapmama gibi bir seçeneği giderek ortadan kalkmaktadır. Belki, bu açıdan da, olumlu bir ortam yaratılmaktadır. Seçimlerden sonra işbaşına gelecek hükümetin hareket alanı daraltılmaktadır.

BUGÜNLERİ ARAMAK

Gelinen noktada, bozulan kamu finansman dengesiyle, yüksek dış açıklarla, belli bir noktadan sonra inatçılık yapan enflasyonla, yurt dışından gelen fon akımlarına endekslenmiş mali piyasalarıyla ve seçimlerden sonra dahi devam etme olasılığı çok yüksek siyasi belirsizliklerle Türkiye’nin sığ sularda gemisini karaya oturtmadan çapasız dolaşması pek mümkün görünmemektedir. Çok riskli bir döneme girilmektedir.

Gündemde, yılardır ertelenen çok ciddi yapısal reformların uygulamaya konması vardır. Kamu kesiminde verimlilik artışlarından, sosyal güvenlik sisteminin finansman yapısına, kamudaki fiyat ayarlamalarından, istihdamı artırıcı mali ve yapısal önlemlere kadar geniş bir yelpazede kısa dönemde uygulamaya konması zorunlu hale gelen reformlar söz konusudur.

Bütün bunlar IMF’ye verilen son niyet mektubunda da sıralanmıştır. Uygulama seçimlerden sonra zaman kaybetmeden başlamak zorundadır. Aksi takdirde, bugün gözlediğimiz makro ekonomik dengeleri bir yıl sonra çok arayabiliriz.

Bir seyahatim nedeniyle yazılarıma gelecek salı gününe kadar ara veriyorum.
Yazarın Tüm Yazıları