El Selam’dan Le Figaro’ya

ÇAĞLAYAN mitingini düzenleyenlerin başında gelen Prof. Necla Arat’ın başını kaşıyacak vakti yok bugünlerde.

Bugün Almanya’ya gidiyor. Yarın Düsseldorf yakınında düzenlenen mitinge katılıyor. Ayrıca, Türkiye’nin pek çok yerinden miting önerileri alıyor.

Bunun ötesinde, dünyanın ilgisi inanılmaz biçimde sürüyor. İlgi duyanların listesi, çok çarpıcı.

TV’LER SIRADA

İki gün önce Arap dünyasının önde gelen TV’si El Cezire, Prof. Arat’la röportaj yapıyor. Arat’a "Neden laiklik kaygısı, Çankaya’da türban kaygısı mı" diye sorulduğunda, Arat:

"Sadece türban değil, ciddi ideolojik kaygımız var. Çevremizde şeriatla yönetilen ülkelerde kadının hali meydanda, bu durumda biz susup oturamazdık, çünkü aynı tehlike bizim kapımızda."

İlgi çeken bir başka davet, merkezi Beyrut’ta bulunan El Selam TV’den. Onlar da, Arat’ı TV’de canlı yayınlanacak laiklik paneline davet ediyor.

Bir İsviçre, bir Amerikan ve bir Norveç TV’si, Arat’la röportaj yapıyor.

Fransa’da yayınlanan, dünyaca ünlü Le Figaro ile Yunanistan’ın en etkin gazetelerinden Elefteria Prof. Arat’la söyleşi yapıyor.

Konu hep aynı, laiklik ve Türkiye’de laikliğin tehlikeye düşmüş olması.

KİME OY VERECEĞİZ

Dünyanın ilgisi yanında, Arat’ın telefonları susmak bilmiyor.

Mitinglere katılan, katılmayan binlerce insan aynı soruyu soruyor:

"Kime oy vereceğiz?"

Laikliği cansiperane savunan milyonlar, CHP’yi dikkate almıyor. Daha doğrusu, Baykal’ı. Onun için bu soru, herkesin kafasını meşgul ediyor.

Bununla kalmıyor, "siz bir parti kurun" önerileri çığ gibi. Arat’ın ayakları yere basıyor:

"Yeniden bölünme olur, bir yerde toplanmak gerek."

Ama, nerede? Çünkü, mitingte yürüyen milyonlar, Baykal’a zerre kadar güvenmiyor. Milyonlar, Baykal’ı silmiş durumda.

Şu anda, kime oy vereceğiz, sorusunun yanıtı ortada.

22 Temmuz’da tatil lüksü yok

MECLİS dün seçim gününü 22 Temmuz olarak belirliyor. Hukuk engeline takılmaz ise, 22 Temmuz’da seçim var.

Türkiye’nin yaz aylarındaki sosyal manzarasına göre, ters bir tarih. Pek çok yerde, bu mevsimde insanlar yaylalara çıkıyor. Mevsimlik işçilerin çalışma dönemi bu günlere rastlıyor. Tarlalarda hasat bu mevsimde. Kentlerde insanlar bu mevsimde tatile çıkıyor.

Bunları toplarsanız, 40 milyon seçmenin yarısı ya işinde, gücünde, ya da tatilde. Bununla birlikte, 22 Temmuz’da seçim var.

Öte yandaki gerçek ise, çok açık. Ezici çoğunluk, AKP iktidarının değişmesini istiyor.

Bunun tek yolu var. 22 Temmuz’da oy kullanmak.

Milyonlarca insanın tek bir görevi var. Özellikle, kentli insanlar bu yıl tatillerini 22 Temmuz sonrasında bırakmak zorunda.

22 Temmuz’da oy kullanmak, etkileyici görevin en vurucu günü. Bu saatten sonra, artık kimsenin 22 Temmuz günü tatil lüksü yok. Böyle demokratik bir görev, o gün tatil lüksünü kaldırmıyor.

Çünkü, herkes biliyor ki, AKP seçmeni, sandığa ve kendi partisine çok daha sadık. AKP’li seçmen, bırakın tatili, iki eli kanda olsa, gidip oyunu kullanıyor.

O zaman siz de, kullanacaksınız. Kendi kaderinizi ve ülkenin kaderini tayin için, 22 Temmuz günü tatil lüksüne kapılmayacaksınız.

Son dörtbuçuk yılda yaşadığımız gibi, vakit çok geç olmadan.
Yazarın Tüm Yazıları