2007’nin neresine girdik?..

YENİ yıl kutlamalarının bilançosu:

70 yaralı...

265 gasp...

Çok sayıda turiste taciz ve tecavüz...

İki ölü...

Kurban Bayramı’nı idrak etmenin bilançosu:

1018 kurban yerine kendini kesen kasap...

150 yanındakini kesen kasap...

Batı medyasında yayınlanan çok sayıda kurban vahşeti fotoğrafları...

300 kurban hırsızlığı...

Üç ölü...

*

Bu çerçevede memleketin Kurban Bayramı’nı idrak edişine ve 2007’ye girişine bakıyorum, gözlerim fincan fincan:

Önce ne yaptıklarını anlayamadım.

Havai fişekler patlarken, yirmi kadar erkek, ortalarına nasılsa düşmüş bir turist kadını, meydandaki eğlenceleri daha iyi görsün diye otobüs durağının üstüne doğru kaldırıyorlar gibi geldi...

Ama indiriyor da olabilirlerdi.

Çünkü kadın havada sabitti.

Daha doğrusu ne yukarı çıkabiliyordu, ne aşağı inebiliyordu.

Yirmi kişinin de eli turist kadının eteğinin altındaydı, yirmi kişi aynı noktadan yardım eli uzatmıştı.

Kadın kızıyor, bağırıyordu.

Yirmi Türk de aynı anda İngilizce (!) konuşuyorlardı...

Kadın bu tuhaf sesler çıkartan erkekleri anlamıyor, çırpınıyor, yardım istiyor, ama yardıma gelenler de ellerini eteğin altına sokup yeni yıla giriyorlardı.

Ve aniden İngilizce konuşmaya başlıyorlardı.

Bu görüntüler Batı televizyonlarında da yayınlandı, spikerler bunu "Türkler yeni yıla giriyorlar" diye verdiler.

Bizim medyada ise ertesi gün "Taksim’deki yılbaşı kutlamalarında, beş bin kişinin ortasında turist kadına vahşice taciz" haberleri yer aldı.

*

İşte; 2007’nin neresine girildiyse, böyle girildi.

Bence giriş fena değildi.

Şimdi sıra çıkışta...

Türkiye 2007’den nasıl çıkacak?

Ne bekliyorsunuz 2007’den?...

Barış, sevgi, huzur, kardeşlik, turizm patlaması, AB üyeliği, uygarlık, çağdaşlık, insanlık, adamlık, vesaire, vesaire...

Öyle mi?..
Yazarın Tüm Yazıları