Mersin 5. Uluslararası Müzik Festivali

MERSİN 5. Uluslararası Müzik Festivali yarın Viyana Schloss Schöbrunn Orkestrası’nın konseri ile başlıyor.

İlk üç yıl Festivali baştan sona izledim. Gerektiğinde ve istendiğinde elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım.

Mersin’in Birinci Körfez Savaşı ve İkinci Irak Savaşı ile Doğu ve Güneydoğu’dan alınan yoğun göç yüzünden tersine dönen talihi şu ya da bu şekilde aşılmak zorunda. Böyle gidemez! Birinci Körfez Savaşı’ndan önceki dönemin geri gelmesi olanaksız; göçmen kitlesi artık Mersin’de kalıcı. Kalıcı ama Mersin’in daha fazla "mezralaşmaması için" yeni göç dalgalarının mutlaka önlenmesi gerekiyor.

* * *

Mersin Uluslararası Müzik Festivali sorunların bir ıstakoz sepetine yığıldığı, doruk noktasına çıktığı bir dönemde başladı. Üstelik bu müzik festivali bir "dumdumtas" popüler müzik festivali de değildi. Ciddi klasik müzik içine serpiştirilmiş ciddi caz müzikleri festivaliydi. Ancak Mersin’in yüzyıllık geleneksel dokusu öyle güzel ve çağdaş bir dokuydu ki kimsenin "Mersin Mersin olalı böyle bir zulüm görmedi" demesi mümkün değildi.

Rahmetli Hanri Atat önderliğinde Mersin sanat ve müzikseverlerinin gösterdiği atılım bilincine; başta belediyeler, "Odalar", sanayi ve ticaret çevreleri olmak üzere Mersin halkının yansıttığı dayanışma arzu ve iradesine hepimiz hayran olduk.

Ortak hayal içinde benim de özel Mersin hayalim vardı: Mersin’i özgün ve kişilikli bir kültür kenti yapmak. Mersin opera, tiyatro ve balesinin kimlikli, kişilikli ve "yerel" ile özdeşleşmiş, uluslararası kalitede bir "kumpanya" haline gelmesi. Mersin’in müzeleri, galerileri, kitapçı dükkanları, yayınevleri (evet yayınevleri) ile, kaliteli ve ferah kahve ve lokantaları ile, her türlü sporun yapıldığı spor kulüpleri ile "varoşsuz" bir metropol olması.

* * *

Bu hayallerin gerçekleşmesi, Mersin’in içinde bulunduğu ekonomik, toplumsal, siyasi ve etnik sorunlar yüzünden bir gecikme evresinden geçiyor.

Ancak Mersin’den gelen güzel haberler var: Mersin Festivali’ni içine alacak olan Mersin Kültür ve Sanat Vakıfı’nın (MKSV) kuruluşu gerçekleşmek üzere.

Sanatseverler geleneksel bir Mersin evini restore edip MKSV’na armağan etmeyi düşünüyorlarmış. Bir başka sanatsever de MKSV’na gereken her türlü maddi katkıyı yapacakmış. Hepsine bravo! Ama "taşra hastalığı" burada da ortaya çıkıyor: Bu güzelim çalışmaları engellemek isteyenler de ne yazık ki eksik değil!

En önemlisi Uluslararası Festivaller Komitesi bu yıl Mersin Festivali’ni izleme ve incelemeye geliyor. Uygun ve yeterli görülmesi durumunda Mersin Festivali, Uluslararası Festivaller bünyesine alınacak. Bunun gerçekleşmesi durumunda festival rüştünü kanıtlamış olacak.

* * *

Mersin Uluslararası Müzik festivali sadece Mersin’in değil Türkiye’nin de gurur kaynağı. Şimdiye kadar dikkatini esirgemeyen ulusal medyanın bu yıl daha da ilgi göstereceğini tahmin ediyorum.

Bir de uyarım var: Uluslararası Müzik Festivali’nin önemli sponsorlarından olan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği popüler müzik festivali ile bu festival arasına en azından iki aylık bir zaman diliminin yerleştirilmesi gerekiyor.

Gazetelerden, televizyon ve radyolardan rica ediyorum: Lütfen Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ne yer versinler. (İlişki telefonu: 0312-238 81 84)
Yazarın Tüm Yazıları