Bekleyelim görelim...

İYİNİN, doğrunun, güzelin karşısına iyiyi, doğruyu, güzeli öğretmek için görevlendirilmiş insanların çıkmasını açıklayabilir misiniz?

Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) "Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni yetiştirme" amacıyla aldığı yeni kararları arkadaşımız Kamuran Zeren’in bugünkü Hürriyet’te çıkan haberinden okuduktan sonra bekleyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı eğer karşı çıkmazsa, hayret eden biz olacağız. Ama beklediğimiz gibi "Bu yanlış... Bu olmaz... Buna karşıyız" derse bilin ki iyinin, doğrunun ve güzelin bu bakanlıkta yeri ve itibarı yoktur.

Kamuran Zeren bildirmiş ama biz burada özetleyelim:

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri uzun yıllardır, "İlahiyat Fakültelerinin öğretmenlik formasyonu veren" bölümlerinden mezun olanlar tarafından veriliyordu.

Bilindiği gibi bizde bu dersler pratikte "din kültürü" yani çeşitli dinleri tanıtan bilgiler yerine "İslamiyet şöyledir, Hazreti Muhammed böyledir" temeline dayalı bilgilerle geçiyor. Bunun Anayasa’nın ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nun hükümlerine aykırı olduğu biliniyor ama "nüfusumuzun yüzde 98’i Müslüman olduğuna göre..." gerekçesiyle görmezden geliniyordu.

Oysa nerdeyse 50 senedir, tüm ilk ve ortaöğretim okullarının öğretmenleri Eğitim Fakültelerinde yetişiyor. Bir başka deyişle sadece İlahiyat Fakültesi mezunlarına bu açıdan bir ayrıcalık (imtiyaz) tanınıyor.

YÖK şimdi bu ayrıcalığı kaldırıyor. Böylece tüm öğretmenler aynı çağdaş anlayışın egemen olduğu fakültelerde yetişme şansına kavuşuyor.

Yapılanın ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için birkaç noktayı vurgulamak lazım:

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bilindiği gibi tüm eğitim kurumlarını medreseleştirme hayaliyle çırpınıyor. Nitekim şu anda eğitim sistemimizde görev yapan Fizik öğretmenlerinin sayısı 7637; Felsefe öğretmenleri 5099; Coğrafya öğretmenleri 6656; Bilgisayar öğretmenleri 6999 olmasına karşın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin sayısı 13.328’dir.

Demek ki bakanlığımız fizik dersi, kimya dersi boş geçebilir ama din bilgisi dersi (pratikte din dersi) boş geçmesin diye uğraşıyor.

Yukarıdaki rakamlar sizi sıkmadıysa bir de Hüseyin Çelik’in bakan olduğu tarihten bu yana yapılan öğretmen tayinlerine bakalım:

Son üç yılda okullara toplam 335 Biyoloji; 290 Felsefe; 193 Fizik; 203 Elektrik; 98 Kimya; 2074 Matematik; 761 Müzik öğretmeni tayin edilmiş.

Peki aynı dönemde tayin edilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni sayısı nedir derseniz söyleyelim:

Tam 5563!

Yakın tarihlerde yapılan 600 kadar tayinle rakam 6000’in üstüne çıkıyor.

İlköğretim okullarında evvelce sınıf öğretmeni tarafından verilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini de bu bakan İlahiyat Fakültesi mezunlarına verdirme kararı aldığı için, şimdi üstelik 16 bin öğretmen eksiğimiz var diyorlar. Çünkü laik sistem karşıtlığını ne kadar erken aşılayabilirlerse o kadar çok sayıda taraftar yaratabileceklerini umuyorlar.

YÖK işte bu tertibi boşa çıkarmaya çalışıyor.
Yazarın Tüm Yazıları