Arınç ile Erdoğan’ın sivrilik yarışı

MECLİS Başkanı Bülent Arınç ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın anladıkları ve istedikleri laikliğin, çağdaş dünyanın anladığı laiklikle uzaktan yakından ilgisi yok.

Aslında her ikisinin dünya görüşlerinin, inanç çizgilerinin laiklikle bağdaşması da olanaksız.

Arınç ve Erdoğan’ın düşledikleri rejim, laik, demokratik cumhuriyet rejimi değil.

Onun için cumhuriyetin kurumlarından rahatsızlar. Onlar, demokrasinin gereği olan kuvvetler ayrılığını da istemiyorlar.

Devlet kadrolarını baştan sona kendi dünya görüşünden insanlara teslim etmelerine engel olan Çankaya’ya kızıyorlar.

Atamalarla ilgili yürütmeyi durdurma ve göreve iade kararlarını veren, hükümetin yasa ve mevzuatlara aykırı tasarruflarını bozan Danıştay’a öfke duyuyorlar.

Laik, demokratik rejimin üstüne İslami örtüyü geçirmek amacıyla çıkardıkları yasaları iptal eden Anayasa Mahkemesi için hiç de iyi şeyler düşünmüyorlar.

Cumhuriyet üniversitelerinden nefret ediyorlar ve onları ne pahasına olursa olsun ele geçirmek istiyorlar.

Çağdaş eğitim yerine din ağırlıklı eğitimi yerleştirmek için adım adım ilerliyorlar.

Onun için Kuran kurslarının, imam hatip liselerinin üzerine titriyorlar.

Bu yüzden 23 Nisan’da, 21 yaşındaki koca adamı çocuk diye konuşturuyorlar.

Bülent Arınç’ın Büyük Millet Meclisi’ndeki şovu ve arkasından yaptığı konuşmayı bu gerçekler ışığında değerlendirmek doğru olur.

Başbakan Erdoğan’ın gruptaki çıkışını da aynı açıdan görmek gerekir.

Arınç ve Erdoğan’ın giriştiği sivrilik yarışı hangi hesaplarla yapılıyorsa yapılsın ülkeye zarar verir.

Bu hesaplar, ülkeyi İslam ağırlıklı bir düzene götürmekten Çankaya’ya kadar uzanıyor.

Erdoğan egemenliğin milletin olacağını söylerken büyük bir çelişki içinde olduğunu görmüyor.

Kendisini Meclis’e gönderen güç, millet egemenliğidir.

Egemenliği 80 yıl önce saraydan alıp millete veren de cumhuriyettir.

Erdoğan’ın kastettiği millet egemenliği, aslında ülkeyi kendi keyfince yönetme egemenliğidir.

Cumhuriyet kurumlarını devre dışı bırakmaktır.

Arınç’ın dediği gibi, laiklik sosyal hayatı cezaevine çevirmez. Ama laikliğin olmadığı ülkeler bugün cezaevi haline gelmiştir.

Bu geçek, Türkiye dışındaki bütün İslam ülkeleri için derece derece geçerlidir.

Erdoğan ve Arınç unutmasınlar ki Türkiye bunu Atatürk’e borçludur.

NOT YORUM

Boş sevinç

RICE rüzgár gibi geldi geçti. "PKK konusunda çabalarımızı ikiye katlayacağız" dedi. Hükümet bu sözlerden fevkalade mesut ve bahtiyar oldu.

Ama bu boş bir sevinç; çünkü Bush yönetimi PKK konusunda sıfır çaba gösteriyor. Bunu ikiye katlasa ne olacak, katlamasa ne olacak?

Sıfıra sıfır, elde var sıfır...
Yazarın Tüm Yazıları